Evimizden ve mahallemizden dışarı çıkarak çevremizdeki diğer yaşıtlarımızla ilk tanışma yerimiz İlkokulun birinci sınıfı olur.
İlk kez okulla tanıştığımızda, sınıf ve sıra arkadaşlarımızla ve öğretmenimizle tanışır, kaynaşmaya çalışırız.
Öğretmenimizin sınıftaki ilk sözleri; “sınıf arkadaşlarınızla ve okuldaki diğer öğrencilerle iyi geçinerek, kavgasız, gürültüsüz eğitim ve öğrenim görmenizi istiyorum.
Kavga ve gürültü yapıcı şikayet istemiyorum siz sevgili öğrencilerimden…”diyen sözlerini anımsayalım.
Öğretmenimin bu sözleri bana; barış, kardeşlik ve güzellik içerisinde eğitim ve öğretim yapılması gereken okul yaşamını anımsatır.
Memleketimin öğretmeni olarak gördüğüm yöneticilerimizin de aynı duygular içerisinde halkımızı kucaklayarak benzer sözleri kullanmasını beklerim.
Kavga, gürültü ve öğretmenlere karşı gelinen bir okulda eğitim ve öğretimin başarısız olacağı bir gerçek ise eğer; terör, cinayet, intihar ve benzer olumsuzlukların yaşandığı toplumda da sağlıklı yaşam düşünülemez.
Okullardaki öğrencilerin eğitimdeki başarısızlıkları Okulun Müdürü, yöneticileri ve sınıf öğretmenlerine yüklenir. Eğitimde başarısız olan okulların Müdürleri ile öğretmenleri İl Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürleri tarafından izlenerek gerekli uyarılar yapıldığı gibi, bu yöneticilere eksi puanlar verilir.
Ülke yönetiminde başarılı olamayanlara, yani vatanın dört bir yanında oluşan olumsuzlukların her geçen gün farklı şekilde olması, terör olaylarının yönetimin merkezinde olanların ‘eksi puan’ verebileceklerini düşünüyorum.
Terör olaylarına karşı ‘birlik’ olalım, katılıyorum. Ancakla başlamak istemem ama, bazı kalemşörlerin veya kitap okumadan kendilerini ‘yazar’ olarak gören bazı gazetelerin köşe yazarlarının ‘yalaka-lıkları’na da dikkat etmelerini zamanlarının zamanla ne olacaklarını düşünmelerini anımsatmak isterim.
Ankara’da yaşanan son katliamla ilgili olarak çok yorumlar yapıldı, eleştiriler getirildi.
Osmaniye’de Osmaniye Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde siyasi partiler ile 80 dolayında sivil toplum kuruluşunun yöneticileri ve üyelerinin katılımı ile Atatürk anıtı önünde bir basın açıklaması gerçekleşti.
Bu basın açıklamasında OGC olarak; ‘iktidara’ eleştiri yapmadan, terör olaylarına tepkimizi dile getiren basın açıklamasını yazarken çok özen gösterdik.
Cumhurbaşkanımızın, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’i ağırladığı sırada yapılan bir görüşme sırasında, konu dönüp dolaşıp Ankara katliamına geliyor.
Gerçekleşen kucaklaşmanın ardından makamdaki ağırlamalar sırasında, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Aksaray’daki görüşmeleri sırasında son terör olayları ile ilgili sözleri önem taşıyordu.
Ankara-Kızılay’daki bombalı saldırı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanımız Erdoğan; “Saldırılar halka korku salmak için yapılıyor!”demiş.
Bu saldırılarda 37 kişinin yaşamını yitirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu saldırının hedefinin milletin arasına korku salmak olarak değerlendirirken, “Ama asla bunu başaramayacaklar. İstiyorlar ki Türkiye önlerinde diz çöksün. Türkiye asla diz çökmez, ama onlar Türkiye önünde diz çökeceklerdir.”şeklinde konuşmuş.
Osmaniye’de gerçekleşen ‘teröre tepki’ buluşması basın açıklamasının ardından, sunuculuk görevini üslenmem nedeniyle bazı kişiler yanıma gelerek; “yürüyelim, slogan atalım…vb!” öneriler getirdiler.
Osmaniye’de Gazeteciler Cemiyeti olarak, her görüşteki insanları, parti ve STK’ları buluşturarak teröre tepki de ortak bir kararda buluşturmanın ve kolkola olabilmenin sevincini yaşarken, birilerinin çıkıp ta “yürüyelim!” sözlerinin arkasında ‘provakasyon’ yattığını düşünerek o insanı üzmeden gerektiği şekilde yatımızı verdik. Teröre tepki olayına katılan tüm siyasi parti ve STK’lara buradan teşekkür ediyorum. Saygılarımla…
İlk kez okulla tanıştığımızda, sınıf ve sıra arkadaşlarımızla ve öğretmenimizle tanışır, kaynaşmaya çalışırız.
