Abone ol
1 Kasım seçimlerini kesinleşmeyen sonuçlara göre önemli bir farkla önde tamamlayan AK Parti’nin zaferini değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Mithat Baydur önemli değerlendirmelerde bulundu.
1 Kasım seçimlerini kesinleşmeyen sonuçlara göre önemli bir farkla önde tamamlayan AK Parti’nin zaferini değerlendiren Siyaset Bilimci Prof. Dr. Mithat Baydur önemli değerlendirmelerde bulundu.
Halkın bu seçimlerde güvenlik ve istikrarı seçtiğinin altını çizen Prof.Dr. Baydur, AK Parti’ye hatırı sayılır bir kredi açtığını söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mithat Baydur, 1 Kasım seçimlerinin sonucunu değerlendirdi. Prof.Dr. Baydur şunları söyledi:
“7 Haziran seçimlerinde millet, belli ki bir koalisyon denemesinin önünü açmak istedi. Ancak muhalefet partilerinin asla sonuca yönelik bir irade teşkil edemeyeceğini Meclis Başkanlığı seçimlerinde gördü. Meclis Başkanlığı seçimi AK Parti’nin başarıya giden yolunun başlangıç ya da kurulma noktasıdır.
Suriye’nin yeniden yapılandırılma girişimleri, Rusya’nın sürece müdahil olması, NATO’nun devreye girmesi ve tabii ki belirli taşeron örgütlerle Türkiye’nin çevrelenme siyasetini, millet engin sağduyusu ile yakaladı.
Ünlü siyaset bilimci Carl Schmitt’in “İstisnai Durum Tezi” vardır. Schmitt’e göre bazen herhangi bir ülke, iç ve dış tehditler altında bunalmış, meclis ya da parlamento çalışamaz hale gelmiş ve görevini ifa edemezken derin bir atalet duygusuyla hareket edebilir.
İşte bu durumda parlamento, aydınlar ve devletin diğer organları istisnai durum tespitinde bulunamazlar. Bu durumun istisnai olduğuna karar veren kişi ya da kişilerden oluşan siyasi bir elittir. Bu itibarla Türkiye’nin son 5 ayda yaşadığı Schmitt’in istisnai durum tezine benzemektedir.
Siyasiler 7 Haziran sonrası kötü sınav verdi!
Meclis Başkanlığı’nda bile uzlaşamayan siyasi partiler çok kötü bir sınav vermişler ve karar verici siyasi elit Türkiye’yi yeni bir seçime götürmüş halk da bu istisnai durum tezine katılmış bugünkü seçim bunu göstermektedir.
Ayrıca bütün otoriterlik ve antidemokratik uygulama tezlerine rağmen Türkiye’de son haftalarda yaşadığı terör faciası, 2001 ikiz kuleler olayına benzemektedir. Çünkü o olayda da özgürlükler ülkesi olarak gösterilen ABD’de halk özgürlük, güvenlik ikilemiyle karşı karşıya kalmıştır. Ve bunun sonucunda güvenliği seçmiştir. Türk halkı da bu seçimde güvenliği ve istikrarı seçti.
1 Kasım seçimleri, Türkiye’nin güvenlik ve istikrar tercihidir. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne de halk, beklentinin çok ötesinde bir kredi açmıştır. Muhalefet, yepyeni bir siyasal açılım ve perspektif geliştirmesi gerektiğini anlarken, AK Parti de bu kredinin değerini bilmelidir.”
Halkın bu seçimlerde güvenlik ve istikrarı seçtiğinin altını çizen Prof.Dr. Baydur, AK Parti’ye hatırı sayılır bir kredi açtığını söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mithat Baydur, 1 Kasım seçimlerinin sonucunu değerlendirdi. Prof.Dr. Baydur şunları söyledi:
“7 Haziran seçimlerinde millet, belli ki bir koalisyon denemesinin önünü açmak istedi. Ancak muhalefet partilerinin asla sonuca yönelik bir irade teşkil edemeyeceğini Meclis Başkanlığı seçimlerinde gördü. Meclis Başkanlığı seçimi AK Parti’nin başarıya giden yolunun başlangıç ya da kurulma noktasıdır.
Suriye’nin yeniden yapılandırılma girişimleri, Rusya’nın sürece müdahil olması, NATO’nun devreye girmesi ve tabii ki belirli taşeron örgütlerle Türkiye’nin çevrelenme siyasetini, millet engin sağduyusu ile yakaladı.
Ünlü siyaset bilimci Carl Schmitt’in “İstisnai Durum Tezi” vardır. Schmitt’e göre bazen herhangi bir ülke, iç ve dış tehditler altında bunalmış, meclis ya da parlamento çalışamaz hale gelmiş ve görevini ifa edemezken derin bir atalet duygusuyla hareket edebilir.
İşte bu durumda parlamento, aydınlar ve devletin diğer organları istisnai durum tespitinde bulunamazlar. Bu durumun istisnai olduğuna karar veren kişi ya da kişilerden oluşan siyasi bir elittir. Bu itibarla Türkiye’nin son 5 ayda yaşadığı Schmitt’in istisnai durum tezine benzemektedir.
Siyasiler 7 Haziran sonrası kötü sınav verdi!
Meclis Başkanlığı’nda bile uzlaşamayan siyasi partiler çok kötü bir sınav vermişler ve karar verici siyasi elit Türkiye’yi yeni bir seçime götürmüş halk da bu istisnai durum tezine katılmış bugünkü seçim bunu göstermektedir.
Ayrıca bütün otoriterlik ve antidemokratik uygulama tezlerine rağmen Türkiye’de son haftalarda yaşadığı terör faciası, 2001 ikiz kuleler olayına benzemektedir. Çünkü o olayda da özgürlükler ülkesi olarak gösterilen ABD’de halk özgürlük, güvenlik ikilemiyle karşı karşıya kalmıştır. Ve bunun sonucunda güvenliği seçmiştir. Türk halkı da bu seçimde güvenliği ve istikrarı seçti.
1 Kasım seçimleri, Türkiye’nin güvenlik ve istikrar tercihidir. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne de halk, beklentinin çok ötesinde bir kredi açmıştır. Muhalefet, yepyeni bir siyasal açılım ve perspektif geliştirmesi gerektiğini anlarken, AK Parti de bu kredinin değerini bilmelidir.”
Yorum Yazın