Gürer: “Kooperatifler Çiftçiyi Desteklemiyor, Ticarethane Gibi Çalışıyor”

Ömer Fethi Gürer, kooperatiflerin çiftçiyi destekleme amacından uzaklaştığını, yüksek faizle borçlandırıldığını ve piyasa koşullarına göre hareket ettiğini belirterek, “Tarım Kredi Kooperatifleri ticarethaneye dönüşmemeli, çiftçiyi koruyan bir yapıya kavuşmalıdır” dedi.

Gürer, Tarım Kredi Kooperatiflerinin Cumhurbaşkanı tarafından kamuya ait bir kuruluş gibi lanse edildiğini ancak gerçekte özel hukuk hükümlerine tabi olduğunu ifade etti.

Kooperatiflerin yaklaşık 4.300 market açtığını belirten Gürer, bu marketlerin işleyişinin, çiftçiye sağladığı katkının ve uygulanan kredi politikalarının sorgulanması gerektiğini söyledi.

Gürer, geçmiş yıllarda dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yönelttiği soru önergesine atıfta bulunarak, Ziraat Bankası'nın Tarım Kredi Kooperatiflerine verdiği kredilere yüksek faiz uygulandığını hatırlattı.

“Bu krediler çiftçilere yüksek faizle yansıtılıyor. Çiftçiye sağlanan destek değil, ekstra yük getiriliyor” dedi.

Bakan Albayrak’ın verdiği yanıtta, “Tarım Kredi Kooperatifleri tarımsal üretici veya çiftçi olmadığından düşük faizli tarımsal kredi kullandırılacak kişiler arasında bulunmamaktadır” ifadesinin yer aldığını hatırlatan Gürer, “Bir yandan çiftçi kuruluşu olarak tanımlanıyor, diğer yandan çiftçi kuruluşu kabul edilmiyor.

Bu çelişki, kooperatiflerin kuruluş amacına aykırı bir tablo yaratıyor” diye konuştu.

Ramazan ayının başlamasına sayılı günler kala, marketlerde satışa sunulan gıda kolilerinin fiyatlarına da değinen Gürer, 2018 yılında 49 liraya satılan Ramazan kolisinin, 2025 yılında 529 liraya çıktığını belirtti.

Gürer, kolilerde kırmızı et, süt ürünleri, sebze, hatta hurma ve ekmek gibi temel ihtiyaç maddelerinin bulunmadığını vurgulayarak, “Bu içerikle bir ailenin yalnızca iki günlük ihtiyacı karşılanabilir” dedi.

CHP’li Gürer, bayram ikramiyelerindeki alım gücü kaybına da dikkat çekerek, “2018 yılında 1.000 lira olan bayram ikramiyesiyle 20 koli alınabilirken, bugün 3.000 liralık ikramiye ile sadece 5 koli alınabiliyor. Bu durum, alım gücündeki dramatik düşüşü net bir şekilde ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.

Gürer, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın, Tarım Kredi Marketleri'nin özel hukuk hükümlerine tabi olduğunu ve kamu kuruluşu olmadığını belirten açıklamasını da değerlendirdi.

Bakanın yanıtının, marketlerin tamamen ticari bir anlayışla yönetildiğini gösterdiğini belirten Gürer, “Cumhurbaşkanı, bu marketleri halka uygun fiyatlı ürün sunan bir kamu hizmeti noktası gibi gösterdi.

Oysa bakan, bunların ticari rekabet mantığıyla işletildiğini kabul ediyor.

500 milyon liralık tabela değişimi ve dekorasyon harcamaları ile yolsuzluk iddiaları kamuoyunda soru işaretleri yaratıyor” diye konuştu.

Hafta sonu Niğde’nin kasaba ve köylerini ziyaret ettiğini belirten Gürer, yoksulluğun giderek derinleştiğini söyledi. “Gittiğim evlerde boş dolaplar gördüm.

İnsanlar et ve süt gibi temel gıdalara ulaşamıyor.

Ramazan ayında bile insanların bir hafta yetecek kadar gıda alabilmesi için hayırseverlerin devreye girmesi gerekiyor” dedi.

Ekonomik krizin etkilerinin her geçen gün arttığını vurgulayan CHP’li vekil, “2018’de bayram ikramiyesiyle 20 koli alınabilirken, bugün yalnızca 5 koli alınabiliyor.

15 koli, emeklinin bayram ikramiyesinden eksilmiş durumda.

Bu, ekonomik kriz ve sıkı para politikasının toplum üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne seriyor” şeklinde konuştu.

Patates üreticilerinin yaşadığı sorunlara da dikkat çeken Gürer, “Depolarda çürümeye terk edilen patateslerin Ramazan kolileriyle ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması sağlanabilirdi.

Tarım Kredi Kooperatifleri, çiftçiyi ve tüketiciyi koruyacak politikalar üretmeli, ancak mevcut uygulamalar ne çiftçiye ne de halka fayda sağlıyor” dedi.

Son olarak, yetkililere çağrıda bulunan Gürer, “Ülkenin gerçek gündemi yoksulluktur.

Yetkililerin bu gerçeği görerek adım atması gerekiyor” ifadelerini kullandı.