29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3726
EURO34.9703
ALTIN2325.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

O eski günler!..

Geçtiğimiz günlerde uzun yıllardır tanıdığım ve bir çok insanın tanıdığı Bekir ile karşılaştım.

Osmaniye’nin mahallelerini, cadde ve sokaklarını yıllardır karış karış dolaşan ve insanlar tarafından çeşitli esprileri ile bilinen bir insan.

Arada bir karşılaştığımızda gülen yüzlerinin son günlerde gülmez olduğunu görmeye başladım. Hal hatır sorduktan sonra durumların nasıl olduğunu sorduğumda, Bekir’in yüreği sızlamış olmalı ki konuşmaya başlayınca susturabilmek zor oldu.

Bakın ne anlatıyor Bekir; “Eskiden sokaklarda gezerken insanların yüzleri gülerdi, birbirlerine selam verirlerdi. Şimdi selam verdiğin insan karşılık verirken bile beni dövecek gibi suratıma bakıyor. İnsanların suratları asık, başları öne eğik ve belleri bükük yürür olmuşlar. Eskiden sokakta yürürken para bulurdum, onu alıp evime ekmek alır, sevinirdim.

Vallahi son yıllarda sokakta para düşüren bile kalmamış, kimse parasını bile düşürmez olmuş. Aslında insanlar ceplerinde para da taşımıyorlar, kart taşıyorlar, alış verişlerini kartla yaptıkları için para da düşürenler olmuyor.

Eğer yerde bir bozuk para bulursam, mutlaka bir gariban düşürmüştür diyorum. Çünkü fakir insanların para ile işleri oluyor, zengin kişiler para yerine kart taşıyorlar. Bir makinesi var parmaklarının arasına sıkıştırıyor, cirp diye çekiyor alış verişini yapıyor. Piyasada para ile alış veriş yapılmayınca insanlar da bir hoş olmaya başladı. Durumlar hiç iyiye gitmiyor, bakıyorum işyerlerinin vitrinlerine, indirimli satışlarda yüzde 70’ler gösteriliyor. Bir de aklımın almadığı fiyat etiketleri var ki; 59,99 Tl diye yazıyor.

İndirim olarak anlatılmak istenilen böylesi bir rakam insanları, yani müşterileri ne yetine koyduklarını anlayamıyorum. Etiketin üzerine 60 lira yazmak yerine 59,99 yazıyor ama o ürünü aldığında senden 60 lira alıp üzerine vermiyor. Bu ne demek oluyor şimdi, bizi ne yerine koyuyorlar? Böylesi fiyat etiketlerinin insanları yanılması olayı ile ilgili kimsede bir şey demiyor. Alış veriş yerine gidenlerin çoğu gösteriş olsun diye işyerine girer oldular. Bakıyorlar, inceliyorlar bir bahane bulup dışarıya çıkıyorlar. Ceplerinde para olduğunu belli etmemeye çalışıyorlar senin anlayacağın. Velhasılı kelam durumlar hiç iyiye gitmiyor, ne olacak geleceğimiz diye düşünüyorum!”

Dinledim Bekir’i, konuşmalarını düşündüm sokak ve caddelerdeki insanların yüz hatlarına baktım yürürken. Söyledikleri doğruydu, insanlar dalgın, durgun ve suratları asık yürürken, kaldırımdaki eşyaları bile fark edemeyerek elleri veya ayakları çarptığı oluyordu.

Bir de şu akıllı telefon dedikleri, içinde internet olan cep telefonları ile mesajlaşarak kaldırımda yürüyenlerin trafik levhasına çarpması sonucu bir insana çarptığını sanarak, “özür dilerim, afedersiniz!”diye konuşup başını kaldırıp neye çarptığına bile bakmaması olayına da tanık oldum.

Geçenlerde iki kişi arasında bir tartışmayı gördüm. Biri diğerine selam vermiş, karşısındaki ise küfürle karşılık verince iki kişi arasında tartışma başlamış. 

Kredi kartı borcundan dolayı icralık olan biri, borcunu nasıl ödeyeceğini düşünerek, yürürken farkında olmadan kendi kendine konuşarak gidiyormuş. Karşısından gelen arkadaşının selam vermesi onda farklı bir etki oluşturmuş olmalı ki, küfürle karşılık vermiş. 

Ancak, selama küfürle karşılık veren kişi, böyle bir hareket yaptığının farkında bile olmadığını söylüyor, ama arkadaşı bunun farkına varıp, onun psikolojisini anlayamayınca tartışma başlıyor. Ne diyelim, sabırlı olabilmek çok önem taşıyor. Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar