27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

“Üç kişi bir tabuttayız!..”

Dünkü köşe yazımda 3 rakamına değinmiş, 2023 yılı özlemi ile siyaset yapılırken, “Asgari ücretin” 2020 Tl’de kaldığına vurgu yapmıştım.

Aşık İhsani’nin  İzmir’de iki arkadaşı ile gözaltına alınmasının ardından, nezarethanede sözlerinin  bir peçete kağıdı üzerine yazıldığı olayını duymuştum. Bu şiirin günler sonrası türkü olarak bağlamaların tellerinden kulaklara ve yüreklere seslendiği olaylarını yaşıyoruz.

Sanat ve sanatçı; dünün, günün ve geleceğin üretken emekçisidir. Tarihteki olaylar da sanatçının parmakları ile dilleri arasında ateş olup çevreye ışık verir.

Tarihe bakalım, 15 Temmuz 1968, Amerika’nın 6. filosuna bağlı bir uçak gemisi, 5 destroyer Dolmabahçe’ye demirliyordu. Ancak, ABD askerleri, beklemedikleri bir tepkiyle karşılaşıyor ve Türk topraklarına ayak bastıklarına pişman oluyordu. İlk önce öğleye doğru ellerinde Türk Bayrakları taşıyan bir grup genç Dolmabahçe’ye kadar gelmiş; tepkilerini göstermek için Türk Bayrağı’nı yarıya kadar göndere çekmişti.

Bu tarihi olayla ilgili ayrıntıları araştırıp öğrenebilirsiniz. Altında mevcut Hükümetin yetkililerinin ABD askerlerine tepkiler karşısında Polislerin Türk gençleri üzerine gönderilmesi gibi yaşanan olayları…

Şimdi gelelim,  İzmir’de deniz kıyısında üç arkadaşı ile birlikte gözaltına alınan Aşık İhsani’nin “Üç kişi bir tabuttayız” türkü sözlerine  göz atalım: “İzmir bura Kordon boyu/Üç kişi bir tabuttayız./Elimiz ağzımız bağlı/Üç kişi bir tabuttayız./…

Tavan alçak bacası dar/Uzunluğu bir metre var/Eni altmış santim kadar/Üç kişi bir tabuttayız./…Nöbetçiler dizi dizi/Tenimizde yara izi/Ölmeden koydular bizi/

Üç kişi bir tabuttayız./…. Sorguya çekildik tek tek/Ne cigara ne bir ekmek/ Suçumuz türkü söylemek/Üç kişi bir tabuttayız/ Bıktık ceza yiye yiye/ Suçumuz yok diye diye/Demokrasi varsa niye/Üç kişi bir tabuttayız./

Üç kişi denildiğinde aklıma Ahmet Kaya gelir. Her görüşten gençlerin, orta yaşlıların, hatta orta yaş üstü insanların bile sevdiği türkü; “Biz üç kişiydik!” dinlenirken yüksek sesin açıldığını gözlerimin önüne getiririm.
“Biz üç kişiydik; Bedirhan, Nazlıcan ve ben./ Üç ağız, üç yürek, üç yeminli fişek…/Adımız bela diye yazılmıştı dağlara taşlara/ Boynumuzda ağır vebal, koynumuzda çapraz tüfek.?

Üç kişi üzerine yazılan şiirleri araştırdım bu ara. Aydın Gürz’den bir şiir buldum. Şiirinin adı “Affet!”. Bakın dizelerinde ne diyor Aydın Gürz: “ Bir anda üç kişiyi öldürmek istemezdim yüreğimde…/Bir dostu bir sırdaşı bir arkadaşı belki de dördüncü ihtimalin bir sevgiliyi../En güzel anlarımda en güzel anılarıma saklamıştım ben seni/Ve en güzel hayallerimin nuru, gönlümün perisi olacaktın../Mis kokan papatyalara asacaktım beyaz gelinliğini…/Benimle yeşermesen de, bende solacaktın/Ama kurşuna dizildi içimde üç kişi/ Üstünde şimdi hangi otlar bitti, kim bilir?/Yok oldu umutlarım, su misali buharlaştılar/ Hangi derelerle aktı gitti, kim bilir?/Dedim ya öldü içimde üç ayrı insan/ Bunu anlatmaya yetmiyor hiçbir lisan./

Benim gönlümde sanatçı yiğittir, toplumun sosyal mekanizması olarak hayatını feda eden insandır.  Ömer Lütfi Mete’nin “Yiğidi gül ağlatır” adlı şiirine göz atalım; “ Yiğidi gül ağlatır gam öldürür/ Nice namert ava çıksa, tuzak kursa, kurşun atsa;/ Yiğidi çökertmezse kahır. Bir dem yar hüzünle baksa/ Bir gönül gözüyle baksa/Yiğidi gül ağlatır, gam öldürür./

Ömer Hayyam şiiri ile yazımı tamamlamak istiyorum . “Tanrım; bu güzel yüze vermişsin emek,/O sümbülü koklamak, saçın' ellemek./

Sonra da ona bakma, dersen, anlamı:/Dolu kadehi ters tut, hiç dökme demek!”

Gelecek sayımızda buluşmak üzere esen kalın…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar