SİVAS’TA KAYNAK SUYUYLA YILDA YAKLAŞIK 450 TON ORGANİK TUZ ÜRETİMİ YAPILAN TUZLA, YANLIŞ DÜZENLENDİĞİ İDDİA EDİLEN ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ(ÇED) RAPORU NEDENİYLE HARABEYE DÖNÜŞTÜ.
Sivas’ta kaynak suyuyla yılda yaklaşık 450 ton organik tuz üretimi yapılan tuzla, yanlış düzenlendiği iddia edilen Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) raporu nedeniyle harabeye dönüştü.
Sivas’ın Şarkışla İlçesi Polatpaşa köyünde bulunan tuzlanın ruhsatı, ÇED’in olumsuz raporunun ardından iptal edildi. Olumsuz verilen ÇED raporunun ardından yıllardır işletilen, bölge ve ülke ekonomisine değer katan tuzlada üretim durdu. Tuzlanın sahibi ve köy muhtarı Kadir Öztürk, 18 yıl boyunca işlettiği tuzlanın kalite ve lezzet bakımından Türkiye’de ki sayılı tuzlalardan biri olduğunu söyledi.
Öztürk, normal şartlarda işletmelerinde atık madde ve sularının olmadığı için ÇED’ den muaf olmasına rağmen, 2015 yılında ÇED raporunda yapılan bir hata nedeniyle yüklü miktarda para cezası ödemek zorunda kaldıklarını ve ruhsatlarının iptal edildiğini dile getirdi. 2015 yılından itibaren terk edilen ve üretim yapılamayan tuzlanın yeniden açılmasını isteyen Öztürk, milli servetin heba edildiğini vurguladı.
Kapalı tuzlada vergi ödemeye devam ediyor
Kadir Öztürk, işletmenin vergi ve stopajını düzenli olarak ödediklerini belirterek, “Tuzla 1997’de tekel adı altında devlet tarafından işletiliyordu. Özelleşmesinin ardından 1997 yılında biz aldık. Burada 2 yıl yaptığımız tadilatın ardından üretime geçerek 2015 yılına kadar işlettik. O zaman bir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) çıkardılar. Biz normalde ÇED’ den muaf bir işletmeydik. Burada 10 aile geçimini sağlayıp evine ekmek götürüyordu. Köylülerimiz ve çevre köyden birçok vatandaş bu tuzla işletmesinden emeklidir. Şuanda her yanı dağılıp harabe oldu. ÇED’ den sonra bir iki daire parası ceza yedik. O zaman Maden İşleri Müdürlüğü bizim paramızı yaktı ve bir daha yatırmamızı söyledi. Bizde yatırmadık ve buradan terk istedik. Ama bizim işletme ruhsatımızı iptal etmediler. Sadece çalışma ruhsatımızı iptal ettiler. Şuanda vergisini, stopajını düzenli olarak ödüyoruz” ifadelerini kullandı.
Bir çok ailenin geçim kapısıydı
Öztürk, milli servetin heba edildiğini dile getirip, "Burası bir milli servet Türkiye’de genelinde tuz kalitesi ve lezzeti olarak sayılı işletmelerden birisi. Biz burayı açmak için çok niyetlendik evrakta biraz sıkıntılar çektik, muhatabımızı bulamadık. Yıllık tuz üretimimiz hava durumu ve sıcaklığa bağlı 450 tona kadar çıkıyordu. Şuanda içler acısı bir durumda artık kuş bile konmuyor. ÇED fabrikalar için atık madde çevre temizliği ve düzenleme çerçevesine giriyor. Biz normalde muafız çünkü atık maddemizde, suyumuzda yok. O dönem ki mühendis büyük ihtimal evrakalar da bir hata yapmış. İşler bu raddeye geldikten sonra kendisi de istifasını verdi ve büyük bir çıkmaza girdik. Burası yeniden faaliyete geçse insanlara ekmek kapısı olur. Köyde iş olmadığı için şehirlere sürekli olan bir göç var. Burası açılsa en azından 10 aile buradan geçimini sağlayabilir" şeklinde konuştu.
Yorum Yazın