İnsanlar arasındaki sohbetlerde, hatta eleştiriler sırasında, “Vefasız!” veya “Vefalı!” diye konuşulur.
Bazı kişiler espri olsun diye, “Vefa İstanbul’da bir şehir adı”diye yanıtlar ve kendince bir karşısındakileri düşündürmek ister.
Günümüzde vefalı insan sayılarını görebilmek, samanın içinde buğday tanesi aramak gibi oldu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e karşı başlatılan olumsuz davranışlar, tepkiler ve isimleri ile resimlerinin silinmesi gibi eylemleri; bu ülkenin kurtarıcısına bir vefasızlık olarak görüyorum!
Dünyanın neresinde ve hangi yüzyılda yaşamış olursa olsun, halkın önünde ve Lider konumundaki kişilere vefasızlık etmek; insan olana yakışmaz!
Dünyayı sarsan Koronavirüs’e karşı mücadele değişik yöntemlerle sürerken, virüsün ilk başladığı ve can aldığı Çin’de bugünlerde bu tehlike atlatılmışa benziyor.
Yaklaşık 8 yıldır iç savaş yaşayan, canların öldürüldüğü, binaların yerle bir edildiği ve değişik örgütler ile ülkelerin askerlerinin cirit attığı Suriye’de bile henüz iki gün önce Koronavirüs’ten ilk hastalık görüldüğü belirtildi.
Suriye Sağlık Bakanı açıklamasında, Koronavirüsü belirlenen kişinin yurt dışından gelen birinde görüldüğünü vurguladı.
Suriye’de ilk koronavirüsü belirlenirken Türkiye’deki ölü sayısı 30 kişi olarak açıklanıyordu.
Vefa’dan sözettim ya, bundan 82 yıl öncesinde Atatürk’ün Çin halkına yaptığı iyilik bugün karşılığını “vefa örneği” ile gösterdi.
Atatürk’ün 06.08.1938 tarihinde Çin’de yaşanan kolera salgını için gönderdiği aşılarla salgın durdurulmuştu. Çin’liler 82 yıl önce Atatürk’ün bu iyiliğini unutmamış olacaklar ki; Türkiye’ye koronavirüs’ü 15 dakikada tespit eden 2 milyon tank kidi gönderildi. Çin’den gönderilen tank kidleri İstanbul Havalimanı’na indi ve Bakırköy Dr. Sadi konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü.
Çin, ilk partide yeralan 55 bin kit için hiçbir ücret istemedi. Ücret istenmemesini ise; “Ücreti Atatürk ödedi” şeklinde oldu.
İlgililer merak ettiler ve sorguladıklarında, Atatürk’ün 82 yıl önce Çin halkı için ücretsiz gönderdiği aşılara karşı “Vefa borcu” olarak değerlendiriyordu.
Şimdi anlıyor musunuz, Lider olabilmenin ve Lider olarak yıllar sonrasında ülkenize yapılan desteğin “Vefa borcu olarak” alınmaması olayının ne demek olduğunu.
Korona virüs tehlikesine önlem amaçlı, 65 yaş üstü insanların evden çıkmaları yasaklandı. Ancak, yasağa uymayanlara verilecek para cezalarına baktığımızda, bu yaştaki insanların cezayı nasıl ödeyebileceği veya cezayı yazan görevlilerin insafına kalmış gibi görünüyor!
Ceza uygulamasına bakıyorum; “65 yaş ve üstü, kronik kronik rahatsızlığı bulunanlar evden çıkarlarsa 3 bin 150 Tl. para cezası ile karşılaşacaklar”
Uygulamaya karşı değilim, ancak; 1500 Tl emekli maaşı alan bir insana bu para cezası uygulanması halinde, iki buçuk aylık maaşı kesilecek mi!?
Salgın ve doğal olaylar durumunda alınacak olan önlemlere sözüm yok, ama; bir yanda bazılarını ekonomik olarak koruyup kollarken, sade vatandaşın gelirini düşünmeden onların sırtından ekonomiye katkı sağlarcasına; “ceza” uygulama olayını biraz aykırı buluyorum.
Vefalı olabilmek için, bugünlerin ardından yarınlardaki yaşınızı düşünerek yaşadığınızın farkına vararak olabilir. Sağlıklı günler dileğimle…
