Bazı günler oluyor ki, gazetemizin sütunlarının tamamını gündemle doldurabilecek kadar yazılar aklımdan geçiyor.
Yazılacak çok şeyler var ama!... Aması var işte!
“Ne diye yazmıyorsun?” diyenleri de duyar gibiyim!..Adaletli olmaya çalışıyorum ya da devenin ayağına diken olmak istediğimden diye anlayın sizler beni…
Geçtiğimiz günlerde Kadınların şiddete maruz kalması ile ilgili çeşitli tepkisel eylemler yapıldı. Sonuç ne oldu?
İktidar partisi üyesi kadınlar bile “kadına şiddete hayır!” yürüyüşü ve basın açıklaması yaptı.
Yapılan doğrudur, ancak kendi yönetimindeki siyasi iktidarın uyguladığı mı desek, yasalardaki boşluk mu desek, ne derseniz deyiniz AKP’li kadınlar bu tepki yürüyüşünü sanırım; “Muhalefet partilerine karşı” yapmış olmalılar!
Son günlerde CHP’li bir ismin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Saray’da görüşüp görüşmediği noktasında medya gündemini dolduruyor.
Olayı gazetesinin köşesinde gündeme taşıyan usta gazeteci Rahmi Turan’ın “Özür dilemesi” kaynak olarak bilgi aldığı gazetecinin kendisinin yazmayıp, bilgileri Rahmi Turan’a verip yazılmasını sağlaması ve bu yaştan sonra Turan’ın “hedef haline” getirilmesi (!) sürecini izliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, EYT ile ilgili tartışmalara tepki göstererek; “EYT, ülke ekonomisi çökertmeye yönelik bir adım, manipülasyon”diyor.
Ülkemizde EYT’ye takılıp emekliye ayrılamayan kaç milyon çalışan var!? Diyelim ki; 5 milyon çalışan EYT ile emekliye ayrılamıyor. Bu insanların emekli olması halinde 5 milyon işsiz insana ekmek kapısı açılacak.
Şu anda emeklilikte yaşı bekleyen bir çalışan asgari ücretin üzerinde maaş alırken, emekli olması halinde yerine gelecek insanın asgari ücretten işe başlayacağını düşündüğümüzde; uygulama sonunda ekonomik anlamda farklılık yaşanacaktır.
Bu arada; yaklaşık 5 milyon EYT’li, iktidarın uygulaması nedeniyle ilk seçimde olumlu oy vereceği gibi, bunların yerine çalışmaya alınacak 5 milyon insan da yine aynı şekilde iktidara oy vermesiyle toplamda 10 milyon gibi bir oy kazanımı olacaktır.
Bu rakamı eş, çocuk ve yakınları ile bütünleştirdiğimizde en azından 18-20 milyon gibi bir oy oranı edecektir.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Saray’a giden CHP’li polemiğine” ilişkin olarak; “Yaşananlar kumpas değil, proje” derken, “CHP’ye Atatürk’ün ahı tuttu” yorumunu yapıyor.
Hemşehrimiz Bahçeli’nin “Kumpas değil, proje” sözlerinden neleri anlatmak istediğini anlamaya çalışıyorum!
Bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın , Katar dönüşü gazetecilerle görüşmesindeki sözlerini önemsiyorum.
CHP’deki karışıklıklarla ilgili olarak Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan; “İstihbaratımıza gerek yok, Muharrem bey yeter zaten!”diye konuşuyor.
CHP Liderine; “Bay Kemal!”diye konuşulurken, Muharrem İnce için; “Bey” diye konuşulmasındaki inceliği sizlerin yorumlarına bırakıyorum!.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener diyorki; “Polisler gelecek diye her sabah evinin her yerini temizlemekten yoruldum!”
Oku’yanların an-laması beklentilerimle, saygılar…
