AK Parti Osmaniye Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı.
AK Parti Osmaniye Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Derya Yanık, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı.
Yanık, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin yıldönümü olan bu anlamlı günün, ne yazık ki dünya genelindeki zulüm ve insan hakları ihlallerini hatırlatan bir gün haline geldiğini belirtti.
Derya Yanık, insan haklarının yalnızca bireylerin özgürlüklerini değil, aynı zamanda toplumların huzur ve refahını da güvence altına alan evrensel bir değer olduğunun altını çizerek, “Ancak bu evrensel değer, kabul edildiği günden bu yana maalesef savaş suçları, soykırımlar ve işkencelerle sürekli ihlal edilmiştir.
Bugün, Filistin’de yaşanan soykırım suçu ve Suriye’deki işkence merkezlerinde ortaya çıkan akıl almaz vahşetler, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin güvenilirliğini sorgulatmaktadır” dedi.
Türkiye’nin insan haklarını koruma ve adaleti sağlama konusunda köklü bir medeniyet birikimine sahip olduğunu vurgulayan Yanık, “2011 yılından bu yana Esad rejiminin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimize kapılarımızı açtık, onları bağrımıza bastık.
Medeniyetimiz, mazlumlara kucak açma noktasında tarihin her döneminde öncü olmuştur” ifadelerini kullandı.
Derya Yanık, Osmanlı İmparatorluğu döneminde mazlumlara sunulan güven ve adaleti örnek göstererek, “Topkapı Sarayı’nın girişindeki Bab-ı Hümayun Kapısı’nda yer alan ‘Ya valiyete külli mazlum’ (Tüm mazlumların sığınağı) yazısı, medeniyetimizin bu anlayışını yansıtmaktadır.
1463’te Fatih Sultan Mehmet’in Bosna’daki Fransiskenlere ibadet özgürlüğü tanıyan Fatih Ahidnamesi, 1492’de İspanya’dan kaçan Musevilere kapılarımızı açmamız, Balkanlar’dan, Kafkaslar’dan ve Sovyetler’den gelen insanlara yuva olmamız bu anlayışın somut örnekleridir” dedi.
Yanık, insan hakları ihlallerinin yaygınlaşmasının Dünya İnsan Hakları Günü’nü daha önemli bir hale getirdiğini belirterek, “Böylesine anlamlı bir günde, ‘insanlık limanının son bekçileri’ olarak bizler, insan onurunu korumak ve bunu tüm dünyada yaşatmak için mücadelemize devam etmeliyiz” çağrısında bulundu.
Yorum Yazın