Öğretmenimizin sınıftaki ilk sözleri; “sınıf arkadaşlarınızla ve okuldaki diğer öğrencilerle iyi geçinerek, kavgasız, gürültüsüz eğitim ve öğrenim görmenizi istiyorum.
Kavga ve gürültü yapıcı şikayet istemiyorum siz sevgili öğrencilerimden…”diyen sözlerini anımsayalım.
Öğretmenimin bu sözleri bana; barış, kardeşlik ve güzellik içerisinde eğitim ve öğretim yapılması gereken okul yaşamını anımsatır.
Memleketimin öğretmeni olarak gördüğüm yöneticilerimizin de aynı duygular içerisinde halkımızı kucaklayarak benzer sözleri kullanmasını beklerim.
Kavga, gürültü ve öğretmenlere karşı gelinen bir okulda eğitim ve öğretimin başarısız olacağı bir gerçek ise eğer; terör, cinayet, intihar ve benzer olumsuzlukların yaşandığı toplumda da sağlıklı yaşam düşünülemez.
Okullardaki öğrencilerin eğitimdeki başarısızlıkları Okulun Müdürü, yöneticileri ve sınıf öğretmenlerine yüklenir. Eğitimde başarısız olan okulların Müdürleri ile öğretmenleri İl Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürleri tarafından izlenerek gerekli uyarılar yapıldığı gibi, bu yöneticilere eksi puanlar verilir.
Ülke yönetiminde başarılı olamayanlara, yani vatanın dört bir yanında oluşan olumsuzlukların her geçen gün farklı şekilde olması, terör olaylarının yönetimin merkezinde olanların ‘eksi puan’ verebileceklerini düşünüyorum.
Terör olaylarına karşı ‘birlik’ olalım, katılıyorum. Ancakla başlamak istemem ama, bazı kalemşörlerin veya kitap okumadan kendilerini ‘yazar’ olarak gören bazı gazetelerin köşe yazarlarının ‘yalaka-lıkları’na da dikkat etmelerini zamanlarının zamanla ne olacaklarını düşünmelerini anımsatmak isterim.
Ankara’da yaşanan son katliamla ilgili olarak çok yorumlar yapıldı, eleştiriler getirildi.
Osmaniye’de Osmaniye Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde siyasi partiler ile 80 dolayında sivil toplum kuruluşunun yöneticileri ve üyelerinin katılımı ile Atatürk anıtı önünde bir basın açıklaması gerçekleşti.
Bu basın açıklamasında OGC olarak; ‘iktidara’ eleştiri yapmadan, terör olaylarına tepkimizi dile getiren basın açıklamasını yazarken çok özen gösterdik.
Cumhurbaşkanımızın, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’i ağırladığı sırada yapılan bir görüşme sırasında, konu dönüp dolaşıp Ankara katliamına geliyor.
Gerçekleşen kucaklaşmanın ardından makamdaki ağırlamalar sırasında, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Aksaray’daki görüşmeleri sırasında son terör olayları ile ilgili sözleri önem taşıyordu.
Ankara-Kızılay’daki bombalı saldırı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanımız Erdoğan; “Saldırılar halka korku salmak için yapılıyor!”demiş.
Bu saldırılarda 37 kişinin yaşamını yitirdiğini anımsatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bu saldırının hedefinin milletin arasına korku salmak olarak değerlendirirken, “Ama asla bunu başaramayacaklar. İstiyorlar ki Türkiye önlerinde diz çöksün. Türkiye asla diz çökmez, ama onlar Türkiye önünde diz çökeceklerdir.”şeklinde konuşmuş.
Osmaniye’de gerçekleşen ‘teröre tepki’ buluşması basın açıklamasının ardından, sunuculuk görevini üslenmem nedeniyle bazı kişiler yanıma gelerek; “yürüyelim, slogan atalım…vb!” öneriler getirdiler.
Osmaniye’de Gazeteciler Cemiyeti olarak, her görüşteki insanları, parti ve STK’ları buluşturarak teröre tepki de ortak bir kararda buluşturmanın ve kolkola olabilmenin sevincini yaşarken, birilerinin çıkıp ta “yürüyelim!” sözlerinin arkasında ‘provakasyon’ yattığını düşünerek o insanı üzmeden gerektiği şekilde yatımızı verdik. Teröre tepki olayına katılan tüm siyasi parti ve STK’lara buradan teşekkür ediyorum. Saygılarımla…
