İlyas Sabancı: Sayın Valim, öncelikle www.medyagazete.com okuyucuları adına bu röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
Cumhurbaşkanlığı’nın 09 Haziran 2020 tarihli ve 2020/274 sayılı kararıyla Osmaniye Valiliği görevine atandınız. Aradan geçen beş yılı aşkın sürede pek çok hizmete imza attınız. Göreve geldiğiniz ilk dönemde hayata geçirdiğiniz ve sizin için unutulmaz bir yeri olan ilk hizmetiniz neydi?
Vali Dr. Erdinç Yılmaz: “Öncelikle bu röportaj için www.medyagazete.com’a teşekkür ederim. Şehrimizin gelişimi, hizmetlerimiz ve çalışmalarımızın kamuoyuyla buluşmasına katkı sunduğunuz için sizlere ve tüm ekibinize başarılar diliyorum.”
Osmaniye’ye geldiğim ilk günden itibaren önceliğim halkımızın ihtiyaçlarını yerinde görmekti. İlk haftalarda, özellikle kırsal mahalleleri gezdim. Bir köyde yaşlı bir teyzemizin bana “Vali bey, evimizin yolu yağmurda çamur oluyor, çocuklarım hastaneye inemiyor” deyişi hâlâ kulaklarımda.
O gün o köyün yolunu, sadece asfalt dökmek için değil, insanlara devletin sıcak elini hissettirmek için yaptırdık. İşte o an, Osmaniye’de görev yapmanın anlamını kalbime yazdım.
Benim için unutulmaz olan, o teyzenin gözlerindeki minnettarlıktı. Çünkü bazen bir teşekkür, yapılan tüm işlerin özeti olur.
İlyas Sabancı: Osmaniyeliler sizi gerçekten seviyor. Halkın arasında, pazarda, sokakta, taziyede, düğünde sürekli sizi görüyoruz. Siz de Osmaniye’yi çok sevdiniz gibi görünüyor. Osmaniyelilere özel olarak iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Vali Yılmaz:
Ben Osmaniye’yi bir görev yeri değil, bir yuva olarak görüyorum.
Buradaki samimiyet, insan sıcaklığı bambaşka. Nerede olursam olayım, Osmaniye’nin yeri kalbimde hep ayrı olacak.
Vatandaşlarımızın güler yüzü, duaları, bize en büyük motivasyon kaynağı.
Osmaniyelilere şunu söylemek isterim: “Bu şehir bizim evimiz.”
Hep birlikte el ele verirsek, Osmaniye’yi daha yaşanabilir, daha huzurlu, daha modern bir şehir haline getirebiliriz. Devletin kapısı her zaman açıktır; biz, halkımız için varız.
İlyas Sabancı: Kamu kurumlarıyla aranızda güçlü bir koordinasyon olduğunu görüyoruz. Çoğu bürokrat sizi çözüm odaklı, uzlaştırıcı ve çalışkan bir lider olarak tanımlıyor. Bu yaklaşımın sırrı nedir?
Vali Yılmaz:
Devlet yönetiminde asıl mesele, birlikte çalışabilme kültürüdür.
Ben hiçbir kurumun diğerinden üstün olduğunu düşünmem. Hepimiz aynı gemideyiz, amacımız Osmaniye’ye hizmet etmek.
Ben bürokrat arkadaşlarıma her zaman şunu söylerim:
“Masada değil, sahada olacağız.”
Bir sorun varsa, onu yazıyla değil, yüz yüze konuşarak çözeceğiz.
Bir valinin gücü, emrindekilerden değil, birlikte çalıştığı insanların güveninden gelir.
Biz o güveni kurduk. Bu, Osmaniye’nin şansıdır.
İlyas Sabancı: Sizi sık sık Ankara’da görüyoruz. Osmaniye için birçok projeyi bizzat takip ettiğiniz biliniyor. Bu ziyaretlerin perde arkasında neler var?
Vali Yılmaz:
Doğrusu, Ankara ziyaretlerimin tek amacı Osmaniye’ye bir şey kazandırmak.
Ben inanıyorum ki, bir ilin kaderi masada çizilmez, takip edilirse değişir.
Ankara’da bakanlıklarla, genel müdürlüklerle sürekli temas hâlindeyiz.
Kimi zaman yatırımların hızlanması, kimi zaman ödeneklerin onaylanması için gidiyoruz.
Ama asıl mesele, Osmaniye’nin dosyasının Ankara’da hiç kapanmaması.
Bu şehir büyümeyi hak ediyor. Benim işim, o büyümenin önünü açmak.
İlyas Sabancı: Sahada sürekli vatandaşla iç içesiniz. Sabah köyde, akşam bir okul açılışında, ertesi gün sanayi bölgesinde sizi görmek mümkün. Bu tempo sizi yormuyor mu?
Vali Yılmaz:
Aksine, bu tempoyla dinleniyorum.
Bir vali koltuğunda oturarak Osmaniye’yi tanıyamaz.
