Yeni bir yıla girdiğimizin ikinci gününde, merak ettiğim gelişebilecek olayları sizlerle paylaşmak istedim.
Aslında paylaşmak yerine, biraz kafalarınızı karıştırarak; cep telefonları, televizyon ekranları veya kahvehanedeki görüşmeler yerine farklı bilgileri aktarmak istedim.
Mevcut iktidarın, çalışanlar ile emeklilere ücret artış yapılması öncelerinde; “Tasarruf-şükür” sözlerini tv ekranlarından dinlemiş olmalısınız.
Vatandaşına öncelikte “tasarruf etmesi” yönünde sözler kullanan ülke yöneticilerinin, devlet kurumlarında da aynı özeni göstermesi gerekir!
Türkiye’deki mevcut iktidarın, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne geçilmesinin ardından yapılan kurumsal değişikliklerin devlet bütçesine yükünü aklınıza getirebildiniz mi!?
Anayasa oylaması sonucu bu sistemi vatandaşlarımız istediğini kabul ediyoruz. Ancak, değişen Hükümet sisteminin ardından kurumların “logo” değişikliklerindeki masraflar kimin sırtından çıkarılmaya çalışıldı?
Sadece “Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi” değişikliği sonrasında değil, ardından gelen yıllarda da; bazı kamu kurumlarında “logo veya isim” değişiklikleri nedeniyle levhalar değiştirilerek parasal anlamda masraflar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bakanlıkların Cumhurbaşkanlığına bağlanması ile değişen idari yapı gereği yeni bir kurumsal kimlik çalışması yapılmasına sözümüz yok! Ancak; bazı kurumların isimleri ile birlikte “logo” değişiklikleri yapılarak yeni masraflar yapılmasının doğru olmadığını anlatmak istiyorum.
Yeni sistemin başlaması ile birlikte Sağlık Bakanlığı’nın yeni logo’sunda;
bir asa etrafına sarılı kanatlı iki yılanın temsil ettiği tıp sembolünü, tarihteki büyük Türk imparatorluklarını simgeleyen 16 yıldız çerçeveliyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yeni logo’sunda da 16 Türk devletini temsil eden 16 yıldız yeralıyor.
Bu olayla ilgili hazırlanan yeni “logo”lara itirazımız olmasa bile, bazı kurumlardaki isim değişiklikleri ile vatandaşların akıllarında “adres arama” sorunu yaşanması olayı ortaya çıkması oluştu.
Milli Eğitim Bakanlığı veya Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü olarak hizmet veren kurumlardaki “logo” ya da logolar üzerindeki renk değişiklikleri kurumlara maddi olarak masraf oldu.
Bu konulardaki kararlar, kim veya kimler tarafından ne amaçla alındı ve nasıl sonuçlandı? Bu olayların halkımızla paylaşılması geremez miydi?
Resmi kurumların Logoların bulunduğu levhaları ile isimlerinin değiştirilmesindeki masrafın devlet bütçesindeki ekonomiye götürüsünün düşünülmesi, gerekmez mi?
Yeni yıla girerken, devletimizi yöneten iktidar partisinin; halkın sesi olan medya çalışanlarının haberlerine önem vermelerini bekliyorum. Resmi kurumlarda yaşanan olumsuzlukları dile getirdiğimiz için hakkımızda “soruşturma açmak” yerine, kamu kurumunda “adil inceleme- araştırma” yapılmasını bekliyorum.
Bu ve benzeri olaylarla ilgili olarak, başta illerin Valisi olmak üzere, yerel yönetimin başındaki Belediye Başkanı, Barolar ve vatandaşın oylarına seçimlerde talip olan siyasi partilerin yöneticilerini; “Ayda Bir kez kentin sorunları için” toplantılar yapma önerisini sunuyorum…
Yorum Yazın