Gündeme “Cinsel istismar” önergesi damgasını vururken, ülkenin dört bir yanından bu önergeye karşı tepkiler gösterilmeye başlandı. İktidar ise ilk kez bir önergeyi “geri çekiyordu!”
Halkın sesini dinlemek, ülke yöneticileri için önemlidir. Önergeyi verenler, halk tarafından seçilen, yani “Milletvekilleri” ancak, vekiller de asil olanların seslerine kulak tıkamaması önem taşır.
Bu önergeyi veren Milletvekilleri hakkında sokakta en çok konuşulan olaylardan biri; “Acaba bu önergeyi sunan Milletvekillerinin bir yakını cezaevinde böylesi bir suçtan yatıyor mu!?” yönünde merak ediliyor.
Ülkemizde gündeme getirilecek o kadar önemli sorun bulunurken, insanların mutlu ve huzurlu yaşayabilmeleri, iş ve aşlarının olup olmadığı araştırılıp incelenmesi gerekirken birkaç Milletvekili’nin ortaya attıkları önerge, bence gündemi değiştirmek ve halkın kafasını karıştırmaktan başka bir olay olmasa gerek!
Son iki gündür ülkemizin değişik bölgelerinde yaşanan üzücü olayların sadece bir kaçını sizlerle paylaşmak istiyorum.
-Adana’da, hurdacılık yaparak yaşamını sürdüren 44 yaşındaki Ali Keklik, eşine şiddet uyguladığı için evden uzaklaştırma cezası almış. 26 Eylül tarihinde cezası biten Ali Keklik evine dönmüş. “Eve yeniden dönüş” olayının sonunda neler yaşanmışsa; birkaç gün önce Ali Keklik, eşi 37 yaşındaki Sibel, çocukları 13 yaşındaki Özgür ve 15 yaşındaki Okan’ı bıçakla boğazlayarak öldürdükten sonra kendisini de tavana asarak intihar etmiş. 17 Yaşındaki Ebru ise okulda olduğu için bu olaydan sağ olarak kurtulma şansını yaşamış.
Bir ailede; baba, eş ve iki çocuk mezara girerken, 17 yaşındaki genç bir kızın bundan sonra nasıl yaşayabileceği konusunda; Milletvekillerimizin düşünceleri beni meraklandırıyor!
-Bursa, Osmangazi’de Merinos Parkında 17 yaşındaki Deniz V. İle arkadaşı 17 yaşındaki Niyazi N. Sohbet ettikleri sırada, kız arkadaşı hakkında olumsuz cümleler konuştuğu iddiası ile Niyazi G. Arkadaşı Deniz V.’yi bıçakladı, yaralı olarak hastaneye kaldırılan Deniz V. Yaşamını yitirdi.
- Antalya, Kaş’ta; ağaç budama olayının ardından yaşanan tartışma neticesinde iki komşu kavga etti. H.K. av tüfeği ile komşusu ve üç çocuk babası Ali Alkan’a ateş etti. Alkan hastanede yaşamını yitirdi.
-Aydın’da, iddiaya göre 27 yaşındaki Aykut A., sevgilisini barışmaya ikna edemeyince, Denizli-Söke seferini yapan yolcu treninin altına kendini atarak intihar etti.
-Antalya’da işsiz olan 28 yaşındaki Emrah C., Eşi Zeynep’in 2 çocuğunu da alarak evi terk etmesi üzerine bunalıma girdi. Eşinin eve dönmesini ikna edemeyen Emrah C. Kepez ilçesindeki bir AVM balkonuna çıkarak intihar girişiminde bulundu.
-Kayseri’de, 36 yaşında ve bekar olan Sevilhan U., bir süredir psikolojik tedavi görüyordu. Melikgazi ilçesinde ailesiyle birlikte yaşayan Sevilhan evlerinin 9. katın balkonundan kendisini boşluğa bırakarak intihar etti. Sevilhan’ın Üniversite mezunu olduğu ve çalışmadığı belirtildi.
Ülkemizde yaşanan olumsuz olaylardan bir kaçını sizlerle paylaştım. Milletvekillerimiz toplumun bu acı gidişatına çözüm üretmesi gerekirken, tartışma olayı haline gelebilecek önergelerle halkı germelerinin doğru olup olmadığını düşünmeleri gerekiyor.
