Bu yılında sonlarına doğru yaklaşıyoruz, bugün yeni bir ayın ilk günü. Kasım ayının birinci gününde bu sütunlarda sizlerle beraber olurken, çevremizde yaşanan olayları değerlendirmeyi sürdürüyoruz.
Bu yılı da gerilerde bırakıyoruz, iki ayın sonunda 2017 yılına gireceğiz. 2016 yılının nasıl geçtiğini ve önemli olayları yeni bir yılın ilk günlerinde değerlendirilecektir.
Her zaman yeni bir yıla girerken, bir önceki yılda yaşanan olumsuzlukların bir daha yaşanmaması dileklerinde bulunulur.
Osmaniye’mizde yılın 10 aylık süresi içerisinde yaşanan olumlu ve olumsuz olayları bizlerde bu sütunlarda sizlerle paylaşacağız.
Akla ilk gelen Osmaniye ili olarak, 20 yılı gerilerde bırakmış, çocukluk devresini bitirip genç bir il olarak nerelerdeyiz diye sorgulamak durumunda olacağız.
Günler, haftalar, aylar ve yıllar ne çabuk geçiyor diye düşünüyoruz. Yıllar bile çabuk geçmeye başladığının farkına varabilmemiz için yaşanan olayları gözlerimizin önüne getirip, düşünmek durumunda olduğumuzu da unutmamak gerekiyor.
Osmaniye’mizde yaşanan veya yaşanmasını isteğimizi güzellikleri araştırıp sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir de halkın beklentilerini, isteklerini ve özledikleri güzellikleri sizlerle paylaşırken, yetkililerin yaşanan olumsuzlukları güzel hale getirebilmeleri için olayları paylaşıyorum.
Duyarlılık gösterip sorunların çözümü için uğraş verenlere her zaman olduğu gibi teşekkür etmek yine görevimiz olarak biliyor, eksik veya aksaklıkları gündeme taşıdığımız zaman ise kişisel değil, toplumsal bir isteğimizin olduğunu bir kez daha vurgulama gereği duyuyoruz.
Yaşanan olumsuzlukları gündeme getirmediğimiz zaman, yetkililer güzel hizmetler yaptıklarını sanarak, aynı şekilde hareketlerini sürdürürler. Duyarlı olan yöneticiler ise yapılan eleştirileri ciddiye alarak sorunları çözümledikleri zaman bu kent daha sağlıklı ve yaşanabilir hale gelir.
Bir kentin sorunlarını gündeme taşımak, yöneticileri karşı olmak anlamına gelmemelidir. Aksine yöneticilerin çalışmalarına katkıda bulunmak, halkın sıkıntılarının sonlandırılmasını sağlamak ve huzurlu bir kent olunması için uğraş verme anlamına gelmelidir.
Yıllardır bu kentteki yeşil alan sorunu yaşandığını, trafik seyrinde düzensizlikler olduğunu, kent merkezinde otopark sıkıntısı yaşandığını gündeme getirmişizdir.
“Eldekilerle yetinmek” gibi bir anlayış olsa gerek ki, bu konuda gerektiği gibi çalışmanın yapıldığını göremiyoruz.
Gündeme getirilen haberlerdeki olumsuzluklar karşısında, siyasi amaçlı düşünerek, bazıları “neden eleştiriyorsun, bak yerel yönetim çalışıyor, olumlu yandan neden bakmıyorsun!?” diyenlerle karşılaşıyoruz.
Bir de olayın diğer yanına baktığımızda, muhalefet görüşünde olanlar ise; “İyi yazmışsın, yerel yönetim çalışmıyor, bunlar bu işi bilmiyor!”diye sözler de duymaktayız.
Her iki görüşe de saygımız vardır, ancak bizler Osmaniye’nin yaşanabilir bir kent olmasını ümit ediyor, hizmetlerin bu değerle yapılmasını bekliyoruz.
Eleştirilerimizde yerel yöneticileri yıpratma veya karalama gibi bir düşünce içerisinde olmadık, olmayız da!
