Bu vatanın kolay kazanılmadığını sananlar ya da çevrelerine topladıkları birkaç çapulcularla güya Türkiye Cumhuriyeti’ni devirip, “Din devleti” kuracaklardı!
Uzun soluklu bir süreçle sabrederek yollarda yürürken, yandaşlarının da göbeklerini şişirmeyi ihmal etmediler.
Halkın kutsal inançlarını sömürerek çevre edinebilmek için ağlayarak sözcükleri tümceleriyle televizyonlarının ekranlarında konuşan biri, gerçek kitabından öğrenmek yerine o zatı dinleyerek tv ekranı karşısında ağladı, “mübarek adam!”bile diyerek o’nun yönlendirdiği yerlere gitti, avucundaki üç beş kuruşu karşılıksız verdi.
15 Temmuz akşamı ülkemizdeki tüm insanları üzüntüye boğan, vatan ve demokrasi için tankların önüne çıkan, sabahlara kadar direnen insanlarımızın aslında birden çok değil, binlerce rakamla anlatılabilecek anlamları ve göndermeleri olduğunun anlaşılması gerekir.
Yoksul halk çocuklarını okullarında okutup, sınavlarda soruların yanıtları verilerek kazanmaları sağlanırken, seçilen ailelerin araştırılmasında kimlerin görev yaptığı, bu kişiler için gelecekte nelerin vaadedildiği de lütfen araştırılsın!
Mademki, demokrasiyi özümsemiş bu halkın sayesinde faşist darbe girişimi geri püskürtüldü, öyleyse devletin en düzeyindeki yönetiminden başlamak üzere, halkın bu direncinde anlatılmak istenilen olaylar da tahmin edilerek önümüzdeki süreç değerlendirillmelidir.
15 Temmuz darbe girişimine gelinceye kadar yaşanan yıllardaki projelerin hazırlanmasında kimlerin etkileri olmuştur? Fazla uzak yıllara gitmeden; “Ergenekon, Balyoz ve Casusluk” davaları ile kumpas kurarak Atatürkçü ve bu vatanın bütünlüğü için her koşulda dik duran Subayları “ihbar edenler” bu Subaylarımızı yıllarca kurdukları kumpaslarla yıllarca hapishanede yatıranlar, kararı veren Hakimler ve Savcılar’ın bugün kimler olduğu birer birer ortaya çıkıyor.
16 Şubat 2010 günü dönemin Cumhuriyet başsavcısı Osman Şanal, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner’i makamında gözaltına almıştı.
Yıl 2016 ve 15 Temmuz “faşist fetö darbe girişimi” sonrasında Cumhuriyet Başsavcısı Osman Şanal Düzce genelindeki operasyonda gözaltına alınan 2’si Hakim, 3 Savcı arasında elleri kelepcelenler arasında yer aldı.
Fetö’nün çetelerinin ülkemizdeki anayasal düzen üzerindeki oyunları, aslında “Ergenekon, Balyoz ve Casusluk” davalarının ihbarları ve önemli Subayların gözaltına alınması veya tutuklanması ile başlatılmıştı. Bu olayı o günlerde iyi okumak yerine, günün olaylarını değerlendirdiler!
Hazırlanan bir senaryo ile o tarihte yurtsever Subaylar görevlerinden uzaklaştırılınca yerine getirilenler de Fetö’nün elemanları olarak dizayn edilmesinin sağlandığını üst düzey yöneticilerimiz fark edemedi!
Cumhurbaşkanımızın Yaverliğine, Genel Kurmay Başkanımızın Yaverliğine kadar bu kişilerin sızması anlaşılamamışsa “PES DOĞRUSU!”derim.
Devlet kurumlarımla “şakşaklayarak” yöneticilerinin karşılarına çıkanların günün birinde “Yavşak” olarak görünebileceğini sezinlemeyen yöneticinin aklından kuşku duyarım.
Bir haftadır Osmaniye’de “Demokrasi Nöbeti” adı ile gece geç saatleri kadar gelip orada kendilerini gösterenlerin arasında gördüğüm “fotoğraf kareleri” arasında, geleceğimizi daha çok düşünmeye başlıyorum.
Bu günlere gelirken ülkemiz geneli ile kentimizdeki gelişmeleri de bu sütunlarda sizlerle paylaşacağım.
