Birileri çıkıyor, çok hoşumuza gidebilecek güzel sözcüklerle süslenmiş konuşmalar yapıyor.
Yüreğimiz ısınıyor, gözlerimizin içi gülmeye başladığını sandığımız anda, sokaktaki yaşanılanların hiç te öyle konuşulduğu gibi olmadığına tanık oluyoruz.
Ülkede kadın cinayetlerinin, çocuklara yapılan tacizlerin sayılarında azalma bekliyor, hatta hiç yaşanmaması bekleniyor.
Birkaç gün önce İstanbul’da yol ortasında 7 kurşun sıkılarak yaralanan kadının hastanedeki sözleri sanırım herkesin yüreğini sızlatmıştır.
Diyarbakır’da yaşayan kadın, eşinden şiddet görmesi sonucu İstanbul’a gelip yaşamaya başlıyor.
Üstelik “koruma altında” yaşamakta olan kadının eşi Diyarbakır’dan yola çıkarak İstanbul’a gelip kadını buluyor ve yol ortasında kurşun yağmuruna tutuyor.
Diyarbakır ile İstanbul arasındaki uzaklığı ve bu aradaki yolda belinde silahı ile gelen kişinin yol kontrollerine hiç takılmadığı ve nasıl şüphe uyandırmadığı merak ediliyor.
Asayiş bakımından her ne kadar İstanbul karmaşık bir kent olmuş olsa bile, kadına kurşun yağdıran bu kişi, elini kolunu sallayarak ortadan kayboluyor.
Bazı olumsuz olaylar, hele de sokak ortasında işlenen cinayetlerin sonuçlarının uzun süre belirlenememiş olması, hatta hiç belirlenememesi vatandaşları her zaman kaygılandırır.
Kaygılı yaşamak insanların yaşantılarındaki güvencesizliğini ortaya çıkarır.
İstanbul Adliyesi’ndeki dünkü duruşmanın ülkemizdeki son günlerde konuşulan önemli olaylar arasında olduğunu biliniyor.
“Çocuk yaşta evlendirilme, istismar ve taciz” gibi nedenlerle yapılan yargılama öncesinde ve günündeki konuşulanları hep birlikte dinledik.
Çocukların, ailenin ve kadınların korunması noktasında ülke olarak ciddi yaptırımların hayata geçirilmesi önem taşımaktadır.
“Çocuk yaşta evlendirilme” olayı ile ilgili “yayın yasağı” sözlerinin tartışılması kamuoyunda farklı yorumları da beraberinde getirdiği gibi, getirmesinin de tartışıldığı günlerden geçiyoruz.
Böylesi çirkin olayların yaşanmasına “yayın yasağı” getirmekle, bundan sonraki günlerde benzer olaylar yaşanmayacaksa, haberini yapmayalım ve kamuoyu ile paylaşmayalım.
Kadın cinayetleri ve tacizlerle ilgili “yayın yasağı” getirilmesi ile bundan sonraki günlerde bu tür olumsuz olayların yaşanmayacağı düşünülüyorsa, haberini yapmayalım ve kamuoyu ile paylaşmayalım.
Cinayet, çocuk istismarı, taciz ve kadın ölümleri ile ilgili haberleri yazarken meslektaşlarım üzülerek tümcelerin içine sözcükleri seçerek yerleştirmeye çalışıyorlar.
Acı ve üzücü haberleri görmek ve haberini yapmak istemiyoruz. Yeryüzündeki tüm canlı ve cansız varlıkların güzelliği, huzur ve güveni ile ilgili mutluluk haberlerini yazmak istiyoruz.
Kavga, küfür ve öfkeden uzak olayların haberlerini sayfalarımıza taşımak istiyoruz.
Dillerden çıkan sözlerin gerçeği yansıtması ve yaşanıp yaşatılmasını beklerken, söylenilenlerle, yaşanılanlar arasındaki farklılıkları gördüğümüzde insanlığımız adına üzülüyoruz.
Yorum Yazın