Neredeyse bir yılını dolduracağımız koronavirüsle mücadele kapsamında verilen yoğun mücadelenin başarı ile sonuçlanmasını sabırla bekliyoruz.
Bu günlerde aşılama çalışmaları başlarken, virüsün başladığı ilk günden bu yana sağlık çalışanları canla başla uğraşlarını sürdürüyor.
Onların yaşadıkları salgınla mücadele sırasındaki olayların ilginçlerine de rastlıyoruz.
Sağlık çalışanlarının yüreklerindeki canlıları yaşatabilme uğraşları nedeniyle her zaman onlara destek oldu insanlar. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ek ücret talepleri iktidara iletildi, tartışmalar bile oluştuğu günler yaşandı.
Bu günlerde okullar ilk yarı tatiline girdiler, ikinci yarıda okulların nasıl eğitim ve öğretim verebileceği yönünde bilim kurulu’na gözler çevrildi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un sözleri dikkatle takip ediliyor. Son öğrendiğim bilgilere göre 15 Şubat’ta Köy okullarının açılacağı yönünde bilgiler alıyoruz.
İkinci dönemde okullarda yüzyüze eğitimin sabah ve öğleden sonra olması, belli günlere yayılarak verilmesi yönünde çalışmalar yapıldığı yönünde bilgiler alıyoruz.
Okulların açılma tarihine kadar Bilim Kurulu ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda bir çözüm yolu bulacağını bekliyoruz. Çocukların okullarından, öğretmen, öğrenci ve sıralarından uzak kalmaları psikolojik olarak sıkıntıları da beraberinde getirdi.
Hafta sonları sokağa çıkma kısıtlamalarına bakıyorum. İnsanlar evlerinde sıkılmaya başlar oldular, mahalle aralarında oturup sohbet edenler, Bulvar veya caddelerde alış-veriş bahanesi ile sokağa çıkan vatandaşların sayılarında artışlar görülmeye başlandı.
Her ne kadar salgın sürece devam etse bile, insanların evlerinde sıkılmaları olayı karşısında bir an önce normalleşme sürecinin başylayacağı günleri özlediklerini anlıyoruz.
Oysa bu çözümün çaresinin yine insanların kurallara uymalarının yoğun şekilde yaşamaları ile başarıyla sonuçlanacağı gerçeğini de unutmamamız gerekiyor.
Etkinlikler yapılmıyor, lokantalarda paket servisleri devam ediyor, sivil toplum kuruluşlarının genel kurulları ve diğer etkinlikleri yapılamıyor. İnsanlar normalleşebilme adına kurallara uymaya çalışıyor.
Önceki gün televizyon ekranlarından izlemiş olmalısınız. İktidar partisinin Adana, Bursa gibi illerinde İl kongreleri yapılırken salonlar doluydu. İnsanlar salonları doldururken iktidar partisinin pandemi döneminde salgına karşı örnek davranış göstermesi gerekirken, salonlarda partilileri biraraya getirip kongre yapması bence yakışık almadı.
Koronavirüs salgınının insanlar arasındaki farklılık göstermeyeceğini bile bile, toplantıların başkalarına “yasaklanması” kendiniz için ise serbest olması doğru bir uygulama olarak kabul edilemezdi!
Normalleşmeye doğru yürütülen çalışmalarda başkalarına uyum sağlanması istenirken, kendinizin bu kuralları çiğnemeniz halinde toplumda ayrışmalara neden olabilirsiniz!
Halkımız evlerinde sıkıldı, çocuklar okullarına, işçiler işyerlerine gitmek istiyor. STK’lar etkinlikler yapmak istiyor, birlikte bu salgını yenmek istiyorsak, kurallara ayrımsız uymak zorundayız ki sosyal yaşamı normale döndürebilelim.
