Malum bugün 15 Temmuz, halkın inançlarını kullanarak palazlanıp, önce ekonomik, ardından siyasal ve kamusal anlamda kitlesini genişleten, son olarak ta halkın üzerine ateş açarak, demokrasiye balta vurmak isteyen zihniyetin eylem gününün yıldönümü bugün.
Öncelikle o geceki “darbe girişimi sırasında” yaşamını yitiren insanlara rahmet, yaralı olarak hayatta kalanlara acil şifa dileklerimi bildirmek istiyorum.
Ortak akılla düşünme eyleminin sadece insanoğlunda varolduğunu her zaman yazmışımdır. Elbette her kişi farklı gözle görüp, farklı algılayabilir ama ortada net olan bir gerçeğin varlığı üzerinde kendi kişisel görüşünüzü de ortaya koymalısınız.
15 temmuz akşamı yaşanan olumsuz olayların üzerinden geçen süreçte, yargılananlar, arananlar, tutuklananlar, yurt dışına kaçanlar ve yeni yeni gözaltı haberlerini duymaktayız.
Bunları yargı halletmeye çalışsın da bizler kendi sosyal ve ekonomik yaşantımızın huzurlu olmasına bakalım!
Bizim ülkemizde yaşanan olumsuz olayların başlangıcında yöneticilerimizin yanlış ve hatalı kararları ile eylemlerinin bulunduğunu düşünüyorum. Hani bir halk deyimi vardır; “Mart kedileri gibi, hem şey yapıp, hem de bağırma!”diye.
Ülkemizdeki 15 temmuz akşamki acıları yaşatan örgütün başındaki zatın gazeteleri, tv kanalları ve bankası vardı.
Bu sektörün hizmet vermesinin açılış töreninde bulunanlar, kurdele kesenler, gazetelerinin sütunlarında, tv’lerinin ekranlarında boy gösterenler vardı. Hatta Gençlik ve Spor Bakanlığı katkıları ile “Türkçe olimpiyatları” düzenlenip, parası bile basılmıştı.
Sahi ya, “Türkçe olimpiyatları” adına basılan madeni paraların sayısı ve devlete masrafı ne kadar diye bir siyasinin sorduğunu duymadım!
Bir halk deyimi vardır; “Karga besle gözünü oysun!”diye. Sadece kendisi ve yakın çevresini düşünenler, günün birinde eylemlerinin yanlışlıklarını anladıklarında geç kalmış olabilirler.
Bu zat, yani 15 temmuz darbe girişiminin önemli aktörü olan. ABD’ye sığınıp yaşarken, çifte vatandaşlık hakkından yararlanırken, Türkiye’den de emekli maaşını alırken ülkeyi yönetenler neden takibe almadı, aldı ise böylesi bir olumsuz olayı neden yaşadık!?
ABD’de yaşamakta olan bu zatın, “sığınma izni” tamamlandığında hangi Hükümet, ne kadar süre ile yeniden uzattı!? Bu konuda da halkımız bilgilendirilmelidir!
Bir olumsuz olayın çözümlenebilmesi için; “Olaydan şüpheliye, Şüpheliden olaya…”şeklinde inceleme ve araştırma yapılır. Önyargı ile hareket edildiği zaman olayların içinden çıkılamayacağı gibi, daha da karmaşık hal alabilir.
Bugün ekonomik anlamda çöküş yaşamaktayız. İşsizlik, zamlar, alım gücünün azalması, dolandırıcılığın çoğalması, cinayetler ve benzeri olumsuz olaylar duyarlı insanlarda strese dayalı tansiyon ve kalp rahatsızlıkları artırıyor.
Ortak Akıl ve mantıktan sözetmeye çalıştım. İşçi ve emekliye yüzde 5 zam uygulanırken, elektrik, çay, şeker ve diğer tüketim ürünlerine yüzde 15 zam uygulayan bir iktidardaki yöneticilerin ne yapmaya çalıştığını düşünmenizi siz okurlarımdan özellikle RİCA ediyorum.
Bir ülke ve iktidarının yöneticilerini düşünün ki; çalışan işçi-memuru ile emeklisine verdiği zam oranına karşı, bu insanların tüketmek zorunda olduğu ürünlere bu oranın üç katı fazla zam yapsın! O zaman, ülkende terör, tepki ve olumsuz aile yaşantılarının önüne geçemezsin!
Ayakkabının topuğu kırılmışsa, kaldırım taşına mı, Belediyeye mi, kendi yürüyüşünün eyleminde bir kusurun olup olmadığını düşünmüyorsan, bırak senin yerine başkaları düşünsün öyle mi!... Esen kalın…
