Temiz toplum, temiz çevrede yaşarmış. Toplumun temizlik konusundaki duyarlı olması ile yaşanan çevrenin de temiz olması sağlanır.
Son günlerde değişik mahallelerden vatandaşların temizlik konusundaki şikayetlerini alıyoruz.
Bize gelen şikayetlerin doğruluğunu öğrenmek amacı ile gidip gözlerimizde gördüğümüz kirliliklere rastladığımızda, sorunların sadece vatandaşlarda olmadığını, eksikliklerin Belediye temizlik hizmetlerinden de kaynaklandığına tanık olmaktayız.
Bazı mahallelerde çöpler poşetlere konulup düzenli olarak konteynırlara atılmış olduğunu, ancak gününde alınmayan çöp poşetlerinin çevreye dağıldığını da gördük.
Sokaklarda yol kenarlarına poşetsiz veya poşetle atıklarını atan insanların çevreye duyarsızlıklarının iyi bir davranış olmadığını belirtirken, gününde çöpleri toplaması gereken Belediye temizlik hizmetlerinin de eksik veya aksaklıklarında sağlıklı çalışmalar beklenmektedir.
İnsanların temiz çevrede yaşamalarını duyarlı insanlar her zaman anımsatmıştır. Bazı anlarda öylesine duyarsız kişilere rastlıyoruz ki, elindeki boş pet şişeyi veya cam şişeyi gelişi güzel yere fırlatarak atarken bunun çevreye ve insanlar dahil tüm canlılara nasıl zarar verebileceğini düşünmeyenlerin akıllarından kuşku duyuyorum.
Dünkü yazımda da sözettiğim gibi, iki adım ötede çöp kutusu bulunduğu halde çöpleri yerlere atan insanların bazılarının öylesine çirkin ve pişkin sözlerini duyuyoruz ki, onlara ne diyeceğimizi bilemiyoruz.
Çöpü gelişi güzel yere atan kişiyi uyardığımızda; “Attığım çöpleri gelip temizlik işçileri alacaklar diye atıyorum. Çevre temiz olursa temizlik işçilerine iş kalmadığı için onları işten çıkarırlar!”diye konuşanlara ne demeli şimdi!?
Kaldırımlara sattıkları eşyalarını sergileyenler, masa ve sandalye koymak suretiyle yayaların yürümelerini engelleyenler, kaldırım girişlerindeki engelli yolunun orta yerine araçlarını parkedenler ile yollara ve piknik alanlarına çöp atanların arasında bir ayrım göremiyorum.
İnsanlar öylesine öfkeli hale gelmiş ki, yaptığı hareketin sağlıksız ve hatalı olduğunu anımsattığımızda bile olayı kabullenmeyip kavga edecek noktaya kadar tartışmaya girenler oluyor.
Birilerine yaptığı hareketin bölücülük, insanların bazılarını ötelemek olduğu yönünde anımsatma yaptığında, kendini savunmaya çekerek, karşısındakinin özel yaşamına varan tepkilerini gösterir noktaya gelindi.
Kişilerin bireysel hareketleri, çevresinde ikinci kişilere rahatsızlık vermiyorsa veya kişisel davranışları halkı rahatsız etmeyecek şekildeyse başka kişiler tarafından o kişinin “ayıbının ortaya çıkarılması” doğru olmasa gerek.
Önümüzde Kurban bayramı var, kurban kesimleri nedeniyle diğer bayram ve günlere göre cadde ve sokaklarda hoş olmayan görüntüler oluşacaktır. Bu konuda yekliler tarafından gereken uyarılar yapılırken, ceza konusunda da rakamlar açıklandı. Ancak, duyarsız kişiler yine kurban atıklarını gelişi güzel yerlere atacaklar, kedi ve köpekler de bunları daha da hoş olmayacak şekilde dağıtacaktır.
