
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 5. Uluslararası Şiir ve Edebiyat Günleri kapsamında, KSÜ’de “Edebiyatın Düşündürücü Gücü” temalı konferans gerçekleştirildi. Etkinlikte edebiyatın toplumsal etkileri, dilin dönüşümü ve bireysel kimlik inşası ele alındı.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl 5’incisini düzenlediği Uluslararası Şiir ve Edebiyat Günleri, edebiyatseverleri bir kez daha şehirdeki kültür merkezlerinde buluşturmaya devam ediyor.
Etkinlikler kapsamında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Yunus Emre Kongre ve Kültür Merkezi ev sahipliğinde düzenlenen “Edebiyatın Düşündürücü Gücü” temalı konferans, yoğun ilgi gördü.
Konferansa; KSÜ Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yakup Poyraz, KSÜ’den Prof. Dr. Selim Somuncu, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Prof. Dr. İsmail Hakkı Aksoyak, Atatürk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Sarı ve Gaziantep Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mustafa Gültekin konuşmacı olarak katıldı.
Programda, edebiyatın birey ve toplum üzerindeki dönüştürücü gücü geniş bir perspektiften değerlendirildi. Konuşmacılar, klasik ve modern toplumlarda edebiyatın işlevini derinlemesine analiz etti.
Edebiyatın yalnızca bireysel bir ifade alanı değil, aynı zamanda kolektif hafızayı şekillendiren güçlü bir araç olduğu vurgulandı.
Prof. Dr. Yakup Poyraz, edebiyatın tarih boyunca toplumların düşünce dünyasını nasıl etkilediğini anlatarak, bu sanat dalının toplumsal hafıza taşıyıcısı rolüne dikkat çekti.
Prof. Dr. Selim Somuncu ise dilin edebiyat aracılığıyla geçirdiği evrim sürecini ele alarak, dilin yaşayan bir organizma olduğunu ifade etti.
Konferansta ayrıca klasik metinlerle modern edebiyat arasındaki bağlantılar ve bu eserlerin kültürel kodları nasıl taşıdığına dair önemli analizler sunuldu.
Prof. Dr. İsmail Hakkı Aksoyak, geçmişten günümüze taşınan edebi mirasın kültürel aktarımda üstlendiği role örneklerle değindi.
Prof. Dr. Ahmet Sarı, modern bireyin kimlik inşasında edebiyatın işlevini incelerken, Doç. Dr. Mustafa Gültekin ise edebiyatın insanı bireysel ve toplumsal düzlemde düşündüren, eleştirel düşünceyi besleyen bir sanat formu olduğunu vurguladı.
Program sonunda edebiyatseverler, konuşmacılara yönelttikleri sorularla edebi tartışmalara aktif olarak katılma ve kendi düşüncelerini paylaşma fırsatı buldu.
Katılımcılar, konferansın ardından edebiyatın düşündürücü gücüne dair yeni perspektiflerle salondan ayrıldı.

Yorum Yazın