Okulların açılması ile birlikte öğrencilerin ders aralarındaki dinlenmeleri sırasında kantinlerden aldıkları simit zamlı olacak.
Bugün simit ile ekmeği başlık yaptım. Bazı kendini bilmezler veya akıllarından kendileri dışındakilerin aklı ile hareket edenler, düşünmek yerine, başkalarının düşünmesi ile konuşanlar yine bana tepki gösterecekler!
Ne mi diyecekler, “Mustafa yine ekmeğe taktı, yıllar öncesinde gazetesinde hangi tarihte ekmeğin kaç gramının kaç liradan satıldığını yazardı. Sonrasında da 21 yıldır (ekmek ödüllü şiir yarışması) yaparak tüm katılımcı şairlere birer ekmek dağıtıyor. Ekmeği siyasi malzeme yapıyor!” gibi zırvalayanlara aldırmıyorum.
Bir bardak çay ile bir simit sizlere neleri anımsatıyor!? Bir başka ile gittiğinizde otobüsten iner inmez bir çay ocağına oturup bir simit alıp bir bardak çay ile içerek yolculuktaki açlığınızı gidermez miydiniz!?
Benzeri örnekler çoğaltılabilir. Köylerde yaşayanlar, şehirden somun ekmek getiren biri olduğunda bu ekmeği yufka ekmeğin arasına sarıp yemediniz mi!?
Şurası açık olarak bilinmelidir ki, ben bu köşemde siyaset yapmıyor, ama yaşanan olayların eksik, aksak veya doğru olmaları yönlerini gündeme taşıyorum.
Herhangi bir siyasi partinin tanınması yönünde değil, vatandaşların beklentileri ile yaşam koşullarını dile getiriyorum. Gerisi ise kim veya kimler nasıl düşünürse düşünsün görüş alanımda hakaret etmediğim sürece, başkalarının haklarına saldırmadığım sürece çekindiğim bur olayın olmayacağının bilinmesini isterim.
Hakkımda açılan davalara Avukatsız giren bir gazeteciyim. Bir kez hakkımda açılan dava ile ilgili gazetemizin Avukatı ile vekil olarak görevlendirdiğimiz Avukat davama girdi, girmez olaydı 10 bin (10 milyar) Tl, arta karşı tarafından Avukatlık parasını da ödemek zorunda kaldım ve 4 taksitle ödedim.
Bunları neden anlattığımı, olaylarla ne ilgisinin bulunduğunu algılamayanlar olacaktır.
Beni bilmeden hakkımda önyargılı kararlar verenler veya bir siyasi partiyi savunduğumu sananların bilgilerine sunmak istedim.
Osmaniye’de 100 gram simit bir lira 25 kuruştan satılmaya başlandı. 200 gram ekmek ise şimdilik Bir liradan satılıyor ama, fırıncılar daha fazla dayanacak güçlerinin kalmadığını söylüyorlar. Un fiyatlarının ve diğer girdi fiyatlarındaki artış ile birlikte “Buğday ambarı” olarak bildiğimiz Türkiye’de günümüzde yabancı ülkelerden un satın aldığımız süreç yaşadığımızı bilmek zorundayız. Yani; samanı yurt dışından, eti yurt dışından, unu yurt dışından aldığımızı düşündüğümüzde bu ürünlerin Türkiye’de yetişip yetiştirilmediği yönündeki aklınızdaki saati geriye doğru saymalısınız.
Bizim ülkemizde tarım nasıl geriledi de, samanı yurt dışından, hayvancılık nasıl geriledi de eti yabancı ülkeden, buğday anbarı ovalarımıza ne oldu da unu yurt dışından alır hale geldik?
Bu ürünleri kaç yıldan bu yana yurt dışından ve dolar ile aldığımızı araştırma zahmetinde bulunursanız biraz vatanseverlik yönünüz belki çalışma moduna girebilir diye düşünüyorum!
Bu hafta içerisinde Osmaniye’de ekmeğimiz fiyatı bir lira 25 kuruş olursa şaşmamalısınız! “Dış güçlere karşı direnelim! TL ile alış verişe yönelelim!”
Slogana dikkat, ya söyleyenler!.. Esen kalın…
