Kişinin kendisi olması kadar güzellik tanımıyorum. Katılırsınız veya katılmazsınız; ama güzel olanı, insanı mutlu edeni kişinin kendisi olmasıdır.
Başkalarının aklı ile hareket edilmesi durumunda, kişi hareket edeceği eylemin neticelerini düşünmüyorsa, başına gelebilecek olumlu veya olumsuzlukları da kabullenmiş anlamına gelir.
Sen, seni bilir isen eğer, Sen olarak yaşarsın ve hareket edersin. Eğer sen sen olarak yaşamaz isen, senin sen olabilmen için seni o duruma getirenlerin aklına gereksinim duymak zorunda kalırsın.
Yolda yürürken ayağına bir çivi batabileceğini veya bir taş parçasına çarpıp düşebileceğini anlamak için ara da bir önüne bakmak zorunda olduğunu unutmayacaksın!
Yolda yürürken ayağına batabilecek olası bir maddeyi karşından gelen bir başkası sana anımsatmaz veya o da bunun farkına varmayabilir!
Sen, sen olarak sabahleyin evinden yola çıkıp, yine kendi aklını kullanarak yürümeyi sürdüreceksin.
Evinden işine gelirken yolda bir arkadaşının otomobiline binmiş isen, o zaman yolda oluşabilecek olan olumsuzluklar, direksiyonun başındaki kişide demektir.
Biliyorum, bazı aklı kafalarının üzerinde olanların, benim neler “zırvaladığım” yönünde yorumlar yapmaya başladılar.
Eylül ayının ikinci günündeyiz. Barış, güzellik ve Anadolu topraklarında Zafer günlerinin yaşanmaya başladığı aydır Eylül ayı.
30 Ağustos Zafer Bayramı sonrasında Eylül ayının güzelliği ile yeniden sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Sizlerden bazılarınızın benim yeniden köşe yazılarıma dönmem ile ilgili nasıl düşündüklerinizi takmıyorum bile!..
Şimdi diyeceksiniz ki; okurlarını takmayan köşe yazarı mısın!? Hayır, öyle bir söz demek istemiyorum! Beni takmayanları ve beni tanımayanlar tanımıyorum, hepsi bu!...
Köşemde yazdıklarımla okurlarımı bilgilendirmek istiyorum, katılırlar veya katılmazlar, o kendilerinin bileceği görüştür.
Şu anda TRT FM’de bir program dinliyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramı ile ilgili görüşlerini canlı yayında anlatan dinleyicilerden birinin sözleri çok dikkatimi çekti.
Bakın o radyo dinleyicisi ne diyordu; “ 30 ağustos muharebesi, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde başarı ve zaferle sonuçlanmıştır. Bugün 30 Ağustos günlerini Zafer Bayramı olarak kutluyoruz, o günler geride kaldı. Ancak; bugün de Koronavirüs mücadelesinin zaferini kutlamak istiyoruz. Bu mücadeleyi de zaferle sonuçlandırmanın sevincini yaşamak istiyoruz!” diyordu.
Kurtuluş Savaşı mücadelesindeki Anadolu topraklarının işgalcilerin elinden alınması olayında; “Keşke Yunan galip gelseydi!” diye zırvalayanların ne demek istediğini ve bunu söyleyenlerin yanına gidenlerin kimler olduğunu, cenazesine katılanların kimler olduğunu sanırım tv ekranlarından veya gazetelerden okumuş olmalısınız!
Eğer bilmiyorsanız, görmediniz ise suçlu ben olamam ki!... Sen, sen olursan eğer, hayatındaki olumlu-olumsuz gelişmelerin sonuçlarında Sen, sen olursun.
