Ülkemizde 16 Nisan’da yapılacak olan Anayasa maddeleri üzerindeki değişiklikle ilgili Halkoylamasına sayılı günler kala, neye evet, neye hayır tercihleri yapılacağı yönündeki atışmaların atmosferi yükselmeye başladı!
Bu kadar celallenmeye, öfkelenmeye, celallenmeye ne gerek olduğunu; bazı hırçın siyasetçilerin konuşmalarını değerlendirerek araştırma gereği duydum.
Bilmem sizler de televizyon ekranlarında izledikleriniz veya mitinglerde dinlediğiniz konuşmalar üzerine ‘aklı-selim’ düşünerek olayları okumaya çalışıyor musunuz?
Cadde ve sokakta geziyorsunuz; reklam panolarına baktığınızda çoğunlukla ‘evet’ yazılarını okuyorsunuz. Kamu kurumlarında sohbetlerde bile ‘evet’ sözcüğünün zıttını konuşmak sanki ‘suç’ sayılır hale getirildi!..
Ne yani; insanlar gündelik yaşamındaki konuşmalarında ‘hayır’ sözcüğünü kullanamayacak mı!? Allah aşkına bu kadar da inadına kazanabilme hırsı ile demokratik hareketlere balta vuracak, hatta; faşizan davranışlar içerisinde bulunarak kişilerin tercihlerindeki düşüncelerine ipotek koyarcasına davranış içerisinde bulunmayınız!..
Kent sokaklarında kaportasında “Evet” veya “Hayır” yazılı minibüsler görüyorum. Bu araçlar yanımızdan geçerken halkı bilgilendirme adına bazı marşlar ile kısa konuşmaları da dinleterek yanımızdan geçiyorlar.
Günde üç değişik görüşteki yaygın medyayı okur, dinler veya izlerim. Yani; sizin anlayabileceğiniz şekilde anlatmam gerekirse; gazeteleri okur, radyoları dinler, televizyonları izlerim demek istedim. “Lider veya her şeyi reis bilir; bizlerin adına düşünür, karar verir. O ne derse bizlerde o’nun dedikleri yolda kıvırmadan yürürüz”diyenlere bir anımsatma bu sözlerim…
Evlilik hazırlıkları yapılmıştır, Nikah memurunun karşısına gelinmiş şahitlerde hazır durumdadır. Nikah memuru evlenecek olan çiftlere soruyor! Birisini evet diye yanıtlarken, diğerinin susması, yutkunması hatta “Hayır!” diye masadan kalkması olayı ile karşılaşanınız oldu mu?
Yeşilaycılar “sigaraya hayır!”diyorlar. Sağlıkçılar ise; “ Kolesterole Hayır!, Tuz ve şeker tüketimine hayır!.., Sigaraya ve alkole hayır!..”diyorlar…
Benim de evet veya hayırların var!.. Kamu kurumlarında ve yerel yönetimlerin kurumlarında “gazeteci” ayrımı yapılmasına ‘hayır’ diyorum.
Özellikle de yerel yönetimlerin başında bulunanların, belki Başkanlarının haberi bile olmayabilir ama; birilerine farklı, başkalarına farklı şekilde katkılarına; ‘hayır’ diyorum.
Nikah masasında imzayı atarken “Evet’ derken, kadına şiddete ‘hayır’ diyoruz. Hayvanları korumak, sevmek ve onlara iyi davranmaya ‘evet’ derken, hayvanlara kötü davranışlarda bulunulmasına ‘hayır’ diyoruz.
Gündelik yaşantımızda ‘evet’ veya ‘hayır’ları çoğaltabiliriz. Şimdi sıra geldi, yeni Anayasa maddelerindeki değişiklikler için tercih yapılmasına. Değişecek olan maddeleri iyi incelemelisiniz! Neleri getirip, neleri götüreceği noktasında okuduklarınızı en ince ayrıntıları ile anlayıp ona göre değerlendirmeniz gerekmektedir.
En önemlisi de kişi veya kişiler üzerinden değil, bir memleket ve bu memlekette yaşayan 80 milyon insanın geleceğini sandıkta yapılacak olan tercihle belirleneceğini unutmamalısınız.
