
KADEM, BM’de düzenlediği “Yapay Zekâ ve Kadın” panelinde, algoritmik önyargılar, teknoloji sektöründeki kadın temsili ve yapay zekânın kadın haklarına etkisini tartıştı. İşte panelin öne çıkan çözüm önerileri!

KADEM, Birleşmiş Milletler binasında “Yapay Zekâ ve Kadın: Zorluklar ve Fırsatlar” başlıklı bir panel düzenledi.
Panelde, yapay zekânın kadın-erkek ilişkilerine etkisi, algoritmik önyargılar, teknoloji sektöründeki kadın temsili gibi kritik konular ele alındı.
Katılımcılar, yapay zekânın kadın hakları üzerindeki etkilerini değerlendirirken, bu alandaki ayrımcılıkları azaltmaya yönelik somut çözüm önerileri sundu.
Panelin açılış konuşmasını yapan KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, yapay zekâ uygulamalarının özellikle işe alım, terfi, liderlik seçimleri, kredi skorlama ve hukuk sistemlerinde kadınlara yönelik ayrımcılığı artırdığına dikkat çekti.
Gümrükçüoğlu, sesli asistanlar gibi teknolojik araçların geleneksel cinsiyet kalıplarını pekiştirdiğini belirterek, yapay zekânın insan hakları ve temel özgürlükleri destekleyecek şekilde yeniden tasarlanması gerektiğini vurguladı.
KADEM, Kasım 2024’te İstanbul’da düzenlediği “Yapay Zekâ ve Kadın” konulu uluslararası zirvede, kadın haklarını koruyacak politikalar üzerine yoğunlaştı.
Zirvenin sonuç bildirgesinde şu çözüm önerileri öne çıktı:
Kadınlarla ilgili veri toplama, analiz etme ve ayrımcılığı azaltma mekanizmalarını güçlendirmek.
Yapay zekâ verilerindeki önyargıları ve stereotipleri ortadan kaldıracak düzenlemeler yapmak.
Kadın girişimciliğini ve liderliğini her aşamada teşvik eden projeleri desteklemek.
Kadınların yapay zekâ sektöründe daha aktif rol almasını sağlamak ve tacizden arındırılmış çalışma ortamları oluşturmak.
Politika süreçlerinde önyargıları önlemek için kapsayıcı karar alma mekanizmaları oluşturmak.
Kadın haklarını gözeten etik, demokratik ve şeffaf yapay zekâ yönetim çerçeveleri oluşturmak.
Panelin moderatörlüğünü yapan Dr. Ravza Altuntaş, dünyanın farklı bölgelerinde kadınların karşılaştığı zorlukları ele alarak, “Suriye’deki Sednaya Hapishanesi, Afganistan’da eğitim hakları ellerinden alınan kız çocukları ve Gazze’de yaşanan insani kriz, kadınların karşılaştığı zorlukların acı birer örneği” dedi.
Merve Hickok, yapay zekânın toplumsal cinsiyet önyargılarını derinleştirme potansiyelini vurgularken, mevcut algoritmaların cinsiyet eşitliği açısından nasıl iyileştirilebileceğine dair öneriler sundu.
Mahsa Hedayati, yapay zekâ tasarımında kadın temsilinin yetersiz olduğunu belirtirken, bu durumun cinsiyet eşitliği perspektifinden ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Ceyhun Necati Pehlivan ise, Avrupa Birliği’nin yapay zekâ yasalarının toplumsal cinsiyet eşitliği üzerindeki etkisini değerlendirdi.
Panel, yapay zekâ teknolojilerinin kadın hakları üzerindeki etkilerinin detaylı bir şekilde tartışıldığı ve çözüm yollarının sunulduğu önemli bir platform oldu.
KADEM, kadınların yapay zekâ süreçlerinde daha fazla söz sahibi olması için çalışmalarına devam edeceğini belirterek, uluslararası iş birliklerinin artırılmasının önemine vurgu yaptı.

Yorum Yazın