MANİSA’NIN KIRKAĞAÇ İLÇESİNDE AĞUSTOSUN SON HAFTALARIYLA EYLÜL AYLARINDA HASADI YAPILAN TESCİLLİ KAVUNLAR ÇİFTÇİLER TARAFINDAN IŞIK GÖRMEYEN DEPOLARDA MUHAFAZA EDİLEREK KIŞ AYLARINA KADAR DAYANMASI SAĞLANIYOR. YAZ MEYVESİ OLAN KAVUN BU SAYEDE KIŞ SOFRALARININ DA VAZGEÇİLMEZ LEZZETİ HALİNE GELİYOR.
Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde ağustosun son haftalarıyla eylül aylarında hasadı yapılan tescilli kavunlar çiftçiler tarafından ışık görmeyen depolarda muhafaza edilerek kış aylarına kadar dayanması sağlanıyor. Yaz meyvesi olan kavun bu sayede kış sofralarının da vazgeçilmez lezzeti haline geliyor.
Kavun denildiğinde akla gelen ilk yer olan Manisa’nın Kırkağaç ilçesi 7 bin dekar araziyle kavun üretiminde başı çekiyor. Bu yıl yaklaşık 18 bin ton rekolte elde edilen kavunların yaklaşık yüzde 50’si hasat sonrası hemen satılırken bazı çiftçiler de ışık görmeyen depolarında kavunlarını muhafaza ederek kış aylarına kadar dayanmasını sağlıyor. Yaz meyvesi olarak bilinen kavun bu sayede kış aylarında da tüketiciyle buluşarak sofraları süslüyor.
35 yıldır kavun çiftçiliği yaptığını söyleyen ve aynı zamanda şehit babası olan Ali Ay, “Ticaretten emekli olduktan sonra oğlumla beraber kavun ekiyoruz. Ağustosta hasat yaparak kavunlarımızı asmaya başladık. Askıda yılbaşına kadar dayanır. Fiyatlar da bu yıl iyiydi memnunuz” dedi.
Kırkağaç’ta 15 Ağustos itibariyle kavun hasadının başladığı ve eylül aylarında da hasadın tamamen bittiğini belirten Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı, “15 Ağustostan sonra kavunlarımız hasat edilmeye başlıyor. Kavunlarımızın yaklaşık yüzde 50’lik 60’lık kısmını biz hemen satıyoruz. Kalan yüzde 40’lık kısmını da depolarımızda muhafaza ediyoruz. Depolarımız çok korunaklıdır. İçerde iklimlendirme sistemleri mevcuttur. Kavunumuz dayanıklılığıyla meşhur. Kendi halinde aralık aylarına kadar dayanabiliyor. Ama biz bunu ocak şubat aylarına hatta mart aylarına ilerletmek istediğimizde iklimlendirme gerekiyor. Depolarımız sıradan depolar değil, kavunumuz için özel olarak yapılıyor” dedi.
“Tüketicilerimiz yaz meyvesi yemenin nostaljisini yaşıyor”
Kavunların depolarda muhafaza altına alınarak hem üreticilere daha fazla gelir getirildiğini hem de tüketicilere kış aylarında yaz meyvesi yedirildiğini belirten Özarı, “Üreticilerimiz bu şekilde daha fazla gelir elde ediyorlar. Karşılığında tüketicilerimiz de bir yaz meyvesi yemenin huzurunu, mutluluğunu ya da nostaljisini yaşıyorlar. Ocak ayında bir yaz meyvesi kavun yediğiniz zaman odanın içine kokusu yayılıyor ve bütün evi sarıyor. Amacımız hem çiftçilerimiz daha fazla kazansın hem de tüketicilerimiz kış aylarında da kavunu tüketebilsin” ifadelerini kullandı.
“Son yıllarda tüketicilerimizin tercihi dilimli kavunlardan yana”
Kırkağaç’ta 3 farklı çeşit kavunun ata tohumuyla ekildiğini söyleyen Özarı, “Bizim Kırkağaç’ta 3 çeşit kavun yetiştiriliyor. Tüketicilerimiz bugüne kadar sarı ve koyu yeşil üzerinde benekleri olan Kırkağaç’ın ilk kendine has ve en çok ekilen çeşidi biliyor. Ama Kırkağaç’ta sarı dilimli kavunumuz da ekiliyor. Bir de halk arasında ‘kara kavun’ denilen yeşil kavunumuz var. Onlar da çok dayanıklı. Bu çeşitlerde zaman zaman dilimliler öne çıkıyor. Zaman zaman benekliler öne çıkıyor. Son yıllarda tüketicilerimizin tercihi dilimli kavunlardan yana. Bunların lezzeti diğerlerinden biraz daha farklı olduğu için tüketicilerde böyle bir tercih oldu. biz de tüketicilerimizin tercihine göre ekilişlerimizi yönlendiriyoruz. Son 3-4 yıldan beri dilimli kavunlar halk arasında popüler. Dilimli kavun da bizim Kırkağaç’ımızın kavunu” diye konuştu.
“Biz kavunlarımızda hibrit tohum kullanmıyoruz”
Hibrit tohum kullanmadıklarını belirten Özarı, “Biz kavunlarımızda hibrit tohum kullanmıyoruz. Bizim tohumlarımız ata tohumu. Kendi tohumlarımızı kendimiz ayırıyoruz. 300-400 sene önce hangi şartlarda kavun tohumu alındı ve ekildiyse bugün de aynı şartlarda kavunumuzun tohumunu alıp ekiyoruz” dedi.
Yorum Yazın