Yaşanmış olaylar bazı anlarda birer ‘Halk hikmeti’ gibi anlatılır sohbetler sırasında.
Yaşandığı bilinen ve olayların içerisinde olanların anlattıkları daha farklı birer anı olarak akıllarda kalırken, birkaç kişi arasındaki sohbetlerde düşündürücü yorumları da beraberinde getirir.
Kiralık ev arayan biri, arkadaşı ile birlikte bir ev bulurlar. Kiralık ev arayan kişi daha önceki oturduğu evlerde aylarca kira parası ödemediği gibi, ev sahibi ile de kavga edip, ev sahibinin alacaklarından da vazgeçerek bir an önce evini boşaltmasını istediği türden biridir.
Arkadaşı da bu kişinin “kira ödemez biri” olduğunu bildiği halde, arkadaşını kırmayıp kiralık ev aramaya birlikte çıkarlar.
Ev sahibi ile yapılan görüşmelerde kiranın aylık 900 Tl olduğunu öğrenirler. Kiraca olacak kişi aylık 500 Tl verebileceğini söyler. Ev sahibi ile bir saate yakın pazarlık yapılır, ancak ev sahibi 50 Tl daha indirim yaparak 850 Tl’ye kiraya verebileceğini söyler.
Evi kiralayacak kişi ısrarla 500 Tl demektedir. Bu arada arkadaşı dayanamayıp kulağına eğilerek, “Bu kirayı zaten ödemeyeceksin, ne diye ev sahibi ile pazarlık yapıyorsun, kabul et gitsin!”diye konuşur.
Evi kiralamak isteyen iki arkadaşının kulağına bu kez kendisi; “Ev sahibi hoş bir adammış. 850 Tl’yi kabul edip onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Hiç olmazsa 500 Tl diyorum ki kirayı ödemeden kaçtığımda aylık 850 yerine 500 Tl’sine yansın da o kadarlık üzülsün istedim”diye konuşmuş.
Bir başka yaşanmış olayı daha paylaşmak istiyorum. 70 yaşında sakallı ve heybetli görünüşlü biri, oğlu askerden geldiği için kurban kesmek ister. Mahallenin dışında koyun satan birini bulur ve pazarlığını yaparak satın alır. Parasını da birkaç gün içerisinde emekli maaşını aldığında vereceğini söyleyerek koyunu alarak oradan uzaklaşmaya çalışır.
Evin hanımı eşine der ki; “Adamı tanımıyorsun, elinden bir imza filan alsaydın, hiç olmazsa birkaç kuruş kaparo alsaydın herif!”der.
Bunun üzerine hayvan sahibi koyunu sattığı kişiye yaklaşarak eşinin söylediklerini anlatmaya çalışır.
Babayiğit adam bir koyunu aldığı kişiye, bir de eşine bakar, avuçları ile sakalları sıvazlamaya başlayıp mırıldanmaya başlar. Ardından da amin diyerek onların da katılmasını istediği “Fatiha” duası okumalarını ister.
Duayı okuduktan sonra, “Sizlerin daha sağlıklı yaşamanız ve ölmüşlerinizin ruhu için okuduğum bu duayı kabul edin. Allah size daha bol kazançlı günler gösterecektir. Ben borcuma sadık biriyim, oğlum askerden geldi, onu kutlayacağız, sizin oğlunuz askerden gelse veya yeni evli kızınız damatla birlikte evinizi ziyaret etse kurban kesmez misiniz!?”diye konuşur.
Eve getirilen koyun kesilir ve aile bireyleri yakınlarını da çağırarak yenir. Aradan günler ve haftalar geçer. Koyun sahibi bakar ki gelen giden yok, başlar koyun sattığı kişiyi aramaya ve nihayet günlerce aramanın ardından adamı bulur. Parasını ister, arayıp sormadığını söyler.
İşte en önemli olay burada yaşanır, Koyun almadığını, kendisini de tanımadığını söyleyerek borcunu inkar etmeye kalkan sakallı adamın oğlu, odadan çıkıp; “Sen bizden haraç mı istiyorsun!”diyerek hayvan sahibine vurmaya başlar.
