
Aile şirketleri, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluştururken, bu işletmelerin uzun vadeli başarısını sürdürebilmesi için kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik odaklı bir yönetim anlayışı benimsemeleri giderek daha kritik hale geliyor.
Aile şirketleri, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluştururken, bu işletmelerin uzun vadeli başarısını sürdürebilmesi için kurumsallaşma ve sürdürülebilirlik odaklı bir yönetim anlayışı benimsemeleri giderek daha kritik hale geliyor.
Bu yöndeki gelişmelere dikkat çeken Idea House Academy kurucusu Hülya Çakıcı Hacıoğlu, aile şirketlerinin yalnızca kâr amacı gütmekle kalmayıp, aynı zamanda topluma ve çalışanlarına karşı da önemli sorumlulukları bulunduğunu ifade ediyor.
Hacıoğlu, aile şirketlerinin geleceğe yönelik adımlar atarken, profesyonel yönetim ve kurumsal yapılarla desteklenmiş bir yol haritasına ihtiyaç duyduğunu belirtti.
“Doğru yönetim ve profesyonel yaklaşımlar benimseyerek aile şirketlerinin sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeleri mümkün,” diyen Hacıoğlu, bu sürecin aile üyelerinin profesyonellikten ödün vermeden şirket yönetiminde aktif rol almasını gerektirdiğine işaret etti.
Yapılan araştırmaların sonuçları ise aile şirketlerinin karşı karşıya olduğu zorlukları gözler önüne seriyor.
Türkiye'deki aile şirketlerinin yalnızca yüzde 32’si ikinci kuşağa geçebilmiş durumda, üçüncü kuşağa ulaşan şirketlerin oranı ise yüzde 5'e kadar düşüyor.
Ekonomik belirsizlikler, krizler ve aile içi yönetim tarzları gibi unsurların, şirketlerin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini vurgulayan Hacıoğlu, bu nedenle kurumsallaşma süreçlerine hız kazandırılmasının hayati önem taşıdığını söyledi.
Kurumsallaşma sürecinde aile üyelerinin aktif rol üstlenmesinin önemine değinen Hacıoğlu, profesyonellikten taviz verilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
“Şirket ile aile arasındaki sınırların netleştirilmesi, karar alma süreçlerinin etkinliğini artıracaktır,” diyen Hacıoğlu, bu yaklaşımın, şirketin gelecekteki başarıya ulaşma potansiyelini doğrudan etkileyeceğini belirtti.
Hacıoğlu, kurumsallaşma adımlarının başarılı olabilmesi için yeni nesil insan odaklı yönetim anlayışının benimsenmesi gerektiğini ifade ederek, şeffaf, adil, kuşak farklılıklarını yönetebilen ve değişime açık liderlik yaklaşımlarının sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi.
"Günümüzde çalışan bağlılığının giderek azaldığını görüyoruz.
Bu nedenle adil ve güven veren bir çalışma ortamı oluşturmak, başarıyı beraberinde getirebilir," şeklinde konuştu.
Hacıoğlu, aile şirketlerinin kurumsallaşma sürecinde, şirketi ilgilendiren konuların aile ilişkilerinden arındırılması ve bu tür meselelerin iş ortamında tartışılması gerektiğini belirtti.
“Konuların aile ilişkilerinden bağımsız olarak iş platformunda ele alınması, hem profesyonel ilişkileri güçlendirir hem de şirketin geleceğini olumlu yönde etkiler,” dedi.
Aile şirketlerinin Türk ekonomisinin değerleri arasında yer aldığını vurgulayan Hacıoğlu, bu şirketlerin kurumsal yapılarını güçlendirmesi durumunda ekonomiye çok daha önemli katkılarda bulunabileceklerini söyledi.
“Gelecek nesillere güçlü bir miras bırakmak için atılacak her adım, sadece bugünkü başarıyı değil, yarının temellerini de oluşturacaktır,” diye ekledi.
Uzmanların ortak görüşü, aile şirketlerinin sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için risk yönetimi, profesyonel yönetim anlayışı ve kurumsallaşma adımlarının bir an önce atılması gerektiği yönünde birleşiyor.

Yorum Yazın