Kış mevsimi yaklaşıyor, yağmurlu günler başladı. Normal yağışlarda bile kent merkezindeki sel sularının insanları rahatsız etmemesi istemek veya beklemek olayına karşı çıkıyorsanız, istediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz. Saygılarımla…
Bu yılı da gerilerde bırakıyoruz, iki ayın sonunda 2017 yılına gireceğiz. 2016 yılının nasıl geçtiğini ve önemli olayları yeni bir yılın ilk günlerinde değerlendirilecektir.
Her zaman yeni bir yıla girerken, bir önceki yılda yaşanan olumsuzlukların bir daha yaşanmaması dileklerinde bulunulur.
Osmaniye’mizde yılın 10 aylık süresi içerisinde yaşanan olumlu ve olumsuz olayları bizlerde bu sütunlarda sizlerle paylaşacağız.
Akla ilk gelen Osmaniye ili olarak, 20 yılı gerilerde bırakmış, çocukluk devresini bitirip genç bir il olarak nerelerdeyiz diye sorgulamak durumunda olacağız.
Günler, haftalar, aylar ve yıllar ne çabuk geçiyor diye düşünüyoruz. Yıllar bile çabuk geçmeye başladığının farkına varabilmemiz için yaşanan olayları gözlerimizin önüne getirip, düşünmek durumunda olduğumuzu da unutmamak gerekiyor.
Osmaniye’mizde yaşanan veya yaşanmasını isteğimizi güzellikleri araştırıp sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir de halkın beklentilerini, isteklerini ve özledikleri güzellikleri sizlerle paylaşırken, yetkililerin yaşanan olumsuzlukları güzel hale getirebilmeleri için olayları paylaşıyorum.
Duyarlılık gösterip sorunların çözümü için uğraş verenlere her zaman olduğu gibi teşekkür etmek yine görevimiz olarak biliyor, eksik veya aksaklıkları gündeme taşıdığımız zaman ise kişisel değil, toplumsal bir isteğimizin olduğunu bir kez daha vurgulama gereği duyuyoruz.
Yaşanan olumsuzlukları gündeme getirmediğimiz zaman, yetkililer güzel hizmetler yaptıklarını sanarak, aynı şekilde hareketlerini sürdürürler. Duyarlı olan yöneticiler ise yapılan eleştirileri ciddiye alarak sorunları çözümledikleri zaman bu kent daha sağlıklı ve yaşanabilir hale gelir.
Bir kentin sorunlarını gündeme taşımak, yöneticileri karşı olmak anlamına gelmemelidir. Aksine yöneticilerin çalışmalarına katkıda bulunmak, halkın sıkıntılarının sonlandırılmasını sağlamak ve huzurlu bir kent olunması için uğraş verme anlamına gelmelidir.
Yıllardır bu kentteki yeşil alan sorunu yaşandığını, trafik seyrinde düzensizlikler olduğunu, kent merkezinde otopark sıkıntısı yaşandığını gündeme getirmişizdir.
“Eldekilerle yetinmek” gibi bir anlayış olsa gerek ki, bu konuda gerektiği gibi çalışmanın yapıldığını göremiyoruz.
Gündeme getirilen haberlerdeki olumsuzluklar karşısında, siyasi amaçlı düşünerek, bazıları “neden eleştiriyorsun, bak yerel yönetim çalışıyor, olumlu yandan neden bakmıyorsun!?” diyenlerle karşılaşıyoruz.
Bir de olayın diğer yanına baktığımızda, muhalefet görüşünde olanlar ise; “İyi yazmışsın, yerel yönetim çalışmıyor, bunlar bu işi bilmiyor!”diye sözler de duymaktayız.
Her iki görüşe de saygımız vardır, ancak bizler Osmaniye’nin yaşanabilir bir kent olmasını ümit ediyor, hizmetlerin bu değerle yapılmasını bekliyoruz.
Eleştirilerimizde yerel yöneticileri yıpratma veya karalama gibi bir düşünce içerisinde olmadık, olmayız da!
Kış mevsimi yaklaşıyor, yağmurlu günler başladı. Normal yağışlarda bile kent merkezindeki sel sularının insanları rahatsız etmemesi istemek veya beklemek olayına karşı çıkıyorsanız, istediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz. Saygılarımla…
