Belirsizlik, hayatın her alanında karşımıza çıkan kaçınılmaz bir gerçektir. İş hayatından kişisel ilişkilere, gelecek planlarından anlık kararlara kadar her noktada belirsizlikle karşılaşılabiliyor.
Belirsizlik, hayatın her alanında karşımıza çıkan kaçınılmaz bir gerçektir. İş hayatından kişisel ilişkilere, gelecek planlarından anlık kararlara kadar her noktada belirsizlikle karşılaşılabiliyor.
Ancak bu durum, çoğu zaman kaygı, stres ve endişe gibi duygulara yol açarak psikolojiyi olumsuz etkiler.
Peki, belirsizlik neden bu kadar rahatsız edicidir ve psikoloji üzerindeki etkileri nelerdir? Uzmanlar konuya açıklık getiriyor.
Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız, belirsizliğin insanların doğasında bulunan kontrol etme arzusunu zora soktuğunu belirtiyor.
Üçyıldız, “İnsanlar doğaları gereği kontrolü seven varlıklardır.
Belirsizlik ise hayatın öngörülemez olduğunu hatırlatarak güvensizlik ve çaresizlik hislerine neden olur.
Bu da kaygıyı artırır,” diyor.
Üçyıldız’a göre belirsizlikle karşılaşan bireyler, geleceği tahmin etmeye çalışarak kendilerini güvence altına almak isterler.
“Ancak bu tahminler genellikle olumsuz senaryolar üretir, bu da kaygı ve stresi artırır,” diye ekliyor.
Belirsizliğin birçok olumsuz etkisi olduğunu ifade eden Üçyıldız, en yaygın görülen sonuçları şöyle sıralıyor:
Yüksek Kaygı ve Stres: “Belirsizlik, kişinin kontrol altına almak isteyeceği bir durumdur.
Ancak bu gerçekleşmediğinde, yoğun düşünme hali başlar.
Kaygı, stres, uyku problemleri, odaklanma güçlüğü, sinirlilik ve fiziksel semptomlar (baş ağrısı, mide bulantısı vb.) ortaya çıkabilir,” diye uyarıyor Üçyıldız.
Depresyon: “Uzun süre devam eden belirsizlik, depresyon riskini artırabilir.
Depresyon, mutsuzluk, ilgi kaybı ve enerji düşüklüğü gibi belirtilerle kendini gösterir.”
Yalnızlık Hissi: Üçyıldız, belirsizliğin sosyal ilişkiler üzerinde de etkili olduğunu belirtiyor: “Bu süreç, insanları sosyal hayattan uzaklaştırarak yalnızlık hissine yol açabilir.”
Belirsiz dönemlerle başa çıkmanın en önemli yollarından birinin direnç göstermemek olduğunu vurgulayan Üçyıldız, şunları söylüyor: “Belirsizliği reddetmek ya da böyle bir durum yokmuş gibi davranmak psikolojiyi daha da zorlayacaktır.
Bu süreçlerde direnç göstermek yerine durumu kabul etmek ve anlamaya çalışmak, kişinin daha sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlar.”
Kaan Üçyıldız, belirsizlikle başa çıkmada kendi düşünce kalıplarının farkında olmanın önemine de dikkat çekiyor: “Belirsizlik anlarında düşündüğünüz her şeye inanmamalısınız.
Bu dönemde düşüncelerin içinde kayboluyorsanız ve kendinizi sakinleştirmekte zorlanıyorsanız, mutlaka bir uzmandan destek almalısınız.”
Uzmanlar, belirsizlikle başa çıkmada bireylerin kendilerini diğer insanlarla kıyaslamalarının da sakıncalı olabileceğini belirtiyor.
Üçyıldız, “Her bireyin koşulları farklıdır. Kendinizi, farklı şartlarda büyümüş insanlarla kıyaslamak yanıltıcı olabilir,” dedi.
Belirsizlik, hayatın kaçınılmaz bir gerçeği olsa da bu durumla başa çıkmanın yolları mevcut.
Kontrol edilemeyen durumlardan kaynaklanan kaygıyı kabul etmek, bu süreçte kişiye yardımcı olabilir.
Yorum Yazın