Gazetemizin bu sütunlarda gündeme getirdiği Ak Parti Merkez ilçe genel kurulunda yaşananlarla ilgili, sosyal paylaşım sitesinde vıcık vıcık yağ kokan, yağdanlık olabilmesi için belge almasına bile gerek kalmayan bir zatın beni eleştirmesine tanık oldum.
Ben eleştiriye açık olan biriyim, nokta kadar çıkar için virgül kadar eğilenlerden olmadım. Benim yazdıklarımı anlamayan, ‘at gözlükleri’ ile yazımı okuyan o zat, anladığı gibi değil de, neyin anlatılması gerektiğini anlayabilseydi bu kadar yağ kokan bir eleştiriyi yapmazdı.
Ak Parti Merkez ilçe genel kurulunda Milletvekillerinin konuşmalarının tamamına yazacak kadar sütunum olmadığı için önemli notlarını aktardım. Bu iktidar yağdanlığı olan zat önce bunu anlamalı. Konuşmacılar ne demişse onu yazdım, eğer onların konuşmalarına ekleme yapmış isem haksızlığımı kabul ederim. Ancak, konuşmalarının ardından elbette ben de fikrimi yazabilirim, bu da benim demokratik bir eleştiri hakkım olsa gerek.
Siyasi görüşteki kişiler, yöneticiler eleştirilere açık olmalılar. Bu konuda da Ak parti İl başkanı Emir hasan Arslantaş ile aynı görüşte olduğumuza inanıyorum. Fakat, iktidar partisinde bir çıkarları olacak ki yazdıklarımı ağzından çıkarmak yerine başka yerinden çıkararak tümceler kuran zatın haline acıma duygusu hissetiğimi de belirtmeden geçemeyeceğim.
Beni tanımayan bu zatın sanırım yaşı kadar meslek yaşamım var. Her iktidar döneminde eksik ve aksaklıkları dile getiren bir gazeteciyim. Eğer bunu bilmiyor veya duymamışsa partisinin yöneticilerine benim yazılarımda neleri gündeme taşıdığımı veya her dönemle iktidarların çalışmalarını önerdiğimi, herhangi bir siyasi parti ile yazarken, doğrusuna doğru, eğrisine de eğri dediğimi araştırma zahmetinde bulunmalıdır.
Milletvekili Kastal’ın ezan okunurken konuşmasını eleştirmek yerine orada anlatmaya çalıştığım olayı da anlamamış o zat. Milletvekiline ezan okunduğunu benim anımsatmamı istemiş üstelik. Orada ezan okunduğunu anımsatmak istediğimde sizin gibi at gözlüğü ile olaya bakanların bana salonda nasıl tepki göstereceğini düşünemeyecek kadar aklımdan zorum yok benim.
İktidarlar, sizin veya diğerlerinin bu ülke için Osmaniye’miz için yaptıkları hizmetlerden rahatsız olmam, aksine mutluluk duyarım. Bu konuda rahatsızlık duyacak kadar aklımdan zorum olmadı, olamaz da.
Köşemde işlediğim konuları rahat ve sakin bir kafa ile okuduğunuzda, gözlerinizdeki perdeyi kapattığınızda daha iyi anlayacaksınız.
Haberde soyisim yanlışlığı konusuna gelince, ertesi günü düzeltme yaptığımızı sanırım yine gözlerindeki perde nedeniyle görememiş o zat. Burada kasıtlı bir hata yapılmadığı gibi, o anda bilgisayar başındaki işlerin yoğunluğu ile olası bir hatayı göremeyecek kadar gözleri perdeli zat için bugünkü gündem farklı oldu.
Koordinatör milletvekili Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘Başbakan’ diye dil sürçmesi sonucu konuşurken orada mıydınız. Bunu doğal karşılıyoruz.
Ak parti İl binasının dış vitrinlerinde ‘Başbakan Erdoğan’lı fotoğraflar hala değiştirilmemişken buna da mı sisli gözlüklerle bakıp anladığınız gibi yorumlayacaksınız? Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduğunu benimsiyorsanız, o zaman Parti binasının dış duvar vitrinindeki yazılı fotoğrafı değiştirme zahmetinde bulunursunuz.
Sizin gibi zatlar, yağmurun yağdığı yere çadır kuran insanlar gibidir. Allah yardımcınız olsun! Saygılarımla…