Kendi iradenize kendiniz kararlar verir duruma geldiğimizde demokrasi ve özgür düşünce o zaman yaşama geçer. Saygılarımla…
Bu kadar celallenmeye, öfkelenmeye, celallenmeye ne gerek olduğunu; bazı hırçın siyasetçilerin konuşmalarını değerlendirerek araştırma gereği duydum.
Bilmem sizler de televizyon ekranlarında izledikleriniz veya mitinglerde dinlediğiniz konuşmalar üzerine ‘aklı-selim’ düşünerek olayları okumaya çalışıyor musunuz?
Cadde ve sokakta geziyorsunuz; reklam panolarına baktığınızda çoğunlukla ‘evet’ yazılarını okuyorsunuz. Kamu kurumlarında sohbetlerde bile ‘evet’ sözcüğünün zıttını konuşmak sanki ‘suç’ sayılır hale getirildi!..
Ne yani; insanlar gündelik yaşamındaki konuşmalarında ‘hayır’ sözcüğünü kullanamayacak mı!? Allah aşkına bu kadar da inadına kazanabilme hırsı ile demokratik hareketlere balta vuracak, hatta; faşizan davranışlar içerisinde bulunarak kişilerin tercihlerindeki düşüncelerine ipotek koyarcasına davranış içerisinde bulunmayınız!..
Kent sokaklarında kaportasında “Evet” veya “Hayır” yazılı minibüsler görüyorum. Bu araçlar yanımızdan geçerken halkı bilgilendirme adına bazı marşlar ile kısa konuşmaları da dinleterek yanımızdan geçiyorlar.
Günde üç değişik görüşteki yaygın medyayı okur, dinler veya izlerim. Yani; sizin anlayabileceğiniz şekilde anlatmam gerekirse; gazeteleri okur, radyoları dinler, televizyonları izlerim demek istedim. “Lider veya her şeyi reis bilir; bizlerin adına düşünür, karar verir. O ne derse bizlerde o’nun dedikleri yolda kıvırmadan yürürüz”diyenlere bir anımsatma bu sözlerim…
Evlilik hazırlıkları yapılmıştır, Nikah memurunun karşısına gelinmiş şahitlerde hazır durumdadır. Nikah memuru evlenecek olan çiftlere soruyor! Birisini evet diye yanıtlarken, diğerinin susması, yutkunması hatta “Hayır!” diye masadan kalkması olayı ile karşılaşanınız oldu mu?
Yeşilaycılar “sigaraya hayır!”diyorlar. Sağlıkçılar ise; “ Kolesterole Hayır!, Tuz ve şeker tüketimine hayır!.., Sigaraya ve alkole hayır!..”diyorlar…
Benim de evet veya hayırların var!.. Kamu kurumlarında ve yerel yönetimlerin kurumlarında “gazeteci” ayrımı yapılmasına ‘hayır’ diyorum.
Özellikle de yerel yönetimlerin başında bulunanların, belki Başkanlarının haberi bile olmayabilir ama; birilerine farklı, başkalarına farklı şekilde katkılarına; ‘hayır’ diyorum.
Nikah masasında imzayı atarken “Evet’ derken, kadına şiddete ‘hayır’ diyoruz. Hayvanları korumak, sevmek ve onlara iyi davranmaya ‘evet’ derken, hayvanlara kötü davranışlarda bulunulmasına ‘hayır’ diyoruz.
Gündelik yaşantımızda ‘evet’ veya ‘hayır’ları çoğaltabiliriz. Şimdi sıra geldi, yeni Anayasa maddelerindeki değişiklikler için tercih yapılmasına. Değişecek olan maddeleri iyi incelemelisiniz! Neleri getirip, neleri götüreceği noktasında okuduklarınızı en ince ayrıntıları ile anlayıp ona göre değerlendirmeniz gerekmektedir.
En önemlisi de kişi veya kişiler üzerinden değil, bir memleket ve bu memlekette yaşayan 80 milyon insanın geleceğini sandıkta yapılacak olan tercihle belirleneceğini unutmamalısınız.
Kendi iradenize kendiniz kararlar verir duruma geldiğimizde demokrasi ve özgür düşünce o zaman yaşama geçer. Saygılarımla…
