19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.8405
EURO34.6919
ALTIN2515.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Okulda, deprem ve acil durum tatbikatı

Asıl oluşumu “Dünya emekçi kadınlar günü” olarak bilinen ve tarihsel anlamda önemli bir yeri olan 8 Mart tarihinde yapılan etkinlikler gündemi yeniden canlandırıyor.

Dünyanın Jandarması olarak bilinen ABD’nin New York kentinde 1857 yılında işçi kadınların haklarını aramak istemelerinin ardından, emperyalizmin gösterdiği şiddet ve ayrımcılık neticesinde yüzlerce kadının fabrikada yakılması olayı ile başlayan o anı anımsamak ve anımsatmak gerekiyor.

Kadın işçilerin başlattıkları emeğe saygı direnişindeki mücadele, yıllar sonrasında bir özel güne dönüştü. Kadınlara değer vermek; sadece mikrofon karşısına geçip konuşmakla veya dinleyenlere süslü sözler söylemekle olmuyor.

Avrupa ülkelerinde bile olmayan “Kadına seçme ve seçilme hakkı”nı veren Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anımsamanızı öneririm. Bu gün bile bazı Arap ülkelerinde kadınların otomobil bile kullanılmasının yasak olduğu, kadınların haklarını aramalarının söz konusu bile olmadığı ülkeleri düşünün.

Günümüze gelindiğinde ise kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve öldürülme olayları ile birlikte ülkemizin bazı bölgelerinde devam eden “başlık parasına evlendirme” kadına sorulmadan aile içi verilen kararlar, sevdiği ile kaçtığı için “ölüm fermanının verilmesi” olaylarına neden çözümler bulunamıyor?

Şiddet ve ölümler, tecavüzler her geçen gün artarken, ülkenin yönetiminde söz sahibi olanların kullandıkları sözleri anımsayın.

Kadına tecavüz olayında “iyi hal” indirimini anımsayın. Kadına yönelik bazı çirkin olayların yaşanmasında o yerleşim birimindeki bazı kişilerin kimlikleri ön plana alınmak suretiyle haberlerinin yasaklanabildiği olayları anımsayın.

Kadınlar kendilerinin mücadelesini verirken, erkeklere karşı ve onları suçlayıcı biçimde değil de, yaşamın ortaklığında ve birlikte mücadele edilmesi ile sorunların çözümlenebileceğine vurgu yapmalıdır.

Erkekler kadınları ‘ikinci sınıf vatandaş’ görmemesi gerektiği gibi, kadınların da haklarını ararken, erkekleri öteleyici sözcükler kullanmadıkları sürece, barışık bir yaşamın süreceğine inanıyorum.

Televizyonlardaki görüntülere bakalım, uzaklara gitmeye gerek yok. Ülkemizde yaşanan olayları izlerken, kadınların yaşadıkları üzücü olayları kabul etmeyen biri olarak, yasaların gerektirdiği şekilde veya yöneticilerin yaşama geçirmek istedikleri yöndeki olayları da iyi okuyabilmek önem taşıyor.

Mutlu olabilmenin ve yaşayabilmenin yolu eğitimden geçiyor. Okumayan, okumadan uzak tutulan, tartışmaktan kaçınan, eğitimsiz kişilerin karşılıklı anlaşamamaları şiddete, ardından da ölümle sonuçlanabileceğini inkar edebilir miyiz?

Tüm kadınlarımızın üretime ve barış içerisindeki yaşama katkılarından dolayı kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar