Yeni bir yıla girmek, pek çok kişi için hayatlarında yeni bir sayfa açmanın heyecanını beraberinde getirirken, özellikle ergenlik çağındaki bireyler için bu süreç, kimliklerini keşfetmek ve kendilerini daha iyi anlamak adına önemli bir fırsat sunuyor.
Yeni bir yıla girmek, pek çok kişi için hayatlarında yeni bir sayfa açmanın heyecanını beraberinde getirirken, özellikle ergenlik çağındaki bireyler için bu süreç, kimliklerini keşfetmek ve kendilerini daha iyi anlamak adına önemli bir fırsat sunuyor.
Ancak modern yaşamın getirdiği zorluklar, sosyal çevrenin etkisi ve dijital dünyanın baskısı, gençlerin istek ve ihtiyaçlarını birbirinden ayırt etmelerini zorlaştırabiliyor.
Psikolog Duru Erdem, bu hassas konuda ailelere ve gençlere yol gösterecek önerilerde bulundu.
Erdem, ergenlik döneminde istek ve ihtiyaçların sınırlarının giderek bulanıklaştığını belirterek şu örneği verdi: “Bir genç, ‘Yeni çıkan telefonu istiyorum’ dediğinde, bu isteğin altında yatan gerçek duyguları anlamak önemlidir.
Bu, gerçekten işlevsellik ihtiyacından mı kaynaklanıyor yoksa çevresel baskılar mı etkili oluyor?
Gence bu farkındalığı kazandırmak için şu sorular sorulabilir: ‘Bu isteğim bana nasıl bir katkı sağlayabilir?’ ve ‘Bu şey gerçekten benim için mi önemli, yoksa çevremdekilerin beklentileriyle mi ilgili?’ Bu tür sorular, gencin kendi duygularını ve düşüncelerini daha iyi tanımasına olanak tanır.”
Psikolog Erdem, dijital dünyanın ergenler üzerindeki etkisine de dikkat çekti.
Sosyal medya platformlarının gençlerin yaşamlarını şekillendirdiğini vurgulayan Erdem, “Sosyal medya, arkadaş gruplarının, influencer'ların ya da popüler içeriklerin etkisiyle bireyin kendi hayatını sorgulamasına neden olabilir.
Ergenler sıklıkla, ‘Ben de böyle görünmeliyim’ ya da ‘Ben de bu etkinliklere katılmalıyım’ gibi düşüncelerle karşı karşıya kalıyor. Bu durum onların kendi önceliklerini unutmalarına yol açabilir,” dedi.
Erdem, gençlerin sosyal medyanın tetiklediği duyguları fark edebilmesi için şu soruları sormalarını önerdi:
“Bu paylaşımı gördüğümde ne hissettim?”
“Bu benim tercihlerimle ne kadar uyumlu?”
Bu tür soruların, yargılayıcı bir ton taşımadan gençlerin kendi deneyimlerini anlamalarına yardımcı olduğunu belirtti.
Eğitim sisteminin yarattığı yoğun baskının gençlerin yaşamında önemli bir rol oynadığını ifade eden Erdem, sınav temposunun gençleri hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlayabileceğini söyledi.
“Gece geç saatlere kadar ders çalışan bir genç, aslında dinlenme veya aileyle vakit geçirme ihtiyacını fark etmeyebilir.
Bu gibi durumlarda gençlere, hedeflerin yanı sıra kendi sınırlarına dikkat etmeleri gerektiği hatırlatılmalıdır.
Kendilerine şu soruları sormaları teşvik edilebilir: ‘Bugün kendimi daha iyi hissetmek için neye ihtiyacım vardı?’ ve ‘Bu hedefime ulaşırken nasıl bir destek bana yardımcı olabilir?’”
Bu soruların, gençlerin hem başarıya hem de duygusal ihtiyaçlarına odaklanmasına yardımcı olabileceğini ifade eden Erdem, ailelere de gençleri bu süreçte desteklemeleri için çağrıda bulundu.
Modern yaşamın bir diğer zorluğu ise popüler kültür etkileri.
Psikolog Erdem, gençlerin bu baskılardan etkilenerek kendi önceliklerini geri plana atabildiğini vurguladı.
Örneğin, viral bir dans videosunu yapmak istemeyen bir gencin, arkadaş grubunda dışlanma korkusuyla buna zorlanabileceğini belirten Erdem, şunları söyledi: “Bu noktada önemli olan, bireyin kendi önceliklerini anlamasına destek olmaktır.
Gençler, ‘Bu etkinlik bana nasıl hissettiriyor?’ ve ‘Eğer bunu yapmazsam, yine de bu grubun bir parçası olabilir miyim?’ gibi sorularla çevresel baskıları daha sağlıklı bir şekilde değerlendirebilir.”
Psikolog Duru Erdem, sözlerini şu önerilerle tamamladı: “Yeni yıl, hem ergenler hem de aileleri için bir farkındalık ve keşif dönemidir.
Bu süreçte gençlere, kendi seslerini bulmaları için yargılayıcı olmayan, destekleyici bir alan sunmak önemlidir.
Onların bu keşif yolculuğunda küçük adımlar bile büyük bir anlam taşıyabilir.
Yeni yılın, gençlerin kendilerini daha iyi tanıdığı ve istek ile ihtiyaçlarını dengede tutmayı öğrendiği bir döneme dönüşmesi dileğiyle…”
Yeni yılın gençler için bir dönüşüm ve farkındalık dönemi olması ümidiyle, ailelerin bu süreçte rehberlik rolü üstlenmesi büyük önem taşıyor.
Yorum Yazın