Bu kentte yaşamak için ‘suyun akışına bakmak’ sadece yaşamak olarak algılanır oldu.
Birileri ya da bazı zihniyetin kendi işlerini daha rahat yürütebilmeleri adına vatandaşları öncelikle bireysel, ardından gruplar halinde farklı şekilde yönetme eylemlerine seyirci kalınması kenti bugünkü durumdan bir türlü kurtaramıyor.
Kabuğunu kırma dediğimiz eylemi konuşanlara rastlıyoruz, ama kabuğun kırılmasının ardından ortaya ne çıkabileceğini düşünenlerin sayıları bir elin parmakları kadar karşımızda görebiliyoruz.
Kentimizin adının güzelliklerle tanıtılması veya sınırlarımızı aşan etkinliklerle duyurulması yerine, ne kadar halk tarafından ayıplanan çirkinlikler varsa onların yaşandığı haberlerini duyuyoruz.
Araba hırsızlıkları veya araçların parçalanarak sahte plakalarla satılması olayı ile ilgili ‘damga’ yemiş durumdayız. Başka illerde bizim kentin plakası özellikle ayrıntılarına kadar inceleniyor. Nedenini gelince çalıntı araçların sık bulunduğu iller arasında yer almışız.
Hırsızlık olaylarına bakıyoruz, hele dilencilik olaylarında daha farklı olaylarda kentimizin adı kullanılıyor. Herhangi bir il veya ilçede yakalananlar gerekli işlemlerin ardından ilimizin adı kullanılarak basında haber yapılıyor.
Durum böyle olması ile birlikte bazı illerde yakalanan dilencilerin özellikle bizim kente gönderildiği olaylarını da duyuyoruz. Dilenciler kenti olarak dışarıda isim yapmış olduğumuzu duyduğunda hoşunuza mı gidiyor?
Uyuşturucu ticaretinin geçiş noktasındaki kentimizde polis veya jandarmanın operasyonlarda yakaladığı uyuşturucu maddelerle ilgili haberde, sanki bizim kentimizde ticaretinin yapıldığı gibi bir algı oluşuyor. Oysa yol geçiş güzergahı olması nedeniyle görevlilerin yakaladıklarını diğer illerdeki vatandaşlar algılamak istemiyorlar gibi davranış içerisindeler.
Son zamanlarda cemaat taraftarlarına yönelik operasyonlara baktığımızda, yakalananlar, gözaltına alınanlar ve tutuklananların rakamları yine kentimizdeki hangi cemaat örgütünden tahmini kaç kişinin olduğu yönünde yorumlar yapılmaya başlandı.
Bizim kentimizde yaşayan cemaat örgütlerinin sayılarının çok sayıda olduğunu, diğer illere oranla bölünme ve çoğalmaların fazla olduğunu düşündüğümüzde, doğal olarak bugün birine, gelecekte bir başka cemaat örgütlerine yönelik operasyonların yaşanabileceğini de tahmin etmek gerekiyor.
Birileri yeraltına alınmak istenirken, bir yenilerinin palazlanmasına yeşil ışık yakılması olaylarını da iyi okumak gerekiyor. Bugün tehlike görünenler bizler yıllar öncesinden bu sütunlarda yazarken bize tepki gösterenler, bugün karşımızda susmayı yeğliyorlar.
Bugünlerde palazlanmasına katkıda bulunan bazı cemaat örgütlerinin önümüzdeki 10 yıl sonrasında bugünküler gibi karşımıza çıkıp operasyonlarla karşı karşıya kalabileceklerini şimdiden okumak gerekiyor.
Çünkü; örgütler yaygınlaşmaya ve yerleşmeye başlamalarının ardından ekonomik çıkarların ortaya çıkması ile birbirlerine çabuk düşmeleri olasıdır. Sivrilen uçların kırılmaya meyilli olduğunu düşündüğümüzde, sivri dilli olmanın kişiye zarar verdiği gibi, gelecekte farklı olayların yaşanması olaylarını bugünden anımsatmakta yarar görüyorum.
