Memlekette Soğan ile Patates üzerinde politika yapılırken, tartışmalar asıl odağı olması gereken olaylar üzerinde neden tartışma oluşturulmuyor!?
Son günlerde Soğanın zamlanması, stoklandığı yönündeki tartışmalar, Hükümet’in en önemli gündem maddesi haline geldi. Soğan zammının “Stoklanmadan mı, yoksa başka nedenleri mi var!?” orası üzerinde üretici, aracı ve vatandaşla görüşmelerin ardından kararlar veya çıkış yollarının bulunması yerine, Hükümetin önemli isimlerinin konuşmaları halk arasında farklı görüşleri de ortaya koyuyor!..
Ülkedeki ekonomik ve sosyal yaşam üzerinde yaşanan olumsuzluklar üzerinde durulmasının daha ivedi olduğunu düşünüyorum.
Bir ülkede “Asgari ücretle insanların çalıştırılması” demek, bence o insanların; “Asgari düşünmesi, asgari yaşaması ve asgari ilişkiler içerisinde” olabileceklerini gösterir. Aldıkları para kadar düşünebilen, yaşayabilen insanlardan başka bir yaşama biçimi zaten beklenemez!
Soğan üreticilerinin depolarına yapılan baskınlar, zamlanan ürünlerin aşağıya çekileceğine inanılıyorsa; elektrik tüketimine yansıyan farklı kalemler üzerinde neden yapılmadığını vatandaş doğal olarak soruyor!
Soğan ve patates gibi ürünleri takibe alan yöneticilerimiz; eğitim ve yerel yönetimler alanındaki gelişmelerde aynı duyarlılığı gösterebiliyorlar mı!?
İzmir, Kemalpaşa’daki bir Lise’de Müdür yardımcısının bir öğrenciyi “tişörtle okula geldiği için yumrukla darp etmesi” olayı doğru bir davranış olabilir mi!? Okulun Müdür yardımcısının yapacağı iş, öğrenciyi dışarı çıkarıp okul giysisi ile gelmesini önerme olmalıydı.
Bayburt Belediyesi, 28 yıl önce meydana konulan Atatürk anıtını, bahçe düzenlemesi gerekçesi ile kepçe ile yerinden alarak geri dönüşüm tesislerine taşındığı haberini görüyoruz. Sadece Atatürk anıtı değil, olayda Milli mücadele kahramanlarının da heykellerinin bulunduğu belirtiliyor.
Ata’sına sahip çıkmayan bir millet haline getirilirken, bunun öncülüğünü milletin yöneticileri mi çekiyor!? Diye insanın aklı karışmaya başlıyor!
Polis denildiğinde, denildiğinde; insanların canını, namusunu ve huzurunu sağlamakla görevli olduğu bilinir, öyle öğretilir. Doğrudur, ancak her meslekte olduğu gibi “çürük yumurta” her meslekte çıkabiliyor!
Bir meslekte toplumun kabullenemeyeceği eylemde bulunan kişileri, o meslekteki tüm çalışanlara yüklememek gerekir. Bizim meslekte de bazı kişilerin davranışlarına tepkiniz olabilir. Ancak, bazı gazeteciler denilmesi gerekir.
Adana’da 19 yıllık kadın Polis memurunun meslektaşları olan başka Polis memurlarını pazarladığı, yani fuhuş yaptırdığı yolundaki haber kafanızı karıştırmış olmalı! Ancak, tüm Polisleri böyle algılamak doğru bir algılama olmamalıdır!
Annesini, babasını öldüren insanlar. Öz kızına aylarca tecavüz eden, hatta hamile kalmasına kadar varan olaylar, kardeş kavgaları ve bu olumsuzluklar sonundaki ölümler ülkemizde yaşanan olumsuzlukların huzur ortamında kuşkulu geleceğimiz olarak tahminleri de ortaya çıkarıyor!
Kadına şiddet olayındaki rakamları medyadan öğrenmiş olmalısınız. Bu rakamlar ve kadın cinayetlerinin son on yıldaki oluş biçimleri üzerinde çözüm yollarının aranması varken, soğan ve patates üzerine tartışmalar oluşturulmasının arkasında nelerin yattığını merak ediyorum!
Asgari ücret ile yaşamakta olan vatandaşlarımız, asgari düşündükleri için bu yazımı okuyamayacaklardır. Okuyanlar ise bana tepki gösterebilirler… Esenlikle…