Önce kişilerin temiz çevre anlayışına önem vermelerini, beraberinde de Belediye temizlik hizmetlerinin gününde yapılmasını anımsatmak istiyoruz. Saygılarımla…
Son günlerde değişik mahallelerden vatandaşların temizlik konusundaki şikayetlerini alıyoruz.
Bize gelen şikayetlerin doğruluğunu öğrenmek amacı ile gidip gözlerimizde gördüğümüz kirliliklere rastladığımızda, sorunların sadece vatandaşlarda olmadığını, eksikliklerin Belediye temizlik hizmetlerinden de kaynaklandığına tanık olmaktayız.
Bazı mahallelerde çöpler poşetlere konulup düzenli olarak konteynırlara atılmış olduğunu, ancak gününde alınmayan çöp poşetlerinin çevreye dağıldığını da gördük.
Sokaklarda yol kenarlarına poşetsiz veya poşetle atıklarını atan insanların çevreye duyarsızlıklarının iyi bir davranış olmadığını belirtirken, gününde çöpleri toplaması gereken Belediye temizlik hizmetlerinin de eksik veya aksaklıklarında sağlıklı çalışmalar beklenmektedir.
İnsanların temiz çevrede yaşamalarını duyarlı insanlar her zaman anımsatmıştır. Bazı anlarda öylesine duyarsız kişilere rastlıyoruz ki, elindeki boş pet şişeyi veya cam şişeyi gelişi güzel yere fırlatarak atarken bunun çevreye ve insanlar dahil tüm canlılara nasıl zarar verebileceğini düşünmeyenlerin akıllarından kuşku duyuyorum.
Dünkü yazımda da sözettiğim gibi, iki adım ötede çöp kutusu bulunduğu halde çöpleri yerlere atan insanların bazılarının öylesine çirkin ve pişkin sözlerini duyuyoruz ki, onlara ne diyeceğimizi bilemiyoruz.
Çöpü gelişi güzel yere atan kişiyi uyardığımızda; “Attığım çöpleri gelip temizlik işçileri alacaklar diye atıyorum. Çevre temiz olursa temizlik işçilerine iş kalmadığı için onları işten çıkarırlar!”diye konuşanlara ne demeli şimdi!?
Kaldırımlara sattıkları eşyalarını sergileyenler, masa ve sandalye koymak suretiyle yayaların yürümelerini engelleyenler, kaldırım girişlerindeki engelli yolunun orta yerine araçlarını parkedenler ile yollara ve piknik alanlarına çöp atanların arasında bir ayrım göremiyorum.
İnsanlar öylesine öfkeli hale gelmiş ki, yaptığı hareketin sağlıksız ve hatalı olduğunu anımsattığımızda bile olayı kabullenmeyip kavga edecek noktaya kadar tartışmaya girenler oluyor.
Birilerine yaptığı hareketin bölücülük, insanların bazılarını ötelemek olduğu yönünde anımsatma yaptığında, kendini savunmaya çekerek, karşısındakinin özel yaşamına varan tepkilerini gösterir noktaya gelindi.
Kişilerin bireysel hareketleri, çevresinde ikinci kişilere rahatsızlık vermiyorsa veya kişisel davranışları halkı rahatsız etmeyecek şekildeyse başka kişiler tarafından o kişinin “ayıbının ortaya çıkarılması” doğru olmasa gerek.
Önümüzde Kurban bayramı var, kurban kesimleri nedeniyle diğer bayram ve günlere göre cadde ve sokaklarda hoş olmayan görüntüler oluşacaktır. Bu konuda yekliler tarafından gereken uyarılar yapılırken, ceza konusunda da rakamlar açıklandı. Ancak, duyarsız kişiler yine kurban atıklarını gelişi güzel yerlere atacaklar, kedi ve köpekler de bunları daha da hoş olmayacak şekilde dağıtacaktır.
Önce kişilerin temiz çevre anlayışına önem vermelerini, beraberinde de Belediye temizlik hizmetlerinin gününde yapılmasını anımsatmak istiyoruz. Saygılarımla…
