İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi, Genel Cerrahi Bölümünden Prof. Dr. Abut Kebudi, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında meme kanseri hakkında önemli bilgiler verdi.
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi, Genel Cerrahi Bölümünden Prof. Dr. Abut Kebudi, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında meme kanseri hakkında önemli bilgiler verdi.
Prof. Dr. Kebudi, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olduğunu belirterek, "Meme kanseri, meme dokusunda gelişen kötü huylu bir tümördür.
Erken teşhis edildiğinde tamamen tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bu nedenle, düzenli kontrollerin yapılması ve meme kanserinin erken teşhis edilmesi büyük önem taşımaktadır" dedi.
Kadınlar en çok hangi meme şikâyeti ile başvururlar?
Prof. Dr. Kebudi, meme kanseri şüphesiyle başvuran kadınların en sık şikayetlerinin memelerde ağrı ve sertlik olduğunu belirterek,
"Büyük ihtimalle sebepler iyi huylu yapılardır. Burada önemli olan düzenli kontrollerin yapılması ve böylelikle az ihtimal olan ciddi durumların erken tanınmasıdır" diye konuştu.
Meme kanserinde erken tanının önemi nedir?
Prof. Dr. Kebudi, erken tanı konulduğunda en az tedavi ile en iyi sonucun alınabildiğini ve memenin kozmetik görünümünün de daha iyi tutulabildiğini vurgulayarak,
"Bu nedenle, 40 yaşından itibaren yılda bir kez kontrole gidilmeli ve mamografi de senede bir veya 2 senede bir yapılmalıdır. Ultrason tetkik ise senede bir yapılabilir.
40 yaşından önce de risk durumuna göre uygun sıklıkta doktora gidilmelidir" dedi.
Meme kanseri riski taşıyan kişiler kimlerdir?
Ailesinde meme kanseri öyküsü olan, ailesinde genetik risk gösterilmiş olan, ileri yaş sahibi olan, radyasyona maruz kalan ve kilolu olan kişilerin meme kanseri riski altında olduğunu belirten Prof. Dr. Kebudi,
"Bu kişilerin daha sık kontrollere gitmesi ve meme kanseri konusunda bilinçli olması önemlidir" ifadelerini kullandı.
Meme kanseri tanısı nasıl konur?
Prof. Dr. Kebudi, meme kanseri tanısı için öncelikle hastanın şikâyetinin dinlenmesi, fizik muayene yapılması ve radyolojik tetkiklerin uygulanması gerektiğini belirterek,
"En son tanıyı kesinleştiren tetkik ise yapılacak İnce iğne aspirasyon biyopsisi veya kalın kesici (tru cut) biyopsidir" dedi.
Meme kanseri tanısı konduğunda meme mutlaka alınmalı mıdır?
Prof. Dr. Kebudi, meme kanseri tanısı konulduğunda meme mutlaka alınmaması gerektiğini belirterek, "Hasta uygun evrede ise veya ameliyat öncesi tedavilerle uygun evreye getirilebilmişse Meme Koruyucu dediğimiz ameliyatlar veya onkoplastik ameliyatlar yapılabilir.
Bu şekilde hem kanseri tedavi ediyor ve hem de iyi bir kozmetik sonuç alabiliyoruz" diye konuştu.
Hem memenin alınması ve hem de iyi bir kozmetik sonuç almak mümkün müdür?
Hastalığın durumu tüm memenin alınmasını gerektiriyorsa, bazı özel durumlar hariç memenin içi boşaltılıp yerine silikon protez konarak iyi bir görünüm sağlanabildiğini belirten Prof. Dr. Kebudi,
"Meme kanseri erken teşhis edildiğinde tamamen tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Bu nedenle, düzenli kontrollerin yapılması ve meme kanserinin erken teşhis edilmesi büyük önem taşımaktadır" dedi.
Yorum Yazın