İşlerine geldiği zaman basını tanıyanlar, işlerine gelmediği zaman ise eleştirmeyi de ihmal etmiyorlar.
Eleştiriye karşı değilim, eleştiri doğru yolu gösterir. Ancak eleştirinin de bir ölçüsü ve mantıklı yanı olmalı. Kendin için istemediğini başkaları için de istemeyeceksin. Kendini haklı gördüğün kadar karşındakilere de hak payı vereceksin.
Osmaniye’de basını eleştirenlere şöyle bir bakıyorum. Gözlerine at gözlüğü takmışlar sanki. Demokrasiden bir haber yaşıyorlar, kendileri eleştiriyi kabul etmezken basına saldırıyı iktidar yandaşlığı sanıyorlar. İktidarın yöneticileri de bu olay karşısında seviniyor ve beğeniyor.
Özellikle henüz yaşamın baharında kendilerini iktidar yağdanlığı sanan bazı cahiller yerel basını küçümsüyorlar tıpkı siyasi ağabeyleri gibi.
Geçtiğimiz günlerde olumsuz hava koşulları yurdun dört bir köşesinde yaşamı olumsuz yönde etkiledi. Osmaniye’de olumsuz hava koşullarından etkilendi. Sağanak yağış ve fırtına etkili oldu. Bununla birlikte sel baskınları oluştu. Alt yapı eksikliğinden sel baskınları oluşurken, halkımız yöneticileri doğal olarak hizmetlerindeki eksiklik nedeniyle eleştirdiler.
Cadde ve sokaklardaki sel sularının görüntüleri çekip sosyal medyada paylaşan biri yerel basını suçlamış. Yerel basının görmediğini ve duyarsızlığını anlatırcasına eleştiri türünden yorum getirmiş.
Bu zat kendince doğru olabilir, ancak olayları gören yerel basını ayırt etmiş olsaydı keşke. Veya kendi siyasi partisinin Belediye başkanı olsaydı aynı sözleri kullanır mıydı? İstanbul’da da sel baskınları oluyor, basın yazıyor, Osmaniye’dekileri de biz yazıyoruz. Ancak görmeyen at gözlüklerini çıkarıpta olaylara demokrat anlayışla bakmalarını bekliyoruz.
Osmaniye’nin alt yapısında eksiklik var, yıllardır sorunun giderilmesi için yazıyoruz, yetkilileri uyarıyoruz. O yüreği kara, görünüşünde ak geçinen sosyal medya soytarısı, önce 2014 yılı boyunca yani 365 gün süresince inşaatı tamamlandığı halde eksik ve aksaklıkları bir türlü tamamlanıp halkın hizmete sunulamadığı Ağız ve Diş Sağlığı merkezi için kendi siyasi ağabeyleri için ne düşündüğünü merak ediyorum.
Halk Eğitim merkezi Müdürlüğü’nde siyasi ağabeyleri kendisine bir iş bulmuş ekmeğini kazanmaya çalışırken siyaset yaparken basını karşısına almak yerine, önce gazete okumasını ve kitaplarla ilgilenmesini öneriyorum ona. Osmaniye’de günde bir yerel gazeteyi bile okumayanlar, yazılan haberlerden haberdar olmayanlar yerel basını eleştirme hakkına sahip olamaz.
Ak parti il genel kurul toplantısı yapılacaktı, yerel basında kaç kişiye davetiye verildi? Başbakan Osmaniye’ye gelecekti, iktidar partisi yerel basına kaç kuruşluk ilan verdi?
Basını yok sayan siyasi anlayış ve onun peşinden koşanlar yerel basının yaşamasına katkıda bulunmuyorsa, yerel basını okumuyorsa olayları yazamadığı için eleştirme hakkına da sahip olamaz.
Bir kişi önce kendi kıçındaki yırtıkları görmeli, sonra da başkalarının yamalarını eleştirmelidir.
Osmaniye yerel basını kendi gücü ile (bazıları) halkın sorunlarını dile getirmeye çalışıyor. Yandaş medya olunduğu zaman iyi, halktan yana kalemimizi kullandığımız zaman kötü olarak biliniyorsak, varsın istedikleri gibi konuşsunlar. Saygılarımla…
