Ekim ayının da son günlerine geldik, bu hafta bir ayı daha gerilerde bırakacağız.
Ekim ayının özelliklerinden en önemlisi 29 Ekim günü olduğunu, Cumhuriyet Bayramı kutlama törenleri ile unutamayız.
Ekim ayının ardından Kasım ayı geliyor ki, 10 Kasım günü ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrıldığı gün olarak yine akıllarımızdan çıkaramayız.
Ülkelerde belli sürelerde liderler gelir, yaşar ve halkını huzur ve güven içerisinde yaşatır. Liderler vardır böylesi huzurlu toplumsal yaşantıyı tattılar insanlar tarafından canları toprak olsa bile unutulamazlar.
Her insan, öldükten sonra isminin eserleriyle yaşamasını ve yaşatılmasını ister.
Canlı hayatın sona ermesinin ardından isminizin yaşaması veya yaşatılmasını istiyorsanız, kalıcı eserlere imza atmanız gerekiyor. Kalıcı eserler denildiğinde halkın yararına olan unutulması zor olan eserler demek istiyorum.
Liderler gelip geçmiştir, sadece Türkiye’de değil, dünyanın bir çok ülkesinde yönetimlerin başında olan liderlerden sözediyorum.
Bu liderlerin isimlerini burada saymayacağım, iyilerinin iyiliklerini, halka kötü davrananların da kötülüklerini bilenleriniz vardır.
Bir de buluşları ile isimlerini yaşatan insanlar var ki, onların herhangi ideolojik hareketleri yerine kendilerini bilime adayan insanları da biliyoruz.
Edebiyat alanında eserleriyle isim bırakanlar, insanların kullanımında yararlı ürünleri bu güzellikler arasında sayabiliriz.
Yeni buluşların insanlığa armağan edilmesinde, din, dil, ırk, cinsiyet ve inanç gözetilmeden hizmete başlatılır.
İnsanlar icatları kullanırken üreten veya halkın hizmetine sunanların ırk, dil, din, cinsiyet ve inanışlarını düşünmeden kullanırlar. İnsanların icatlarını kullanma noktasında, icat edenlerin inanç ve diğer özelliklerine göre değerlendirme yaptığınızda yaşantınızdaki eksiklikleri de kabullenmiş olursunuz.
Yabancı dil bilmediği halde, bilmediği dilde müzik dinleyenlerin o andaki mutluluğunu gözlerinizin önüne getirin. Bir de inanç veya dinlerine karşı oldukları milletlere tepki gösterdiği halde, o tepki gösterdikleri inançtaki insanların icat ettikleri cep telefonu, televizyon, otomobil ve diğer eşyaları kullandıklarını düşünün.
Kullandığımız eşyalar üzerinde icat edenlerin inanç veya dinleri ne olursa olsun, insanlık alemi için üretilmişse bunu kullanırken kabul ediyorsak eğer, tüm insanların da yaşantılarındaki görüş ve düşüncelere de saygı duymamız gerektiği ortaya çıkıyor.
Ekim ayının son haftasına girdik derken, her ayın mevsimsel özelliği yanında o ay içerisinde kaybettiğimiz değerli isimleri de aklımızdan çıkarmayarak yaşadığımız zaman aklımızı daha diri tutabileceğimi de anlatmaya çalıştım.