Beslenen “karga” gözümüzü oyarken, kargaların yuvasını dağıtabilme adına yöntemler yetersizleştiğinde, başkalarının gözlerinin “oyulması” vicdanları gelecekte sızlatabilir, hatta tarihe kötü bir ‘leke’ olarak geçebilir. Saygılarımla…
Halkın sesini dinlemek, ülke yöneticileri için önemlidir. Önergeyi verenler, halk tarafından seçilen, yani “Milletvekilleri” ancak, vekiller de asil olanların seslerine kulak tıkamaması önem taşır.
Bu önergeyi veren Milletvekilleri hakkında sokakta en çok konuşulan olaylardan biri; “Acaba bu önergeyi sunan Milletvekillerinin bir yakını cezaevinde böylesi bir suçtan yatıyor mu!?” yönünde merak ediliyor.
Ülkemizde gündeme getirilecek o kadar önemli sorun bulunurken, insanların mutlu ve huzurlu yaşayabilmeleri, iş ve aşlarının olup olmadığı araştırılıp incelenmesi gerekirken birkaç Milletvekili’nin ortaya attıkları önerge, bence gündemi değiştirmek ve halkın kafasını karıştırmaktan başka bir olay olmasa gerek!
Son iki gündür ülkemizin değişik bölgelerinde yaşanan üzücü olayların sadece bir kaçını sizlerle paylaşmak istiyorum.
-Adana’da, hurdacılık yaparak yaşamını sürdüren 44 yaşındaki Ali Keklik, eşine şiddet uyguladığı için evden uzaklaştırma cezası almış. 26 Eylül tarihinde cezası biten Ali Keklik evine dönmüş. “Eve yeniden dönüş” olayının sonunda neler yaşanmışsa; birkaç gün önce Ali Keklik, eşi 37 yaşındaki Sibel, çocukları 13 yaşındaki Özgür ve 15 yaşındaki Okan’ı bıçakla boğazlayarak öldürdükten sonra kendisini de tavana asarak intihar etmiş. 17 Yaşındaki Ebru ise okulda olduğu için bu olaydan sağ olarak kurtulma şansını yaşamış.
Bir ailede; baba, eş ve iki çocuk mezara girerken, 17 yaşındaki genç bir kızın bundan sonra nasıl yaşayabileceği konusunda; Milletvekillerimizin düşünceleri beni meraklandırıyor!
-Bursa, Osmangazi’de Merinos Parkında 17 yaşındaki Deniz V. İle arkadaşı 17 yaşındaki Niyazi N. Sohbet ettikleri sırada, kız arkadaşı hakkında olumsuz cümleler konuştuğu iddiası ile Niyazi G. Arkadaşı Deniz V.’yi bıçakladı, yaralı olarak hastaneye kaldırılan Deniz V. Yaşamını yitirdi.
- Antalya, Kaş’ta; ağaç budama olayının ardından yaşanan tartışma neticesinde iki komşu kavga etti. H.K. av tüfeği ile komşusu ve üç çocuk babası Ali Alkan’a ateş etti. Alkan hastanede yaşamını yitirdi.
-Aydın’da, iddiaya göre 27 yaşındaki Aykut A., sevgilisini barışmaya ikna edemeyince, Denizli-Söke seferini yapan yolcu treninin altına kendini atarak intihar etti.
-Antalya’da işsiz olan 28 yaşındaki Emrah C., Eşi Zeynep’in 2 çocuğunu da alarak evi terk etmesi üzerine bunalıma girdi. Eşinin eve dönmesini ikna edemeyen Emrah C. Kepez ilçesindeki bir AVM balkonuna çıkarak intihar girişiminde bulundu.
-Kayseri’de, 36 yaşında ve bekar olan Sevilhan U., bir süredir psikolojik tedavi görüyordu. Melikgazi ilçesinde ailesiyle birlikte yaşayan Sevilhan evlerinin 9. katın balkonundan kendisini boşluğa bırakarak intihar etti. Sevilhan’ın Üniversite mezunu olduğu ve çalışmadığı belirtildi.
Ülkemizde yaşanan olumsuz olaylardan bir kaçını sizlerle paylaştım. Milletvekillerimiz toplumun bu acı gidişatına çözüm üretmesi gerekirken, tartışma olayı haline gelebilecek önergelerle halkı germelerinin doğru olup olmadığını düşünmeleri gerekiyor.
Beslenen “karga” gözümüzü oyarken, kargaların yuvasını dağıtabilme adına yöntemler yetersizleştiğinde, başkalarının gözlerinin “oyulması” vicdanları gelecekte sızlatabilir, hatta tarihe kötü bir ‘leke’ olarak geçebilir. Saygılarımla…
