Abone ol
MHP Osmaniye milletvekili Ruhi Ersoy, “İnsanlarımızın madde ve manevi istismar edilmesine devletimiz izin vermemeli!”dedi.
MHP Osmaniye milletvekili Ruhi Ersoy, “İnsanlarımızın madde ve manevi istismar edilmesine devletimiz izin vermemeli!”dedi.
MHP MYK Üyesi ve Osmaniye Milletvekili Doç.Dr.Ruhi Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in yanıtlaması istemiyle televizyon ve internet sitelerinde pazarlanan ürünler ile ilgili yazılı soru önergesi verdi ve açıklamada bulundu.
Ersoy, gelişen teknolojiye bağlı olarak iletişim kanallarının farklılaşıp yaygınlaştığını, hemen her eve televizyondan sonra internetin de girdiğini belirterek, bu yaygın kullanım birçok faydayı sağlarken diğer yandan da birçok olumsuzluğu beraberinde getirmektedir dedi.
Ersoy, son yıllarda artan televizyon kanallarının yoğun reklam uygulaması nedeniyle RTÜK’ün devreye girdiği bilinirken, sadece reklam ve pazarlama amaçlı kurulan televizyon kanalları milletimizin hem sağlığı oynamakta hem de maddi açıdan zarar vermektedir dedi.
Sadece reklam ve pazarlama amaçlı kurulduğu yayınlarından belli olan bu televizyon kanallarının denetiminin mutlaka titizlikle yapılmasını isteyen Ersoy, satılan ürünün ve satış tekniklerinin şaşkınlık yaratacak kadar çeşitli olduğunu, birçoğunun da insanları kandırma amacı güttüğünü söyledi.
Yapılan birçok araştırmaya bakıldığında ülkemizde insanların ortalama 3,5 ile 5 saat televizyon karşısında vakit geçirdiği belirten Ersoy, buna ek olarak son yıllarda internetin de neredeyse her eve girme sürecinde olması ele alınırsa insanlarımız saatlerce bahsettiğimiz reklamlara maruz kalmaktadır dedi.
Ersoy, toplumsal yapımızı ve değerlerimizi zedeleyici yayınların yanı sıra insan sağlığını etkileyecek gıda ve gıda takviyesi olarak tanımlanan ürünlerin güvenilirlikleri tartışma konusudur diyerek bu tartışmayı sağlıklı hale getirmek devletimizin görevidir dedi.
Milletin birçok farklı şekillerde istismar edildiğini belirten Ersoy, vatandaşımız maddi kaybının yanında sağlığını da tehlikeye atmaktadır, bu duruma “kanmasınlar, almasınlar” deyip geçemeyiz, devletin görevi vatandaşını korumak, bilgilendirmektir” dedi.
Televizyon ve internet üzerinden pazarlaması yapılan ürünlerin içerisinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan gıda takviyelerinin önemli bir oran teşkil ettiğini belirten Ersoy, bu ürünlerin satış ve pazarlanmasının denetiminin ve ürünlerinin kalite kontrollerinin daha titizlikle yapılmasını gerektirmektedir, bu aynı zamanda kanunların Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına yüklediği kamusal bir görevdir” dedi.
Doç.Dr.Ruhi Ersoy’un soru önergesinde;
“1. 5179 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.12.2004 tarihinden 13 Aralık 2010 tarihine kadar, kanunun 22. Maddesi kapsamında televizyon kanallarında söz konusu bitkisel ürünler ile ilgili satış/pazarlama yaparken tüketiciyi yanıltan ve yanlış yönlendiren kaç özel ve tüzel kişilik veya firma hakkında denetim yapılmıştır?
2. 5179 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.12.2004 tarihinden 13 Aralık 2010 tarihine kadar, televizyon yayınları, reklamları üzerinden satış/pazarlama yapan kaç firmaya, kurum veya kuruluşa idari para cezası tahakkuk ettirilmiştir?
3. 5996 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.12.2010 tarihinden bugüne kadar, kanunun 24. Maddesi kapsamında her tür yazılı veya görsel basın aracılığı ile sunulan bilgi dâhil, etiketlenmesi, tanıtımı, reklâmı ve sunumu aşamalarında tüketiciyi yanılttığı belirlenen kaç üretim yeri veya perakende işyeri hakkında denetim yapılmıştır?
4. 5996 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.12.2010 tarihinden bugüne kadar, kanunun 24. Maddesi kapsamında kaç üretim yeri veya perakende işyeri hakkında cezai işlem uygulanmıştır?
5. 5996 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.12.2010 tarihinden bugüne kadar, kanunun 40. Maddesi kapsamında kaç üretim yeri veya perakende işyeri hakkında Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmuştur?
6.5996 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.12.2010 tarihinden bugüne kadar, kanunun 40. Maddesi kapsamında kaç üretim yeri veya perakende işyeri hakkında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca işlem yapılmıştır?
7. 5996 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.12.2010 tarihinden bugüne kadar, kanunun 40. Maddesi kapsamında kaç üretim yeri veya perakende işyeri hakkında idari para cezası tahakkuk ettirilmiştir?
