Ülkemizde sağlıklı ve huzurlu yaşama adına alınan kararlar ve çıkarılan yasaların uygulamaları sürerken, bir yandan terörün değişik şekilleri ile uğraşmış olanlar, ya da uğraşmaya çalışanlar birer-ikişer yakalanıp yargı önüne çıkarılıyor!
Elbette ki sağlıklı ve huzurlu bir memlekette yaşamak her insanın en doğal hakkıdır ve bunu devletini yönetenlerden beklemektedir.
İktidarda olan siyasi partilerin bazı sözcüleri süreç içerisinde “becerisizliklerini” kamuoyundan gizlemek adına gündem değiştirebiliyorlar. Bu olay sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın bir çok ülkesindeki iktidar ve yanlıları tarafından bir anda gündeme yerleştirilebiliyor!
Son günlerdeki gündemi izleyenler anımsarlar; özellikle Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bir takım olumsuzluklar yaşanmaya başladı.
Şanlıurfa’da bir cüpbeli Atatürk anıtına tahra ile saldırıyor, savunmasında ise; “Bana Allah tarafından emir geldiği için Atatürk heykeline zarar verdim, böyle bir emir herkese gelmez, ben seçilmiş birisiyim.”diye konuşmuş.
Adı; Mehmet Malbora! O ne ala; Amerikan sigarasının markasını yaşayan bu zat, Atatürk anıtına saldırı yapmadan önce soyadını değiştirse daha iyi hareket yapmış olacaktı! Ayrıca; bu zata “Malbora” soyisiminin nasıl verildiği de merak konusu olmalı! Bu zat; Belediye’de işçi olarak çalışıp ayrıldıktan sonra kendisini “dini yaşamaya” adamış. Uyuşturucu madde kullanan kişilerle düşüp kalkmış, onlarla birlikte uyuşturucu kullanmış. İlkokulu 4’ncü sınıfta bırakan bu zat, yaptığı eylemden pişmanlık duymadığını söylüyor.
15 Temmuz Darbe komisyonu Başkanı Reşat Petek’in, “Gerçek Hayat” dergisinin 11 Haziran 2017 tarihli sayısının 19. sayfasındaki bir röportajı okudum. “Gerçek Hayat” dergisinin sahibi; Mustafa Albayrak olduğunu da belirtmek isterim.
Darbe Komisyonu Başkanı Reşat Petek; “Fetö’nün ipliğini pazara çıkardık” başlıklı, Nurbanu Aras ile yaptığı röportaj’da önemli noktalara değinilmiş. Fetö’nün İlkokul diploması, Vaiz adayı olarak göreve başlaması ve diğer gelişen olaylar anlatılırken dönemin Diyanet İşleri Başkan yardımcısı Yaşar Tunagür tarafından korunması olayını okuyorum.
Benim en dikkatimi çeken olay ise, “Komünizmle mücadele derneği’nin Erzurum Şubesi’nin kurdurulması ile birlikte, o süreçte komünizme karşı kurulan dernekler, STK’lar ve partilerin ABD ve Nato tarafından desteklendiği sözleri yeralır. Anlatılanlar bunlarla da bitmiyor, Fetö’cülerin TSK’ya Kenan Evren döneminde sızdıkları dile getiriliyordu.
Bir kez daha anımsatmak isterim ki; “Eğer Müslüman iseniz veya Müslümanlığı benimsemişseniz; lütfen Kur’an-ı Kerim’in ilk ayeti olan ‘OKU’nun gereğine uymalısınız!”
Yine anlatacaklarımı anlatamadan köşemdeki yerim bitiyor. Şanlıurfa’da 35 yaşındaki Gülfidan Sepil, 17 yıl önce görücü usulü ile evlendiği Tayfur Ç. İle dini nikah kıydırmış. Ankara’ya yerleşip yaşamaya başlamışlar. Hurdacılık yaparak yaşamaya çalışan ailenin en büyüğü 16 yaşında olmak üzere 5 çocukları olmuş.
Başına silah dayayan eşi tarafından, el ve ayak parmaklarına elektrik verilen kadının 11 parmağı doktorlar tarafından kesilmiş. Bu olayın ardından evine gönderilen kadın yine kocası tarafından tehdit edilmiş! Sonrası mı, Van’daki ağabeyinin yanına sığınmış.
Bu ülkede;“Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü” kur’an kurslarında ve belli yerlerde “ seminer” vermekle mi iş yaptıklarını sanıyorlar!? Mutlu günler dileklerimle…