Önümüzdeki günlerdeki yazacaklarım, İl/İlçe Seçim kurulu’nda, Bazı Mahkeme kararlarında ve benzeri yerlerdeki kanıtlı bilgiler doğrultusunda rahatsızlık verebileceğini anımsatmak isterim. Saygılarımla…
Uzun soluklu bir süreçle sabrederek yollarda yürürken, yandaşlarının da göbeklerini şişirmeyi ihmal etmediler.
Halkın kutsal inançlarını sömürerek çevre edinebilmek için ağlayarak sözcükleri tümceleriyle televizyonlarının ekranlarında konuşan biri, gerçek kitabından öğrenmek yerine o zatı dinleyerek tv ekranı karşısında ağladı, “mübarek adam!”bile diyerek o’nun yönlendirdiği yerlere gitti, avucundaki üç beş kuruşu karşılıksız verdi.
15 Temmuz akşamı ülkemizdeki tüm insanları üzüntüye boğan, vatan ve demokrasi için tankların önüne çıkan, sabahlara kadar direnen insanlarımızın aslında birden çok değil, binlerce rakamla anlatılabilecek anlamları ve göndermeleri olduğunun anlaşılması gerekir.
Yoksul halk çocuklarını okullarında okutup, sınavlarda soruların yanıtları verilerek kazanmaları sağlanırken, seçilen ailelerin araştırılmasında kimlerin görev yaptığı, bu kişiler için gelecekte nelerin vaadedildiği de lütfen araştırılsın!
Mademki, demokrasiyi özümsemiş bu halkın sayesinde faşist darbe girişimi geri püskürtüldü, öyleyse devletin en düzeyindeki yönetiminden başlamak üzere, halkın bu direncinde anlatılmak istenilen olaylar da tahmin edilerek önümüzdeki süreç değerlendirillmelidir.
15 Temmuz darbe girişimine gelinceye kadar yaşanan yıllardaki projelerin hazırlanmasında kimlerin etkileri olmuştur? Fazla uzak yıllara gitmeden; “Ergenekon, Balyoz ve Casusluk” davaları ile kumpas kurarak Atatürkçü ve bu vatanın bütünlüğü için her koşulda dik duran Subayları “ihbar edenler” bu Subaylarımızı yıllarca kurdukları kumpaslarla yıllarca hapishanede yatıranlar, kararı veren Hakimler ve Savcılar’ın bugün kimler olduğu birer birer ortaya çıkıyor.
16 Şubat 2010 günü dönemin Cumhuriyet başsavcısı Osman Şanal, CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner’i makamında gözaltına almıştı.
Yıl 2016 ve 15 Temmuz “faşist fetö darbe girişimi” sonrasında Cumhuriyet Başsavcısı Osman Şanal Düzce genelindeki operasyonda gözaltına alınan 2’si Hakim, 3 Savcı arasında elleri kelepcelenler arasında yer aldı.
Fetö’nün çetelerinin ülkemizdeki anayasal düzen üzerindeki oyunları, aslında “Ergenekon, Balyoz ve Casusluk” davalarının ihbarları ve önemli Subayların gözaltına alınması veya tutuklanması ile başlatılmıştı. Bu olayı o günlerde iyi okumak yerine, günün olaylarını değerlendirdiler!
Hazırlanan bir senaryo ile o tarihte yurtsever Subaylar görevlerinden uzaklaştırılınca yerine getirilenler de Fetö’nün elemanları olarak dizayn edilmesinin sağlandığını üst düzey yöneticilerimiz fark edemedi!
Cumhurbaşkanımızın Yaverliğine, Genel Kurmay Başkanımızın Yaverliğine kadar bu kişilerin sızması anlaşılamamışsa “PES DOĞRUSU!”derim.
Devlet kurumlarımla “şakşaklayarak” yöneticilerinin karşılarına çıkanların günün birinde “Yavşak” olarak görünebileceğini sezinlemeyen yöneticinin aklından kuşku duyarım.
Bir haftadır Osmaniye’de “Demokrasi Nöbeti” adı ile gece geç saatleri kadar gelip orada kendilerini gösterenlerin arasında gördüğüm “fotoğraf kareleri” arasında, geleceğimizi daha çok düşünmeye başlıyorum.
Bu günlere gelirken ülkemiz geneli ile kentimizdeki gelişmeleri de bu sütunlarda sizlerle paylaşacağım.
Önümüzdeki günlerdeki yazacaklarım, İl/İlçe Seçim kurulu’nda, Bazı Mahkeme kararlarında ve benzeri yerlerdeki kanıtlı bilgiler doğrultusunda rahatsızlık verebileceğini anımsatmak isterim. Saygılarımla…