8. Tahakkuk eden cezalardan ne kadarı tahsil edilerek kamu geliri olarak kaydedilmiştir?” şeklindeki sorularının yanıtlanmasını istedi.
MHP MYK Üyesi ve Osmaniye Milletvekili Doç.Dr.Ruhi Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in yanıtlaması istemiyle televizyon ve internet sitelerinde pazarlanan ürünler ile ilgili yazılı soru önergesi verdi ve açıklamada bulundu.
Ersoy, gelişen teknolojiye bağlı olarak iletişim kanallarının farklılaşıp yaygınlaştığını, hemen her eve televizyondan sonra internetin de girdiğini belirterek, bu yaygın kullanım birçok faydayı sağlarken diğer yandan da birçok olumsuzluğu beraberinde getirmektedir dedi.
Ersoy, son yıllarda artan televizyon kanallarının yoğun reklam uygulaması nedeniyle RTÜK’ün devreye girdiği bilinirken, sadece reklam ve pazarlama amaçlı kurulan televizyon kanalları milletimizin hem sağlığı oynamakta hem de maddi açıdan zarar vermektedir dedi.
Sadece reklam ve pazarlama amaçlı kurulduğu yayınlarından belli olan bu televizyon kanallarının denetiminin mutlaka titizlikle yapılmasını isteyen Ersoy, satılan ürünün ve satış tekniklerinin şaşkınlık yaratacak kadar çeşitli olduğunu, birçoğunun da insanları kandırma amacı güttüğünü söyledi.
Yapılan birçok araştırmaya bakıldığında ülkemizde insanların ortalama 3,5 ile 5 saat televizyon karşısında vakit geçirdiği belirten Ersoy, buna ek olarak son yıllarda internetin de neredeyse her eve girme sürecinde olması ele alınırsa insanlarımız saatlerce bahsettiğimiz reklamlara maruz kalmaktadır dedi.
Ersoy, toplumsal yapımızı ve değerlerimizi zedeleyici yayınların yanı sıra insan sağlığını etkileyecek gıda ve gıda takviyesi olarak tanımlanan ürünlerin güvenilirlikleri tartışma konusudur diyerek bu tartışmayı sağlıklı hale getirmek devletimizin görevidir dedi.
Milletin birçok farklı şekillerde istismar edildiğini belirten Ersoy, vatandaşımız maddi kaybının yanında sağlığını da tehlikeye atmaktadır, bu duruma “kanmasınlar, almasınlar” deyip geçemeyiz, devletin görevi vatandaşını korumak, bilgilendirmektir” dedi.
Televizyon ve internet üzerinden pazarlaması yapılan ürünlerin içerisinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan gıda takviyelerinin önemli bir oran teşkil ettiğini belirten Ersoy, bu ürünlerin satış ve pazarlanmasının denetiminin ve ürünlerinin kalite kontrollerinin daha titizlikle yapılmasını gerektirmektedir, bu aynı zamanda kanunların Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına yüklediği kamusal bir görevdir” dedi.
Doç.Dr.Ruhi Ersoy’un soru önergesinde;
“1. 5179 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.12.2004 tarihinden 13 Aralık 2010 tarihine kadar, kanunun 22. Maddesi kapsamında televizyon kanallarında söz konusu bitkisel ürünler ile ilgili satış/pazarlama yaparken tüketiciyi yanıltan ve yanlış yönlendiren kaç özel ve tüzel kişilik veya firma hakkında denetim yapılmıştır?
2. 5179 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.12.2004 tarihinden 13 Aralık 2010 tarihine kadar, televizyon yayınları, reklamları üzerinden satış/pazarlama yapan kaç firmaya, kurum veya kuruluşa idari para cezası tahakkuk ettirilmiştir?
3. 5996 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.12.2010 tarihinden bugüne kadar, kanunun 24. Maddesi kapsamında her tür yazılı veya görsel basın aracılığı ile sunulan bilgi dâhil, etiketlenmesi, tanıtımı, reklâmı ve sunumu aşamalarında tüketiciyi yanılttığı belirlenen kaç üretim yeri veya perakende işyeri hakkında denetim yapılmıştır?
4. 5996 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.12.2010 tarihinden bugüne kadar, kanunun 24. Maddesi kapsamında kaç üretim yeri veya perakende işyeri hakkında cezai işlem uygulanmıştır?
5. 5996 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.12.2010 tarihinden bugüne kadar, kanunun 40. Maddesi kapsamında kaç üretim yeri veya perakende işyeri hakkında Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmuştur?
6.5996 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.12.2010 tarihinden bugüne kadar, kanunun 40. Maddesi kapsamında kaç üretim yeri veya perakende işyeri hakkında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca işlem yapılmıştır?
7. 5996 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.12.2010 tarihinden bugüne kadar, kanunun 40. Maddesi kapsamında kaç üretim yeri veya perakende işyeri hakkında idari para cezası tahakkuk ettirilmiştir?
8. Tahakkuk eden cezalardan ne kadarı tahsil edilerek kamu geliri olarak kaydedilmiştir?” şeklindeki sorularının yanıtlanmasını istedi.
Yorum Yazın