Tuzun kokup kokmadığı tartışılıyor, bir de halk deyimi vardır ki; “Tuz kokmuş!” diye söylenir.
On yıl veya 12 yıl öncelerinde, bugün emekliye ayrılan Dr. Umur Gürsoy’un gazetemde bir yazısını yayınlamıştım. Yazıda, şu anki Park 328 AVM yerindeki 120 çam ağacından 100 kadarının bir günde kesilmesi olayını ile birlikte o günkü Osmaniye’deki diğer olayları anlatıyordu.
O gün Osmaniye için önemli bir gündü, bunun fırsat bilinip dikkatler başka yöne çekilirken çam ağaçları kesilmişti.
Dr. Umur Gürsoy’da bir çevreci insan duyarlılığı ile tepkisi dile getiren yazısının bir bölümünde; “Tuz kokmuş…..”diye söz kullanmıştı.
Bu yazıdaki “tuz kokmuş….” Tümcesindeki anlatım üzerine gazetemize dava açılmıştı.
Olayı uzatmayım, mahkemeye Gürsoy ve benim adıma çıkan Avukatımız Doğan Yüksel, savunmasında Mahkeme heyetine; “Tuz kokar mı!?” diye yönelttiği sorunun ardından, tuzun kokmayacağına varılan karar ile bizim dava da düşmüştü.
Aradan geçen yıllar sonrasında böylesi olaylar ülkemizde bir türlü azalmıyor!
TBMM’nin ilk kurulduğunda, Atatürk her meslekten birini Meclis’te temsilci olarak alır. Dağ başında çobanlık yapan bir vatandaşın Meclis koltuğunda oturduğunu görenler tepki gösterip, Atatürk’e “çobanı meclis’e neden aldın!?”diye sorarlar.
Atatürk, günün birinde o insanın da Meclis toplantısında sözünün olabileceğini söyler.
Toplantılarda sessiz kalan çoban, bir gün tuz fiyatlarına zam yapılması gündeme geldiğinde; elini kaldırır ve tuz zammına karşı gelir. Meclisin gözü çobandadır. Çoban Meclis Başkanına; “Siz tuza zam yaparsanız, bizim kestiğimiz hayvanların derisi kokar, kokmaması için tuzlamak zorundayız!”diye konuşur.
Ardından tuza zam yapılmaktan vazgeçilir…
Şu anki Ak Parti iktidarı, acemilik dönemini tamamlamış durumda. Ak Parti kurulduğunda doğan bir çocuk, bugün seçimlerde oy verme yaşına geldi. Yani atılan tohum böylesine gelişip gürleşti.
Ak Parti iktidarının bir yerleri suçlamaya veya önlerinde engel olduğunu söylemeye hakkının olduğunu düşünmüyorum!
Şu anki duruma gelişimizdeki olumlu ve olumsuz yaşananların sorumlu iktidarları Ak parti olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, eksik veya aksaklıklar yapılmışsa eğer; yapılış şekillerine göre düzeltmek te yine yılların iktidarına düşer!
Son günlerdeki “erken seçim” konuşmalarına balıklama atlamaya çalışan CHP’lilerden gelen sözlerin geleceği hesaplamadan yaptıklarını düşünüyorum. Daha doğrusu muhalefetteki hangi parti olursa olsun, erken seçim istemesi ve ardından seçimi kazanabilmesi (Tek parti olarak) olası olup olmadığını iyi hesap etmeleri gerek! Sonrasında ise, bugünkü içinde bulunduğumuz sıkıntıların çözümü için en az 15 yıllık bir süreç geçeceğini hesap edemeyen muhalefet partileri, ne diye “erken seçim” isterler, anlamakta zorlanıyorum.
Tuz kokmak üzere, tuzun üzerine ne döküyorlarsa bilemem ama; “Halk ile alay eden, gözlerinin içine bakarak yalan söyleyen, hayal dünyasındakileri ekranlardan izleyenlerle paylaşmaya çalışan ve buna aracılık eden medya kuruluşlarımız” olduğu sürece, bir gün olur; “tuzu kuruların” değil, yoksul halkın, “Tuzu kokabilir!..” Saygılarımla….
