Önümüzdeki yıl seçim yapılacak ya, siyasi partiler sokak ve caddelerde vatandaşla buluşmaya ve sorunlarını dinlemeye yoğunluk vermeye başladı.
Bu arada muhalefet partilerinin hakkını yememek gerek. Muhalefetteki siyasi partiler bir yılı geçen süredir il, ilçe, Belde ve köyleri ziyaret ederek vatandaşların sorunlarını dinliyor ve onlarla sohbetini sürdürüyordu.
İktidar partisi sözcüleri halkın sorunları yerine kendisine yakın medyada muhalefeti eleştirerek siyaset yaptığını sanıyordu.
Bir Hükümetin yapması gereken hizmetleri, halkına övgü ile anlatması gülünç gelebiliyor.
Şöyle diyelim; işverenler yanlarında çalıştıkları işçilere maaşlarını ödemek zorunda olduğuna göre, maaş ödemesi yaptıklarını her ay açıklarsa insanlar bu olay karşısında biraz düşünmesi gerek.
Bir zamanlar Belediye işçileri aylarca maaşlarını alamıyorlardı. İşçilerin maaş alamamış olması değil, maaş aldıkları zamanlar gazetelerde haber konusu haline geliyordu.
Bir zamanlar halkın tüketim ürünlerine ulaşması zordu, piyasada yeterli sayıda ya bulunmuyor, ya da stokçular saklıyorlardı.
Bu nedenle de kuyruklar oluşuyor vatandaş satın alabilmek için ürün arıyordu. Ama parasal olarak vatandaşın bu günkü kadar sorunu yoktu.
Bugün ise piyasada ürün bolluğu var, ama vatandaşın parasal anlamda alım gücü yetersiz kalıyor.
Tüm bu sıkıntılar karşısında son yıllarda stokçular yine piyasadan ürünlerini çekmeye başladılar veya günlük zamlarla halkı perişan ederek, uzun ürün kuyrukları oluşmaya başladı.
Değişen olayların neler olduğunu iyi okumak gerekiyor veya neredeydik, nerelere geldik derken eski ile yenileri iyi karşılaştırmak önem taşıyor.
İktidar yeni hastaneleri hizmete sunmakla övünürken, yeterli sayıda doktor bulunamaması veya randevu alabilmenin zorlukları, aylar sonrasına randevu verilmesi olaylarına çözüm bekleniyor.
Bu çağda hala elektrik ve içme suyu yaşayan yerleşim birimlerinin olduğunu düşündüğümüzde, insanların temel ihtiyaç maddelerine ulaşabilmesinin ekonomik anlamda zor olduğu günleri yaşarken dengesiz beslenme sonunda oluşabilecek hastalıklara davetiye çıkarıldığını da iyi hesaplamak gerekiyor.
Asgari ücretli işçi ile emekli vatandaş tv ekranları karşısında haberleri izlerken, 4-5 yerden ayrı maaş alan bürokratlar ile 80-100 bin lira aylık maaşı olanları öğrendiğinde öfkesine hakim olamayabiliyor.
Eylül ayı ile birlikte elektrik yine zamlandı. Maaşlara yapılan zamlar henüz yıl tamamlanmadan erimesini sürdürüyor.
Dolar 18 Tl’lerde seyrederken, Kur Korumalı mevduat için vatandaşın vergilerinden alınan vergiler Hazine kanalı ile bir avuç döviz yatırımcısının kasasına aktarılıyor.
İktidarın en tepesinde bile “Rüşvet” olayları gündeme düşerken, “görevden alma” ile bu tür sıkıntıların çözümleneceği sanılıyor.
Bu arada yargının nerede olduğunu soruyor vatandaş. Bir kurumda; “Rüşvet, haksızlık, adaletsizlik, adam kayırma vs.” gibi olumsuz olaylar yaşanmışsa, olaya ismi karışanların yargı karşısında hesap vermeleri gerektiğini tartışıyor halkımız.
Yorum Yazın