Kentimizin adının güzelliklerle duyurulması için yerel yöneticilerimizden kültür ve sanatsal etkinliklere önem vermelerini bekliyoruz. Saygılarımla…
Birileri ya da bazı zihniyetin kendi işlerini daha rahat yürütebilmeleri adına vatandaşları öncelikle bireysel, ardından gruplar halinde farklı şekilde yönetme eylemlerine seyirci kalınması kenti bugünkü durumdan bir türlü kurtaramıyor.
Kabuğunu kırma dediğimiz eylemi konuşanlara rastlıyoruz, ama kabuğun kırılmasının ardından ortaya ne çıkabileceğini düşünenlerin sayıları bir elin parmakları kadar karşımızda görebiliyoruz.
Kentimizin adının güzelliklerle tanıtılması veya sınırlarımızı aşan etkinliklerle duyurulması yerine, ne kadar halk tarafından ayıplanan çirkinlikler varsa onların yaşandığı haberlerini duyuyoruz.
Araba hırsızlıkları veya araçların parçalanarak sahte plakalarla satılması olayı ile ilgili ‘damga’ yemiş durumdayız. Başka illerde bizim kentin plakası özellikle ayrıntılarına kadar inceleniyor. Nedenini gelince çalıntı araçların sık bulunduğu iller arasında yer almışız.
Hırsızlık olaylarına bakıyoruz, hele dilencilik olaylarında daha farklı olaylarda kentimizin adı kullanılıyor. Herhangi bir il veya ilçede yakalananlar gerekli işlemlerin ardından ilimizin adı kullanılarak basında haber yapılıyor.
Durum böyle olması ile birlikte bazı illerde yakalanan dilencilerin özellikle bizim kente gönderildiği olaylarını da duyuyoruz. Dilenciler kenti olarak dışarıda isim yapmış olduğumuzu duyduğunda hoşunuza mı gidiyor?
Uyuşturucu ticaretinin geçiş noktasındaki kentimizde polis veya jandarmanın operasyonlarda yakaladığı uyuşturucu maddelerle ilgili haberde, sanki bizim kentimizde ticaretinin yapıldığı gibi bir algı oluşuyor. Oysa yol geçiş güzergahı olması nedeniyle görevlilerin yakaladıklarını diğer illerdeki vatandaşlar algılamak istemiyorlar gibi davranış içerisindeler.
Son zamanlarda cemaat taraftarlarına yönelik operasyonlara baktığımızda, yakalananlar, gözaltına alınanlar ve tutuklananların rakamları yine kentimizdeki hangi cemaat örgütünden tahmini kaç kişinin olduğu yönünde yorumlar yapılmaya başlandı.
Bizim kentimizde yaşayan cemaat örgütlerinin sayılarının çok sayıda olduğunu, diğer illere oranla bölünme ve çoğalmaların fazla olduğunu düşündüğümüzde, doğal olarak bugün birine, gelecekte bir başka cemaat örgütlerine yönelik operasyonların yaşanabileceğini de tahmin etmek gerekiyor.
Birileri yeraltına alınmak istenirken, bir yenilerinin palazlanmasına yeşil ışık yakılması olaylarını da iyi okumak gerekiyor. Bugün tehlike görünenler bizler yıllar öncesinden bu sütunlarda yazarken bize tepki gösterenler, bugün karşımızda susmayı yeğliyorlar.
Bugünlerde palazlanmasına katkıda bulunan bazı cemaat örgütlerinin önümüzdeki 10 yıl sonrasında bugünküler gibi karşımıza çıkıp operasyonlarla karşı karşıya kalabileceklerini şimdiden okumak gerekiyor.
Çünkü; örgütler yaygınlaşmaya ve yerleşmeye başlamalarının ardından ekonomik çıkarların ortaya çıkması ile birbirlerine çabuk düşmeleri olasıdır. Sivrilen uçların kırılmaya meyilli olduğunu düşündüğümüzde, sivri dilli olmanın kişiye zarar verdiği gibi, gelecekte farklı olayların yaşanması olaylarını bugünden anımsatmakta yarar görüyorum.
Kentimizin adının güzelliklerle duyurulması için yerel yöneticilerimizden kültür ve sanatsal etkinliklere önem vermelerini bekliyoruz. Saygılarımla…
