Kumar bağımlılığı, online bahis siteleri ve dijital casinoların yaygınlaşmasıyla gençler ve erkekler arasında hızla artıyor. Psikiyatri Uzmanı Dr. Gülşah Dinçer Atalay, bu durumun sadece ekonomik değil, ruhsal ve sosyal açıdan da ciddi yıkımlara yol açtığını vurguluyor.
Online bahis siteleri, dijital casinolar ve mobil oyunlar üzerinden oynanan şans oyunları, son dönemde kamuoyunun gündeminde.
Bu oyunların yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ruhsal ve sosyal açıdan da ciddi yıkımlara yol açtığı belirtiliyor.
Özel Sağlık Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Gülşah Dinçer Atalay, dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte kumar bağımlılığının özellikle gençler ve erkekler arasında büyüyen bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini söyledi.
Atalay, kumar bağımlılığının bir irade sorunu değil, psikiyatrik bir bozukluk olduğuna dikkat çekti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Amerikan Psikiyatri Birliği’nin (APA) bu davranışı “dürtü kontrol bozukluğu” ve “davranışsal bağımlılık” olarak tanımladığını hatırlattı.
“Kumar oynarken beyinde dopamin adlı ödül kimyasalı aşırı miktarda salgılanır.
Bu da alkol ve madde bağımlılıklarına benzer şekilde kişinin tekrar tekrar aynı davranışı göstermesine neden olur” diyen Atalay, çarpıcı istatistikler paylaştı:
Kumar bağımlılarının %70’inde depresyon, %40’ında anksiyete bozukluğu, %60’ında madde kullanım bozukluğu eşlik ediyor.
Ayrıca çalışmalar, bu bireylerin %80’inin en az bir kez intihar düşüncesi yaşadığını, %20’sinin ise intihar girişiminde bulunduğunu ortaya koyuyor.
Kumar Bağımlılığının Belirtileri
Dr. Atalay, kumar bağımlılığının başlıca uyarıcı belirtilerini şöyle sıraladı: Sürekli kazanma arzusuyla oynama, Kayıpları telafi etme çabası, Oynamadığında huzursuzluk, öfke veya yoksunluk, Borçlanma ve maddi kayıplar, Gizleme ve yalan söyleme, İşlev kaybı, aile içi çatışmalar, Toplumsal izolasyon
Kumar bağımlılığının tedavi edilebilen bir rahatsızlık olduğuna dikkat çeken Atalay, bilişsel davranışçı terapi, ilaç desteği ve grup terapilerinin başarı oranı yüksek yöntemler arasında bulunduğunu söyledi.
Ancak bu süreçte bireyin farkındalığı ve yakın çevresinin desteğinin hayati önem taşıdığını da vurguladı.
“Atalay, “Kumar bağımlılığı bir kötü alışkanlık değil, ciddiyetle ele alınması gereken bir ruhsal sağlık sorunudur.
Toplumun bilinçlenmesi ve önleyici hizmetlerin artırılması, gelecek kuşaklar için koruyucu bir adım olacaktır” dedi.
Yorum Yazın