Köylü kadınlarımız el emeği ürünleri ile oya yaparlar, örgü yaparlar, oyalanırlar günlerce. Ama sonuçta bir eser ortaya çıkarırlar, sanat eseri ürünü ne olarak yapmışlarsa görünür.
Kazak mı ördü, atkı mı ördü veya kadınların başına bağlaması için yazmanın çevresini işleyip oyaladı mı? Çalışma ne olursa olsun, sonuçta herkesin görebileceği şekilde net olarak görülebilir.
Gelelim ülkemizdeki yöneticilerin hal ve gidişlerindeki çalışma karnelerine. Kimin aşkına inanıyorsanız onun aşkına kabul edin bu serzenişimi!...
Görevi yeni alan bir insan, geçmişte sıkıntı yaşanmışsa “enkaz devraldım” diyerek birkaç yıl halkı oyalar. Eğer hünerleri varsa görevinin ilk altı ayının ardından başarılarını gösterir. Görevdeki insan, ikinci kez seçilmiş ise eğer, sorunlardan sözetmeye veya yakınmaya hakkı olamaz! Çünkü son 5 yılın eğrisi de doğrusu da kendi yönetiminin sorumluluğundadır.
Anayasa değişikliği yapılarak “Başkanlık” sistemine geçildi ama, altyapının henüz hazır olmaması nedeniyle kamu kurumlarında aksamalar henüz bir yıldır bitirilemedi. Ekonomik anlamda yine kamu kurumlarındaki harcamalara kısıtlamalar getirilmeye başlandı.
Anadolu insanı, kendisini yönetenlere her zaman saygı duymuş, onların yönetimlerinin kendileri için sağlık, huzur ve mutluluk vereceğine inanmıştır. Ülkeyi yönetenler için art niyetli insanların olacağı noktasında halkımızın çoğunluğu samimi ve saf duygularla devlet yöneticilerinin sözlerine inanırlar.
Günümüzdeki siyasi tartışmalara ve konuşulan sözlere baktığımızda ülkeyi yönetenlerin; “birlik, bütünlük, kardeşlik içerisinde insanların yaşaması” yerine ayrıştırıcı, kışkırtıcı, öteleyici ve gelecek için umutsuzluklar veren sözler kullandığını dudaklarından duyduğumuzda üzülüyoruz.
Atatürk’ün “dinin siyasete alet edilmemesi” yönündeki “Laiklik” ilkesini çiğneyen bazı siyasilerin bugünlere gelindiğindeki çırpınışlarını hep birlikte izlemekteyiz.
Yenilenecek olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri öncesinde, iki güçlü adayın TV ekranları karşısında projelerini anlatacak ve sorulara yanıt vererek halkın ve seçmenin karşısına çıkması olayının ülkemiz adına ne kadar demokratik bir güzellik olabileceğini düşünelim!
Halkın gözleri önünde yapılacak olan canlı bir yayınla iki adayın sorularının yanıtlanması olayı için TV ekranlarında 16 Haziran 2019 Pazar günü saat:21.00’de İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde gerçekleşecek ve tüm Tv kanallarına açık olarak ortak yayın yapmaları da sağlanacak.
Böylesi bir programın yapılması noktasında önce Uğur Dündar’ı öneren AKP İstanbul Adayı Binali Yıldırım oldu. Dündar bir takım nedenlerle kabul etmeyince, Yıldırım bu bez F0X Tv’den İsmail Küçükkaya’yı önerdi. Olaya CHP Adayı Ekrem İmamoğlu’da sıcak baktı ve Küçükkaya’da kendi ilkelerini ortaya koyarak iki adayın ekran karşısındaki moderatörlüğünü kabul etti.
Hemşehrimiz olarak bildiğimiz, Partisinin Kuruluş yılını Adana ilinde kutlayan, Osmaniye Milletvekili ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli; Küçükkaya’nın yetersiz olduğunu ima ederek karşı çıkan sözler kullandığı gibi, programı izlemeyeceğini de vurgulayan sözler kullanıyor.
Bahçeli’nin meslektaşımla ilgili sözlerine, hemşehrim olarak üzüldüm ve talihsiz bir konuşma olarak görüyorum. Meslektaşlarım eleştirilebilir ama, küçümsenemez! Bunu herkesin bilmesini isterim!.. Esen kalın!...
