Yönleri yerlerine göre, yerleri de yönlerine göre belirleyebilmek, aklın en akıllıca düşüncesi sonucu ortaya çıkabilen olay olacaktır.
Kendi gördükleri, yaşadıkları veya bildikleri gibi değil de başkalarının sözlerine inanarak yaşadığını sanmak, savunmak ve iddialarda bulunmak günün birinde aklı zora sokabilir!
Okuduğunu sanarak yıllar sonunda diploma almak, kendisini Üniversite mezunu ve bilinçli biri olarak halk arasında dolaşarak göstermeye çalışmak önemli değil, önemli olan; okuyup öğrendiklerinin hakkını vererek, halkı üzmeden, kızmadan, anlayabilme duygusu ile birlikte barış içerisinde yaşamaya çalışmak olsa gerek!
Adam okuyup aldığı diploma ile belli bir meslekte çalıştığını sanıyor, ama kalbine yerleştirilen “yönlendirme” sayesinde kendince düşünmek yerine, bir yerlere yaranabilme adına farklı söylemler içerisine giriyor.
Bir olayla ilgili; “Olayları sulandırmaya gerek yok! Gün olur devran döner ve bu sözler farklı olarak açıklanabilir! O nedenle kimseye yorumum yok! Anla ki, anlaşılabilesin! Herkes işi yapsın!”
Sosyal medyada bir Üniversite mezunu ve sıfatlı zatın paylaştığı yazının altına bu yorumu yapmış olmamdan, alınacak, öfkelenecek veya kendisini “çok dürüst” gibi gösterecek yanıt vermesine anlam veremedim. Ben onun kılcal damarlarına kadar bildiğim halde, kendisini insanlara tepeden bakarcasına “diplomalı cahil” olduğunu bu yazıyı görenlere göstermesine bence gerek yoktu!
Ülkemizdeki insanları ayrıştırmaya, aralarında farkındalık oluşturarak “iç savaş” gibi olumsuz olayların yaşanması veya yaşatılmasına kimsenin hakkı yoktur!
Bir insan düşünün, siyasetle uğraşıyor ve bu süreçteki konuşmaları sırasında bir partinin Genel başkanı için; Büyük Ortadoğu Projesi, (BOP) Başkanı sözleriyle gönderme yaparak konuşmasına başlıyor. Aynı zatın partisinin genel başkanı kente geliyor ve aynı sözleri kullanıyor.
Hayat bu ya, siyasal yaşam tercihi bu ya! Süreç içerisinde bu her iki zat ta yıllar öncesinde (BOP eş başkanı) diye eleştirdikleri Liderin partisinin şemsiyesi altında buluşuyorlar.
Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi; “Dün dündür, bugün bugündür!” sözlerini anımsadım birden..
Yerel seçimlerde AKP’nin seçim afişlerindeki adaylarının fotoğraflarının yanında; “Belediyecilik gönül işi” yazılarını anımsayın. Bu söze itirazım yok! Ancak; İstanbul Büyükşehir Belediyesini kaç yıldır AKP’li Başkanlar yönetiyor diye sormak suretiyle aklınızı yormanızı isterim!
Doğrudur, “Belediyecilik gönül işi, halkı sevmek ve hizmet etme işidir” Ancak, bu sözler seçim öncesinde söylenir, ama icraata gelindiğinde yaşatılmaz, gerekçelerini de öğrenemezsiniz!
AKP’nin “Belediyecilik gönül işi” diye tüm Belediye seçimlerinde kullandığı seçim sloganlarından birini, gündemdeki İstanbul’daki olumsuzlukları paylaşmak istiyorum. İspark’ın zarar etmesi ile ilgili Sayıştay’ın raporu var. Usulsüz işletilmesi, 225 otoparktan sadece 52’sinin ruhsatının bulunduğu, ücretsiz otopark zararının ise 2.7 milyon lira olduğu yönünde.
Uzun yıllardır AKP’li Başkanlar tarafından yönetilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı hizmetindeki İSPARK’la ilgili raporu açıklayan ise Sayıştay bilgileri…
İçişleri Bakanı Soylu’ya Trabzon’da bir vatandaş; “Akıllı ol!”diye bağırmış. Bu söz bana göre, bir hatayı anımsatma ve hemşehri olarak uyarı niteliği olarak görülmelidir. Ama o vatandaşla ilgili dava açılmasını doğru bulmuyorum. Saygılarımla…