Bu saf insan daha fazla dayak yemeden oradan uzaklaşıp evine gelip günlerce kimse ile konuşmaz, sadece düşünür… Sağlıkla kalın…
Yaşandığı bilinen ve olayların içerisinde olanların anlattıkları daha farklı birer anı olarak akıllarda kalırken, birkaç kişi arasındaki sohbetlerde düşündürücü yorumları da beraberinde getirir.
Kiralık ev arayan biri, arkadaşı ile birlikte bir ev bulurlar. Kiralık ev arayan kişi daha önceki oturduğu evlerde aylarca kira parası ödemediği gibi, ev sahibi ile de kavga edip, ev sahibinin alacaklarından da vazgeçerek bir an önce evini boşaltmasını istediği türden biridir.
Arkadaşı da bu kişinin “kira ödemez biri” olduğunu bildiği halde, arkadaşını kırmayıp kiralık ev aramaya birlikte çıkarlar.
Ev sahibi ile yapılan görüşmelerde kiranın aylık 900 Tl olduğunu öğrenirler. Kiraca olacak kişi aylık 500 Tl verebileceğini söyler. Ev sahibi ile bir saate yakın pazarlık yapılır, ancak ev sahibi 50 Tl daha indirim yaparak 850 Tl’ye kiraya verebileceğini söyler.
Evi kiralayacak kişi ısrarla 500 Tl demektedir. Bu arada arkadaşı dayanamayıp kulağına eğilerek, “Bu kirayı zaten ödemeyeceksin, ne diye ev sahibi ile pazarlık yapıyorsun, kabul et gitsin!”diye konuşur.
Evi kiralamak isteyen iki arkadaşının kulağına bu kez kendisi; “Ev sahibi hoş bir adammış. 850 Tl’yi kabul edip onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Hiç olmazsa 500 Tl diyorum ki kirayı ödemeden kaçtığımda aylık 850 yerine 500 Tl’sine yansın da o kadarlık üzülsün istedim”diye konuşmuş.
Bir başka yaşanmış olayı daha paylaşmak istiyorum. 70 yaşında sakallı ve heybetli görünüşlü biri, oğlu askerden geldiği için kurban kesmek ister. Mahallenin dışında koyun satan birini bulur ve pazarlığını yaparak satın alır. Parasını da birkaç gün içerisinde emekli maaşını aldığında vereceğini söyleyerek koyunu alarak oradan uzaklaşmaya çalışır.
Evin hanımı eşine der ki; “Adamı tanımıyorsun, elinden bir imza filan alsaydın, hiç olmazsa birkaç kuruş kaparo alsaydın herif!”der.
Bunun üzerine hayvan sahibi koyunu sattığı kişiye yaklaşarak eşinin söylediklerini anlatmaya çalışır.
Babayiğit adam bir koyunu aldığı kişiye, bir de eşine bakar, avuçları ile sakalları sıvazlamaya başlayıp mırıldanmaya başlar. Ardından da amin diyerek onların da katılmasını istediği “Fatiha” duası okumalarını ister.
Duayı okuduktan sonra, “Sizlerin daha sağlıklı yaşamanız ve ölmüşlerinizin ruhu için okuduğum bu duayı kabul edin. Allah size daha bol kazançlı günler gösterecektir. Ben borcuma sadık biriyim, oğlum askerden geldi, onu kutlayacağız, sizin oğlunuz askerden gelse veya yeni evli kızınız damatla birlikte evinizi ziyaret etse kurban kesmez misiniz!?”diye konuşur.
Eve getirilen koyun kesilir ve aile bireyleri yakınlarını da çağırarak yenir. Aradan günler ve haftalar geçer. Koyun sahibi bakar ki gelen giden yok, başlar koyun sattığı kişiyi aramaya ve nihayet günlerce aramanın ardından adamı bulur. Parasını ister, arayıp sormadığını söyler.
İşte en önemli olay burada yaşanır, Koyun almadığını, kendisini de tanımadığını söyleyerek borcunu inkar etmeye kalkan sakallı adamın oğlu, odadan çıkıp; “Sen bizden haraç mı istiyorsun!”diyerek hayvan sahibine vurmaya başlar.
Bu saf insan daha fazla dayak yemeden oradan uzaklaşıp evine gelip günlerce kimse ile konuşmaz, sadece düşünür… Sağlıkla kalın…
