Bizim alfabemizde okumaya başlarken; A-B-C diye harfleri tanımaya ve kavramaya çalışırız.
Dünyanın başbelası Amerika, özellikle sömürmek istediği ya da kullanmaya çalıştığı ülkelerde, insanların okumaya başlarken öğrenmek istedikleri harfleri de “A-B-D” olarak zihinlere kazımaya çalıştıklarını görüyorum.
Olayları iyi okuyabilmek, karşımızda konuşanların sözlerini net anlayabilmek; özcesi yaşanan ve söylenilenleri iyi okumak önemlidir.
Şimdi biraz başınızı omuzunuzun birkaç santim gerisine çekerek düşünmeye başlayın, duyduklarınızı kendi aklınızla düşünün ve olayları kendi bilincinizle okumaya çalışın. Benim yazacağım olayları, dünyanın değişik ülkelerinde yaşananları kendi görüşlerinizle yorumlamaya bakın!..
Suriye’de çıkarılan iç savaşın ateşinin fitillenmesinin üzerinden 8 yıla yakın süreye girildi. Devletin başındaki Esat’a karşı yapılan ayaklanmalar, ayaklanan insanlar ile örgütlenenleri bastırmak isteyen devlet yönetiminin karşılıklı olarak birbirlerine silah kullanmaları. Ölümler ve yaralanmalar, ülkelerini terkedip kaçan insanlar…
Bir devletin başındaki yönetici elbette, isyanı durdurmak için karşı eylemde bulunacaktır, teslim olması beklenemez! Esat yıllardır direniyor, ama ülkesinin toprakları üzerinde bir takım terör örgütleri yaşananları fırsat bilip yandaş toplayıp bölgelerde hakimiyet kurmak isterken, ABD ile Rusya’da bu gelişmelerden yararlanmak istedi.
Türk askeri Suriye topraklarına girdi, değişik bölgelerde “terör örgütlerine yönelik” denilen şekilde operasyonlar düzenledi. Temizlendiği söylenen bölgelerden sözedildi. Bu süreç içerisinde kaç Mehmetçik “şehit” oldu, kaç yuvanın evine ateş düştü!?
Bizi oraya sürükleyen ABD, şimdi Suriye topraklarında terör örgütü üyeleri ile kolkola geziyor, üstelik onlara tırlar dolusu silah gönderiyor. Bu olayı ülkemizin en tepesindeki yöneticimiz bile bildiği için söyleyebiliyor…
Askerlerimizin bir kısmı Suriye’de “barış ve güven ortamı” için konuşlanırken, Libya karıştı (rıldı). İç savaşın fitilini ateşleyen kimler di ve amaçları neydi? Türkiye Libya’ya asker gönderme kararı aldı, şimdi bu ülkede de “barış ve güven ortamı” sağlanması için Mehmetçik görev yapacak.
Yılın son günü, Irak’ta ABD elçiliğine saldırı düzenlendi. Bağdat’taki ABD elçiliğini basan göstericiler binayı ele geçirdi.
Irak’ta halkın ayaklanmasında destekleri bulunan, Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’i öldüren, ardından ülkede kendi istediği yönetimi getiren ABD’nin bugünlere gelmesindeki gelişmeler nasıl oluyordu!?
Sıcak bir haber ise bu kez İran’da yaşanıyordu. Ortadoğu ülkelerini karıştıran bir olayın baş aktörü yine ABD idi. İran Devrim Muhafızları’nın Kudüs gücü Komutanı Kasım Süleymani, Irak’ta ABD güçleri tarafından; ‘drone’den atılan füze ile öldürüldü. Olay anında 10 kişinin daha yaşamını yitirdiği belirtildi.
Olayın duyulması üzerine İran halkı ayağa kalktı, “ABD’den intikam alınması yemini” edilirken, ABD Başkanı Trump; “İran asla bir savaş kazanamadı” sözleriyle mesaj yayınladı.
ABD-İran çekişmesinde merak ediyor musunuz; Türkiye nerede yer alacak!? İster misiniz “Barış için” İran’a da Mehmetçik gönderelim!..
Dünyanın değişim ülkelerinde insanlar doğal felaketlerle yaşamını yitirirken, bu olaylara seyirci kalan ABD Başkanı’nın neyin peşinde olduğunu düşünmeliyiz, yorumlamalıyız!..
Sadece Tek TV kanalı izlemek veya Tek yanlı gazete okumakla, gerçekler görülemiyor. Yarın geç olmadan, olayları kendi aklınızla okuyabilmeniz beklentilerimle, saygılar sunarım…
