Hatay'da depremin ardından ortaya çıkan hava kirliliği sorunu, yurttaşların sağlığını tehdit ediyor.
Hatay'da depremin ardından ortaya çıkan hava kirliliği sorunu, yurttaşların sağlığını tehdit ediyor.
Son günlerde yayınlanan iki rapor, Hatay'ın Türkiye'nin en kirli şehri olduğunu ve hava kirliliğinin kronik bir sorun haline geldiğini ortaya koyuyor.
Greenpeace Akdeniz tarafından hazırlanan rapora göre, Hatay-İskenderun, Türkiye'de hava kirliliği bakımından en kirli ilçe oldu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın verilerine göre İskenderun'da yaşayanlar 235 gün boyunca PM 10 limit değerinin aşıldığı kirli havayı soludu.
Temiz Hava Hakkı Platformu, Türk Tabipleri Birliği ve Hatay Tabip Odası tarafından Antakya'da yapılan 30 günlük araştırmada ise PM 2.5 ölçümleriyle DSÖ'nün yıllık kılavuz değerinin 4 katı, 24 saatlik kılavuz değerinin ise 20 gün boyunca aşıldığı belirlendi.
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, bu raporlara dayanarak yaptığı açıklamada, "Depremden kurtulan yurttaşlarımız maalesef büyük bir halk sağlığı sorunu ile baş başa.
Hava kirliliği kronikleşmiş bir sorun ve ciddi bir ölüm tehdidi oluşturuyor. Bugün neredeyse her hanede KOAH ya da kanser hastası olduğunu görüyoruz." dedi.
Kara, depremden sonra ortaya çıkan asbestli toz bulutunun da hava kirliliğini daha da vahim hale getirdiğini vurguladı. TMMOB Hatay Asbest Raporu'na göre, 45 numuneden 16'sında asbest tespit edildi.
Milletvekili Kara, "Depremden sağ olarak kurtulanlar bu kümülatif kirlilik yükü neticesinde başka ölümcül hastalıkların pençesine düşecek.
Tüm bu şartlar göz önünde bulundurulduğunda; depremden kurtulmuş yurttaşlar için Hatay'da geriye bir hayat kalmıyor. Artık önceliğimiz, temiz hava hakkını tanıyan, iklim krizi de dahil olmak üzere tüm afetlere duyarlı bir kent inşa etmek olmalıdır" dedi.
Yorum Yazın