Yine bir yılın son ayına gelindiğinde yeni yılın “Asgari ücret” belirleme oturumları ile birlikte oranlar üzerindeki tartışmalarda gündem oluşturmaya başladı.
Her yeni yıla girilmesine günler kala çalışanlar ile emekliler yeni zam artışını konuşmaya ve tartışmaya başlar. Sadece yeni maaşların ne kadar olacağı değil, yeni yılın bütçesi üzerindeki rakamlar da kurumlar tarafından tartışılır.
Asgari ücretin en az 3 bin lira olması üzerindeki beklentiler ağırlıkta olurken, İşçileri temsilen masaya oturması gereken Türk-İş Genel başkanına gözler çevrilmiş durumda. İşçi temsilcisi olarak masada olması gereken Türk-İş başkanı Ergün Atalay’ın yeni asgari ücret belirlenmesi konusundaki sözleri düşündürücü.
İl oturum 4 Aralık günü yapıldı, taslaklar üzerinde görüşmeler, öneriler, tekliflerle geçen bir toplantı oldu. Asgari ücret tespit Komisyonu üyelerinin ikinci toplantısı 15 Aralık günü yapılacak. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu ev sahipliğinde yapılacak. Üçüncü toplantı ise Türkiye İşçi Sendikaları konfederasyonu (Türk-İş) Başkanlığında 22 Aralık tarihinde online olarak yapılacak.
Türk-İş Genel başkanı Ergün Atalay, 7 milyon dolayında çalışanı ilgilendiren yeni asgari ücretle ilgili olarak; “işveren ve hükümetin, tebessüm ettirecek, ‘Evet’ diyebileceğimiz bir rakam getireceğini umut ediyoruz”dedi.
Bu sözlerin arkasında gizlenen farklı düşünceleri araştırmaya başladım. Atalay ne demeye çalışıyordu? Bir açıklamasından öğrendim ki, İşçi temsilcili olarak masaya oturacak olan Türk-İş Başkanı Ergün Atalay; "Asgari ücret, işçi, işveren ve hükümetten beşer kişinin olduğu 15 kişilik komisyon tarafından belirleniyor. İşveren ve hükümet, çoğunluğu sağlayıp istediği gibi asgari ücret rakamını belirliyor. Bu sene yönetimle 'Biz bu komisyona katılmasak mı?' diye de düşündük. Bu komisyon adaletli bir komisyon değil. Toplumun bir kısmı bunu anlamıyor. 'Sendikalar isterse belirli bir noktaya getirir.' diyor. Kamu sözleşmelerinde ya da özel sektör sözleşmesinde bir sürü yaptırım hakkımız var ama asgari ücrette böyle bir yaptırım hakkımız yok."diyordu.
Asgari ücretin belirlenmesinde yetkili sendika Genel Başkanı böyle söylerken, başka işçi temsilcisi sendikaların da elbette görüşleri olacaktı. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 2021 yılı asgari ücretin net 3 bin 800 lira olması gerektiğini açıkladı.
Geçtiğimiz yıla döndüğümüzde; 2019 yılının Aralık ayında Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenen asgari ücret 1 Ocak 2020 tarihi itibari ile net 2.324 TL ve brüt olarak 2.943 TL verilmeye başlanmıştı.
Geçtiğimiz yılki asgari ücretin net olmasındaki hesabına bakıyoruz. Asgari ücret: 2.843,00 Tl. SGK primi: 412,02 Tl., İşsizlik sigorta pirimi:29,43 Tl.,Gelir vergisi: 154,51 Tl.,Asgari geçim indirimi:220,73 Tl., Damga vergisi:22,34 Tl.,Kesintiler toplamı:618,30 Tl. Net Asgari ücret: 2.324,70 Tl.
Geçtiğimiz yılki Asgari ücret ve kesintilerle birlikle NET ücreti hesapladığımızda, 2021 yılı asgari ücretinin ne kadar olabileceğini düşünebiliyoruz?
Benim bugünden tahminim; net 2.750 veya 2.850 Tl olabilir. Eğer üzerinde bir rakam açıklanırsa tahminin için okurlarımdan özür dilerim.
Ya emekliler ne yapsın!? 1.500 Tl maaş alanlar, 5 yıllık emekli işçiler bile günümüzde 2 bin liranın altında maaş alırken, sabır ile sükut arasında ellerine tespih mi alıp çeksinler!?..