Benim için sahada olmak, halkın nefesini hissetmektir.
Köydeki çiftçiyle sohbet etmek, sanayideki esnafın derdini dinlemek, bir öğrencinin gözlerindeki heyecanı görmek…
İşte bunlar bana enerji veriyor.
Bu şehirde kimse “Vali beni dinlemedi” demesin istiyorum.
Devletin şefkati, sadece kararlarla değil, göz temasıyla da gösterilir.
İlyas Sabancı: “Eşit davranan bir vali” olarak anılıyorsunuz. Kimseye yakın ya da uzak olmadığınız, herkese aynı mesafede durduğunuz söyleniyor. Bu duruşu nasıl koruyorsunuz?
Vali Yılmaz:
Benim için makam, bir hizmet aracıdır.
Bir kişiye ayrıcalıklı davranmak, kamu vicdanına ihanettir.
Halkın valisi olmak istiyorsanız, herkese aynı gözle bakmalısınız.
Ben köylüye de, sanayiciye de, öğrencisine de, memuruna da aynı şekilde yaklaşırım.
Birinin isteği diğerine tercih edilmez.
Devlet adaletle ayakta durur; ben sadece o adaleti temsil ediyorum.
İlyas Sabancı: Osmaniye için geleceğe dönük projelerinizden bahseder misiniz?
Vali Yılmaz:
Osmaniye, potansiyeli çok yüksek bir şehir.
Biz bu potansiyeli değerlendirmek için eğitim, sanayi, tarım ve turizm alanlarında çok yönlü bir plan hazırladık.
Örneğin:
Zorkun Yaylası’nı doğa turizminin merkezi haline getirmek istiyoruz.
Osmaniye OSB’de yatırımcı sayısı her geçen gün artıyor; altyapı güçlendiriliyor.
Eğitimde fırsat eşitliği için köy okullarına teknoloji sınıfları kurduk.
Tarımda sulama altyapısı güçleniyor, çiftçimizin üretimi artıyor.
Ama en önemlisi, bütün bu çalışmaları yaparken halkla birlikte yürümek.
Çünkü ben inanıyorum: “Sahiplenilmeyen proje, başarıya ulaşmaz.”
İlyas Sabancı: Osmaniye’de sosyal yardımlar ve vatandaş destek programlarında ciddi bir artış var. Bu konudaki yaklaşımınızı anlatır mısınız?
Vali Yılmaz:
Devletin merhameti, ihtiyaç sahibine uzanan elindedir.
Biz hiçbir vatandaşımızın mağdur olmasına izin vermeyiz.
Sosyal yardımları sadece rakamla değil, insan hikâyeleriyle değerlendiriyorum.
Bir ailenin yüzündeki tebessüm, en büyük ölçü.
Valilik olarak, Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’müzle, belediyemizle ve hayırseverlerle sürekli iş birliği içindeyiz.
Kimsesizlerin kimsesi olabilmek, devlet olmanın gereğidir.
İlyas Sabancı:Osmaniye’deki gençlerle sık sık bir araya geldiğinizi görüyoruz. Onlara bakış açınız nedir?
Vali Yılmaz:
Gençlik bizim geleceğimiz.
Onlara güvenmek zorundayız, çünkü ülkemizi yarın onlar yönetecek.
Osmaniye’de “Gençlik Buluşmaları” düzenliyoruz.
Liselerde, üniversitelerde gençlerle birebir konuşuyorum.
Sorunlarını dinliyorum, önerilerini not alıyorum.
Bir keresinde bir lise öğrencisi bana, “Vali amca, ben köyden gelip doktor olmak istiyorum” dedi.
İşte bu cümle, neden sahada olmamız gerektiğini hatırlatıyor.
Gençlere inanırsak, Türkiye kazanır.
İlyas Sabancı: Sizin döneminizde özellikle güvenlik ve huzur ortamının arttığı konuşuluyor. Bu konuda neler söylersiniz?
Vali Yılmaz:
Asayişin temeli huzurdur.
Biz huzuru sağlarsak, yatırım da gelir, turizm de gelişir.
Emniyet ve jandarma teşkilatımızla uyum içinde çalışıyoruz.
Hiçbir vatandaşımızın kendini sahipsiz hissetmemesi için gece gündüz görev başındayız.
Osmaniye güvenli bir şehir.
Ama huzurun da sürekli korunması gerekir.
Bu konuda kararlıyız.
İlyas Sabancı: Son olarak Osmaniyelilere, www.medyagazete.com aracılığıyla iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Vali Yılmaz:
Benim Osmaniyelilere tek bir mesajım var:
Birlikte olalım, el ele verelim, gönül gönüle çalışalım.
Devlet kapısı size her zaman açık.
Sorununuz varsa, çekinmeden söyleyin.
Biz bu şehri birlikte büyüteceğiz.
Osmaniye, birliğin ve kardeşliğin şehri olsun.
Bu şehirde sevgi var, umut var, emek var.
Ben Osmaniye’ye inanıyorum.
