Günler, haftalar, aylar, derken yıllar gelip geçiyor ama bizler bu geçen yılların hayatımızda bıraktığı izlerden unuttuklarımız da olabiliyor.
Acı ve mutlu günleri unutmak insanlar için zordur. Sağlıklı yaşamakta olan insanlar en mutlu ve en acı günlerini unutamazlar. Yıllar geçse de bugün yaşanmış gibi arkadaşlarına anlatırlar.
Şöyle gerilere dönüp baktığımda, 24 yıl önce başlattığımız “Ekmek ödüllü Şiir yarışması” etkinliğinin üzerinden 24 yıl gibi bir zaman geçmiş.
Dile kolay, çeyrek asırlık bir süre şiir etkinliği düzenlenmesi ve yurt dışı dahil olmak üzere yurdun dört bir yanından kültür ve sanat insanlarını şiir etkinliği kapsamında kentte ağırlamanın mutluluğunu tüm bedenimizde hissediyoruz.
Yarışmanın ilk yılında doğan bir insan bugün 24 yaşında anlamına geliyor ki, bu insan Üniversite öğrenimi bile tamamladığı halde, şiirin ekmeğe dönüştüğü etkinliğimiz devam ediyor.
Yıllar geçse de şairlerle her yıl; ekmek, kitap, kalem, karanfil ve katılım belgesini tüm katılımcılara vermek, ilk üç dereye girenlere plaketlerinin yanında değişik hediyeler sunmak, ayrıca kentin kültür ve sanatına katkıda bulunan ve şu an hayatta olmayanların isimlerini unutturmama amacı ile anılarına özel ödüller vermenin halkı gururunu yaşamaktayız.
Şiir sevmeyenlerin, insanları daha doğrusu tüm canlılara karşı sevgi yoksunu olabileceğini düşünenlerdenim.
24 yıllık süre içerisinde 4 bin 27 katılımcıyı bu etkinlikte buluşturmak, ödüller vermek ve şair ruhlu insanların tanışıp kaynaşmalarını sağlamakla birlikte kentin doğal, tarihi ve turistik yerlerini gezdirmek daha farklı bir duygu olsa gerek.
Bu güne kadar Akdeniz bölgesine gelmeyenlerin, ilk kez bu etkinlik kapsamında bir bahane ile gelmiş olmaları yanında, bu kentte askerlik, öğretmenlik veya bir kamu kurumunda görev yaptığı yıllarda insan ilişkileri ve doğal güzelliklerini beğenip şiirleriyle katılım göstermelerine de tanık olduk.
Özellikle yurdun değişik illerinden gelen insanların bu etkinlik kapsamında yeni arkadaşlar ve dostlar edinmeleri neticesinde, yıllarca süren samimiyetlerine tanık olduk.
Bu etkinlik bir anlamda insan ilişkilerinde kültür dostluklarının kurulması için bir köprü görevini de yerine getirmiş oluyordu.
Anadolu’nun buram buram şiir kokan topraklarından gelerek şiirlerini okuyan şairler ile şiirlerini türkülere dönüştürüp bağlaması ile dillendiren ozanlar tanıdık, tanıdılar.
Kültür ve sanatsal değerlerin tanıtılmasında bir rehber olarak yerini alan “Ekmek ödüllü şiir yarışması” aynı zamanda kentin tanıtılması yanında ekonomik anlamda başka illerden gelenlerin belli miktarda alış veriş yapmalarını da sağlamış oluyordu.
Şiir yazdığı için emeğinin karşılığı ekmeğini alan şairler, yemeye kıyamadıkları gibi, evlerine gittiklerinde sofraya her oturduklarında “Ekmek ödüllü şiir yarışması”nı anımsadıklarını söyleyenlerle de karşılaşıyorduk.
Şiir gibi bir yaşam dileklerimle; “Mideniz ekmeksiz, yaşamınız şiirsiz, yüreğiniz sevgisiz kalmasın” diyorum.
Yorum Yazın