Toplantılarda gündemle ilgili konuşmalar yapılırken, sabırla dinlenilip yine anlaşılır bir dille karşılık verilmesi yerine, bazı anlarda sözlü, ardından yumruklu atışmalar yaşanabiliyor.
Sivri dil ve görüş ayrılığı olarak bu tür olayların gelişimi yorumlansa bile, bu tür olayların halkı yönetenler tarafından yapılması garipseniyor.
Meclis oturumlarında birbirlerine hakaret içeren sözlerin kullanılması, yumruklar atılması, sandalyelerin havada uçuşturulması gibi olumsuz olayları televizyon ekranlarından izleyen vatandaşlarımız arasında da; “haklı-haksız” tartışmaları yaşanmaya başlıyor.
Sokaktaki vatandaş bir başkasına; “şerefsiz” diye konuşsa hakkında “hakaret davası” açılırken, Meclis kürsüsünde söylenildiği zaman ise “dokunulmazlık” uygulanıyor.
Öfkenin kontrol edilemediği, eleştirilere tahammülsüzlükler neticesinde başlayan atışmaların kavgaya dönüşmesi hiç hoş karşılanabilecek olay olmasa gerek.
TBMM’de son yaşanan olay ülkemiz adına hoş karşılanmayan olaylar olarak tarihin sayfalarında yerini alacak.
Ak Parti Bursa Milletvekili Zafer Işık’ın, İyi Parti Trabzon Milletvekili Hüseyin Örs’e vurduğu yumruk ve sonrası hiç hoş olmadı. Bütçe görüşmeleri sırasında yaşanan bu olumsuz olay karşısında Milletvekili Örs’ün hastanede yoğun bakıma alınması, Trabzon ilinde olduğu gibi yurt genelinde de tepkiyle karşılanan olay oldu.
Burada benim asıl üzüldüğüm olay, yumruğu atan Bursa Milletvekili Işık’ın, yaptığı hareket karşısında “özür dilemek istemeyişi” oldu.
Önümüzdeki yıl Milletvekilliği seçimleri için bu vekil yeniden adaylık için halkın karşısına çıkar mı bilinmez ama, vatandaşımız Meclis’te kavga eden ve birbirlerini yumruklayan vekiller istemediği bir gerçek.
Eleştiriler karşısında dinleyip yanıtlamak yerine karşılığında kaba kuvvetle karşılık vermek hiç yakışık almadığı gibi, ülkeyi yönetmenin de “küfür, hakaret ve yumrukla” olamayacağının düşünülmelidir.
Meclisteki oturumlarda Türkiye dışında başka hangi ülkelerde yumruklar konuşuyor ve kavga çıkıyor diye araştırmalar yaptım.
Bu ülkelerden bir kaçına baktığımızda; Tayvan’da, Meclis’teki kavga okul çıkışındaki kız meselesi gibi görüntü verdiği medyaya yansımış.
Güney Kore Meclis oturumda kavgada yumrukların havada olduğunu görmekteyiz. Somali’deki Meclis kavgasında sandalyeler havada uçuşuyor. Rusya, Ukrayna ve Uganda’da da Meclis kavgalarına rastlanabiliyor.
Uganda Meclis’inde güneş gözlüklü ve takım elbiseli vekiller sandalyeleri havada uçuşturuyor.
Yeniden Türkiye’ye döndüğümüzde ise, kürsüden söylenilen hakaretlerin ardından metrelerce uzaklıktan gelip, bir başka parti Milletvekiline sonucunun ne olacağını düşünmeden kafasına yumruk vurulabiliyor.
Bu yumruk vuruş ve kavganın amacını merak ediyorum. Susturmak mı, yoksa öldürmek mi?
Susturmaksa; neden konuşmasına engel olunmak isteniyor? Öldürmekse, o öldüğünde sonunun nereye varacağını bilemeyecek kadar bu öfkenin nedenini merak ediyorum!...
Yorum Yazın