Çocukluğumuzda büyüklerimiz konuşurlardı; “Akar su pislik barındırmaz!”diye söylediklerini hala aklımızdan çıkarmış değiliz.
Bir halk deyimi vardır; “Samanın altından su bırakıp, sesini dinliyorlar!” sözlerini anımsadığımda, tam da bugünkü yaşadıklarımız için söylendiğini düşünüyorum.
Yurtsever olmak, vatan topraklarını ve memleketindeki insanlı sevmek ile korumak farklı duyguları da beraberinde getirir.
Bazı ülkelerin paralı askerleri vardır, ne kadar para verilirse o kadar savaşa katılırlar. İşyerlerinde mesainin bitiminin ardından, “fazla mesai” alan çalışanları düşünün.
Kimileri birden fazla Üniversite diploması elinde olduğu halde işe yerleşemezken, bazı bürokratların kendi işleri dışında 4 veya 5, belki de daha fazla kurum veya kuruluşlarda çalıştığı gösterilip farklı maaşlar aldıklarını da bir kenara bırakamayacağım, ama bu yazımda bıraktım diyelim.
Kurtuluş Savaşı yıllarında düşmanı topraklarımızdan kovma adına kadınız, kızımız, gencimiz, yaşlımız nasıl savaşarak Anadolu topraklarına sahip çıktı ise ve bugün Türkiye Cumhuriyeti vatan toprağı oluştu ise bu olaylarda canlarını verenlerin yurtseverliği tartışma konusu olamaz!
Son günlerde yurdumuzun değişik bölgelerinde meydana gelen orman yangınlarında, ellerindeki tasları ile tabakları ile orman yangınlarını söndürmeye çalışan insanlarımızın yurtseverliğini inkar edemeyiz!
15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankların önüne yatan, kurşunlara hedef olup can veren insanlarımızın yurtseverlik ve demokrasi mücadelesini inkar edemeyiz!
Kim olursa olsun, bol keseden söz dağıtarak insanların kafalarını karıştırmasın!..
Suyu bulandırmak isteyenler ile ortalığı karıştırma adına tehlikeleri kendilerinden uzaklaştırmak isteyenleri iyi anlayabildiğimiz zaman yeniden yurdumuzu kurtarabilme adına canlar vermeyebiliriz!
Suriye’deki iç savaştan kaçan insanlara kapılarımızı açtık, yer verdik ve barındırmalarını sağladık. Bu olay bizim insanlık adına yapmaya çalıştığımız ve kendimize görev bildiğimiz davranıştı.
Gün oldu, Amerika’nın Suriyeli mültecilere parasal yardım ettiği yolundaki haberler ortaya çıkması ile kapı komşumuz Suriyeli’ler, “Bizim paramızı Amerika veriyor, Türkiye’den ne görüyoruz!?”diye konuşmaya başlar oldular.
Bu konuşmaların yapılmasına gelinceye kadar bizim devlet yöneticilerimizin nere de ne gibi hatalar yaptığını düşünmeleri gerektiğine inanıyorum.
Japonya Dışişleri Bakanı Motegi Toshimitsu resmi ziyarette bulunmak üzere Türkiye’ye geldi. Ziyareti sırasında yaptığı konuşmada; Türkiye’de göçmenler için 550 milyon dolarlık destek verdiklerini açıklarken, 410 milyon dolar daha kredi vereceklerini vurguladı.
Kimse kimseye, hiçbir ülke bir başka ülkeye babasının hayrına bu kadar para yardımında bulunmaz!
Para yardımı yabancı ülkelerden ama, mültecilerin yaşadıkları yerler Türkiye toprakları ve aynı sokakta yaşadığımız komşularımız.
Burada bir noktaya dikkat çekmek isterim ki; “Bizi siz ülkenize kabul ettiniz, paramızı da Amerika veriyor. İstediğimiz gibi yaşarız, bize karışamazsınız!” gibi söyleri duymak, bu vatanın kurtarıcısı insanların torunlarının zoruna gidiyor!
Söylene değil, söyletene bakarak bu tür olayların son bulabilmesi için ülkeyi yönetme adına koltuklarında bulunanların halkın arasına girerek, yaşantılardan haberdar olmalarını bekliyoruz.
Yorum Yazın