Neredesin Emmoğlu!? “Buradayım Emmoğlu!” anladım da,. Orası neresi Emmoğlu!? “Anlamadın mı Emmoğlu, buradayım işte!” Oradasın da Emmoğlu, orası neresi Emmoğlu!?
Sormalar, verilen yanıtlar böylesine giderken, gide gide bir düzlüğe çıkabilir miyiz Emmoğlu diye bir tümce daha geldi ardından.
Ne düzlüğü Emmoğlu, yamaçta mıyız, tepede miyiz, ne demek istediğini anlayamadım!?
Cepte parazit var Emmoğlu, bulamaç mı dedin, açıktın mı yoksa, şimdi nereden bulacağım sana bulamacı!?
Ha bir de tepene ne düştü, yaralandın mı, hastaneye gitmeyi düşünüyor musun, geçmiş olsun Emmoğlu!?
Bir ara sessizlik başladı iki tarafta da, cızırtılar, araya giren karga sesleri ve parazitler kulakları rahatsız edince parmaklayıp kapattılar telefonları…
E işte böyle Emmoğlu, teklonoji dedik, Avrupalı olmaya karar verdik, memlekete getirdik her türlü icadı, kullanalım derken o icatlar bizleri kullanmaya başladı!
Bir ara “bir milyoncu”lar parazit gibi türemişti kent merkezinde. “Ne alırsan bir milyon lira” yazılarını gördüğümüzde koşup istediğimizi alıyorduk. Alıyorduk ama, bir kullanımlık ürünler gibi, bozulması da kolay oluyordu.
Bizim insanlarımız “Japon malı” diye adlandırıyordu, bazıları ise ucuz olmasından dolayı bizim yerli ürünlerin pahalı olmasını eleştiriyor; “Elin adamı bu ürünü bir milyon liraya üretiyor, bizimkiler buna benzer bur ürünü 5 milyona satıyor!”diye eleştiriler de yapılıyordu.
Bu arada bu “Bir milyon lira” sözünü açmak isterim. Şimdinin ‘Bir lirası’ o zamanlar milyon olarak anılıyordu.
Anımsarsanız bir zamanlar da ‘YTL’ vardı. Hala bazı evrakların üzerinde ‘YTL’ yazılı olarak kullanılıyor. YTL’nin ‘Y’si kaldırıldı, yeniden TL’ye dönülmesi ile paramızın da değeri yükseldi Emmoğlu!..
Hatta, TL’nin yeni amblemini bile yaptılar, hem de kaç liraya çizildi bu amblem biliyor musun Emmoğlu!?
Neyse Emmoğlu, Cuma günü sabah saatlerinde başlayan rüzgar, kirlenen yollardaki gazete ve poşet parçalarını insanların üzerine uçurarak, yaptıkları kirliğini doğa yüzlerine vurma olayını yaşamıştık.
Cumartesi sabahı ise kirlenen yolları yağan yağmur temizledi. Öğle saatlerine kadar yağan yağmur kirli yolları temizledi, ne güzel oldu Emmoğlu!..
Merak etme Emmoğlu, Cumartesi sabahı kirlenen yolları yağmur temizledi ama, o yollarda yürüyen insanlar Pazar günü yine kirlettiler kendi yollarını…
Mart ayının ortalarına geldik Emmoğlu, bundan sonra yağmuru zor görebiliriz, ardından bahar ve yaz ayları ile birlikte yağmura özlem duyacağız.
Bu kirlenen yolları kim temizleyecek, yeniden yağmurlu günlerin gelmesini mi bekleyeceğiz Emmoğlu!?
En iyisi yolları kirletmemeyi akıl etsek te yağmurun yağmasını toprağı güzelleştirmesine bıraksak olmaz mı?
Ah be Emmoğlu, güzelliklerin olabilmesi için susuz olmuyor! Temizliğin en güzel ilacı Su diye söyler dururuz, ancak Su-sar-sak, Su’suz kalabileceğimizi aklımızdan çıkarmamız gerekiyor
Emmoğlu!.. Saygılarımla…
