26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.4622
EURO34.7177
ALTIN2436.5

“Deprem hâlâ ülkemizin en büyük sorunudur”

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
 “Deprem hâlâ ülkemizin en büyük sorunudur”
Abone ol
17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde, İMO Adana Şubesi, Osmaniye temsilciliği deprem olaylarını değerlendirdi.
17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde, İMO Adana Şubesi, Osmaniye temsilciliği deprem olaylarını değerlendirdi.

İnşaat Mühendisleri Odası Osmaniye Temsilcisi Cem Burak Keskiner, yaptığı yazılı açıklamada;

 “16 yıl önce bugün, merkez üssü Gölcük olan ve tüm Marmara bölgesini etkileyen 7,4 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Binlerce insan yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı, ülke ekonomisi kısa zamanda telafi edilmesi mümkün olmayacak derecede etkilendi. Başta yapı üretim süreci, mevcut yapılar, kentleşme politikası, afet sonrası önlemler, mevzuat olmak üzere yetersizliğimizi, hatalarımızı gün yüzüne çıkardı. Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinin yok sayılmasının bedeli kelimenin gerçek anlamıyla ağır oldu.

Deprem sonrası süreç, “artık hiçbir şeyin eskisi” gibi olmayacağı temennisiyle bütün bir ülkenin depreme göre yeniden düzenlenmesi noktasında toplumsal konsensüsün oluşmasına tanıklık etti. Ancak 12 yıl sonra meydana gelen Van depremi, ne yazık ki, aradan geçen onca zamana ve verilen sözlere rağmen, “bir arpa boyu mesafe alınamadığını”,  sağlıksız kentleşmenin, yapı denetim sisteminin taşıdığı eksiklik ve zaafların varlığını sürdürdüğünü gösterdi.

Deprem gerçeği ve Türkiye

Türkiye, önemli deprem kuşakları üzerinde bulunmaktadır. Ülke topraklarının yüzde 66’sı 1. ve 2. derecede deprem bölgesinde yer almakta, nüfusu bir milyonun üzerindeki 11 büyük kent, ülke nüfusunun ise yüzde 70’i ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75’i deprem tehlikesi altındadır.

Mevcut yapı stokuna bakıldığında da durumun iç açıcı olmadığı görülecektir. TÜİK verilerine göre ülkemizde 20 milyon civarında yapı bulunmaktadır. Bu yapıların yüzde 60’ının 20 yaş ve üzerinde olduğu, büyük oranda ruhsatsız ve niteliksiz olduğu, mühendislik hizmeti almadan veya kısmen alarak ve yapı denetimi olmadan üretildiği, pek çoğunun güçlendirilmesi gerektiği, yine kayda değer ölçüde yapının yıkılarak yeniden yapılmasının zorunlu olduğu bilinmektedir.

Buna rağmen, daha çok rant amaçlı olan kentsel dönüşüm projeleri dışında, deprem kaygısını giderecek adımlar atılamamış, güvenli yaşam sağlanamamıştır. Kaldı ki kentsel dönüşüm projeleri kapsamında TOKİ tarafından üretilen konutlar yapı denetimden muaf tutulmakta, özellikle yoksul ve dar gelirliler için üretilen konutların bir iki sene içerisinde niteliksizliği açığa çıkmaktadır.

Türkiye depreme hazır mı?
Türkiye depreme hazır mı? Bu soruya ne yazık ki olumlu yanıt veremiyoruz.  Ne deprem önlemleri ne de afet sonrası hazırlığı ikna edici buluyoruz. Ne sorunlar değişiyor ne de güvenli yaşam kuracak adımlar atılıyor. Siyasi iktidarın kentleşme ve imar politikaları bağlamındaki yaklaşımı ve doğal afetleri “kader” gibi gören anlayış ne yazık ki endişelerimizi artırıyor. Kentler deprem tehlikesine değil ranta göre düzenleniyor.

Endişeliyiz. Yapı üretim sürecinin endişelerimizi giderecek şekilde sağlıklı işlemediğinin farkındayız. Mevcut yapı stoku biz inşaat mühendislerini endişelendiriyor. TOKİ tarafından üretilen büyük konut projelerinin yapı denetim sisteminden muaf tutulması bizleri endişelendiriyor. Deprem toplanma alanlarının imara açılması, yerel yönetimlerin rant odaklı projeler geliştirmesi ve deprem tehlikesinin görmezden gelinmesi endişelerimizi pekiştiriyor. Adana ve bölgemiz özelinde de endişelerimiz devam ediyor. Bölgemizin yapı stokunun problemli olduğunu, imar planlarının bölgenin deprem gerçeğine göre düzenlenmediğini biliyoruz. Yakın zamanda yaşadığımız depremi yeni bir uyarı olarak kabul edip yetkililerimizden bölgemizde alınacak önlemler üzerine duyarlı bir çalışma bekliyoruz. Bu çalışmaya katkı vermeye hazır olduğumuz da bilinmelidir.

Biz inşaat mühendisleri geleceğe endişeyle değil, güvenle bakmak istiyor ve bu istediğimizin her daim arkasında olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. Ülkemizin ekonomik-sosyal-siyasal çalkantılı döneminde deprem tehlikesine dikkat çekmenin, deprem duyarlılığını artırmaya gayret etmenin toplumsal ve insani bir sorumluluk olduğunu biliyor ve bu sorumluluğu taşımaya kararlı olduğumuzu kamuoyuna duyuruyoruz.”dedi.


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Antalyasporun Sultanlarına şampiyonluk yemeğiSonraki Haber

Antalyasporun Sultanlarına şampiyonluk y...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar